English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Ler

Ler traducir turco

6,749 traducción paralela
Porque en cuanto Harold ponga un pie aquí... se romperá su burbuja de los 70.
Sana neden olmayacağını söyleyeyim. Çünkü Harold buraya ikinci kez ayak basarsa yaşadığı 70'ler büyüsü uçup gider.
No si tú, como oficial superior, les ordenas vestirse con ropa de los 70. - ¿ Qué?
Eğer senin gibi üst rütbeli birisi işe 70'ler kıyafeti ile gelmeyi emrederse- -
Redecoramos la oficina principal lo suficiente... para que Harold venga, saboree el estilo de los 70... y nos dé su testimonio.
Sadece ana merkezdekileri giydireceğiz belli bir süre, Harold içeri girdiğinde ortamdaki 70'ler havasına inanacak, sonra da bize ifadesini verecek.
Ahora, mira a tu alrededor... y despídete, porque mañana... serán los 70.
Şimdi etrafına şöyle bir bak, ve sevdiğim şeylere ufaktan elveda de çünkü burası yarın, resmen 70'ler olacak.
Lo cambiaron varias veces, pero adivinen... ahora es un club de los 70.
Aslına bakarsan, bir sürü aslına uygun taklidi olan yer var şimdi 70'ler çalan bir kulübe götürsek en kötü ne olabilir ki?
Acéptalo, amigo... Está bien visitar los 70, pero no me gustaría vivir en ellos.
Tadını çıkar, adamım. 70'ler, ziyaret etmek için çok havalı bir dönem ama bu dönemde yaşamak istemezdim, adamım.
Especialmente ahora que las partes AMD casi siempre dan mejores tiempos.
Özellikle de AMD'ler neredeyse her zaman daha hızlı iken.
Los Braswells se mudaron el fin de semana. ¿ Ya viste?
Braswell'ler hafta sonu taşındı.
La familia de mi esposa es de los Mackenzie y siempre me da felicidad la oportunidad de traerla a casa.
Mackenzie'ler eşimin insanları ve onu eve getirme fırsatı olunca hep mutlu olurum.
Los Colville, una familia tan encantadora.
Ah. Colville'ler.. ne kadar da sevimli bir aile.
Vaya, en el tiempo Danny, eso es como diez años. ¿ Veo un poco de Justin en tu cara?
Danny yılıyla 10 sene eder. Yüzünde küçük Justin'ler mi çıkıyor?
o el agotamiento de su final. Los Mackenzies estaban simplemente contentos de verse unos a otros.
Mackenzie'ler yalnızca birbirlerini görmekten mutluluk duyuyorlardı.
Los Mackenzie dan la bienvenida a los hombres a Leoch.
Mackenzie'ler Leoch'a gelenleri samimiyetle karşılıyor.
Tiré de cada cuerda, y te apunté al crucero de las Belles y los solteros.
Bütün gücümü kullanarak, sana Belle'ler ve Bekarlar Gemisi'nde yer ayarladım.
Te apunté al crucero de las Belles y los solteros.
Belle'ler ve Bekarlar Gemisi'nde sana bir yer ayarladım.
Lemon va a hacer un crucero de bellas y solteros durante un mes, afirma que va a volver comprometida.
Lemon bir aylığına Belle'ler ve Bekarlar Gemisi'yle seyahate gidiyormuş. - Sözlenmiş olarak döneceğini iddia ediyormuş.
No sé lo que pasa, pero estos detectives me han salvado la vida.
Neler olduğunu bilmiyorum ama bu Dedektif'ler hayatımı kurtardı.
Los Green nos dijeron que Polina se escapó hace 11 meses... y que no tenían idea de dónde estaba.
Greene'ler Polina'nın 11 ay önce kaçtığını ve nerede olduğundan haberleri olmadıklarını söylemişlerdi.
¿ Las Belles apoyan a Stanley?
Belle'ler Stanley'yi mi destekliyor?
La búsqueda ha dado como resultado media docena de puros cubanos unos cuantos DVD y un... hurón de contrabando.
Arama sırasında bir düzine Küba purosu korsan DVD'ler ve bir tane de kaçak dağ gelinciği bulundu.
- Lo sé. Fue la peor noche de los 80 de la historia.
Gördüğüm en kötü 80'ler partisiydi.
Eso es lo que fueron los años 80.
80'ler öyleydi zaten. İyi ki hiçbir şeyin farkında olmayan bebeklermişiz o dönem.
Siempre hacemos eso con las personas sin identificar.
John Doe'ler için hep aynısını yaparız.
Y esperemos que Drewe no se aburra de ella mientras tanto.
Bu arada umalım da Drewe'ler ondan bıkmasın.
Los Médici han rechazado pagar.
Medici'ler ödemeyi reddediyorlar.
Los Mottersheads han comprado animales de todas partes del globo.
- Mottershead'ler dünyanın bir ucundan hayvanlar satın alıyor. - Aynen.
Cuando los Morrisheads llegaron, estaba bajo la impresión... que había sentido que nada bueno vendría de un zoológico en Upton.
Mottershead'ler ilk geldiğinde, bana Upton'daki bir hayvanat bahçesinden hayır gelmeyeceğini düşündünüz gibi gelmişti.
Ella dijo que mis vol-au-vents fueron los mejores que había probado... desde que está en Dochester.
Dorchester'da olduğundan beri yediği en iyi vol-au-vent'ler benimkilermiş.
¿ Asumo que le han solicitado hablar en favor de los Mottershead?
Mottershead'ler için konuşmak istediğinizi tahmin ediyorum.
Sí, no, pero es a los Mottersheads que usted va a dañar por asociación.
Evet ama ilişkinizden asıl zarar görecek olan Mottershead'ler.
¿ Por qué es tan importante mostrarse púbicamente... por los Mottershead, delante de todos?
Neden kendi insanlarınız yerine Mottershead'ler için bu kadar zahmete katlanmak sizin için bu kadar önemli?
Pido disculpas inspector, pero creo que se escapó cuando los Mottershead llegaron.
Affedersiniz müfettiş ama Mottershead'ler ilk geldiğinde bir maymun kaçmıştı sanırsam.
¿ Son los Mottershead, todos peligrosos?
- Hepsi mi tehlikeli, tüm Mottershead'ler?
Son neutrales.
Nötr'ler.
Los Yankees perdieron.
Yankee'ler kaybetmiş.
Primero, los tutsis habían huido de la barbarie de los hutus.
İlk başta, Tutsi'ler Hutu'ların barbarlığından kaçtılar
Este reportaje con los Nenets lo estuve preparando mucho tiempo.
Uzun zamandır Nenet'ler ile ilgili bu raporu hazırlıyordum.
Los tuits de Lady Gaga, son la tendencia número uno de Twitter.
Lady Gaga'nın tweet'leri en çok konuşulan tweet'ler.
Y vosotros, los Brummies, lo hicisteis bien a nuestra derecha.
Siz Brummies'ler de bizim sağımızda hep iyiydiniz.
Aquí están, mirad, los chavales Peaky.
İşte geldiler, bakın, küçük Peaky'ler.
- Los Lee estarán allí, capitán.
~ Lees'ler orada olacaklar yüzbaşı.
- ¡ Los malditos Lee!
~ Lanet Lees'ler!
Acabo de romper con Travis y me sigue enviando emoticonos enfadados.
Travis'ten ayrıldım ve bana sinirli emoji'ler atıyor.
Fue descubierto alrededor de los 1500.
1500'ler civarı keşfedildi.
Están corriendo contraterrorismo estándar a lo largo del perímetro y de amenaza menor dentro,... lo cual quiere decir que su atención está en los V.I.P.s.
Çevrede standart anti-terör savunması uyguluyorlar. içeride sakin tehditleri değerlendirme birimi, Dikkatlerinin V.I.P ler üzerinde olduğunu gösterir.
LED, HME, emboscadas, lo que sea.
LED ler, HME ler, pusular, herneyse.
Estilo completo de los 70?
Full'70 ler?
Un manojo de Cheyenne Traficantes de Drogas se va a venir después de nosotros con el Uzis y hachas de guerra.
Uzi'ler ve savaş baltalarıyla gelecekleriydi.
A través de los milenios que han pasado. Los enfrentamientos entre Shinobis no han cesado.
Milyonlarca yıl geçmesine rağmen Shinobi'ler arasında savaş dinmek bilmedi.
Para proteger esta costosa paz. Los Shinobis se han unido.
Sert mücadelelerle kazanılan bu barışı koruyabilmek namına Shinobi'ler bir araya geldi.
Hace comida sureña para los yankees.
Yankee'ler için güney yemekleri yapıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]