Lindsey traducir turco

Muy bien Lindsey.

İyi bir oyundu Lindsey.

- Lindsey, volvio a maldecir.

- Lindsey, yine küfür etti.

Lindsey, deten ese auto.

Lindsey, kes bu deliliği artık!

¡ Lindsey!

Lindsey!

Lindsey, no sabía que cantabas tan bien. ¿ Por que no me dijiste nada?

O kadar iyi şarkı söyleyebildiğini bilmiyordum. Neden söylemedin?

¿ Eres bobo? Lindsey metete en el auto.

Kafanı şöminemin üstüne asmalıyım.

- Corre Lindsey, corre.

- Kaç! Kurtar kendini!

LindSey, cariño.

Lindsey, tatlım.

Lindsey no lo creia pero yo si.

Lindsey sanmıyordu, ama ben biliyordum.

cuando estoy fuera de escena.

Bir yerlere gitmek için Lindsey'e bağımlı olmaktan nefret ediyorum.

Odio depender de Lindsey para que me lleve a todos lados. Manejarás muy pronto.

Elizabeth Wurtzel'in USC'deki konuşmasını ve Goldfrapp konserini kaçırdım.

Lindsey tenía una cita con el dentista a la salida del colegio.

Lindsey'in okuldan önce dişçi randevusuna gitmesi gerekiyor.

¡ Lindsey! Sí.

Lindsey...

Mamá, Lindsey, entren a casa.

Anne, Lindsey, siz içeri girin.

Lleva a Lindsey adentro.

Sen Lindsey'i götür.

. ¡ No quiero! Lindsey.

- Gitmiyorum, gitmek istemiyorum.

Subjefa Johnson, la asistente de Heather, Lindsey Hagen.

Amir Yardımcısı Johnson. Bu da Heather'ın kişisel yardımcısı Lindsey Hagen.

Muchas gracias, detective Daniels.

Çok teşekkürler Dedektif Daniels. Özür dilerim Lindsey.

Lo siento, Lindsey.

Devam et. Ne diyordun?

Lo siento, Lindsey.

Pardon Lindsey.

Cuando Lindsey me llamó, dijo que necesitaba mucha ayuda.

Lindsey aradı ve sizin yardıma ihtiyacınız olduğunu söyledi.

Conoces a Lindsey Dunlay, servicios infantiles?

Çocuk Hizmetlerinden Lindsey Dunlay'i tanırsın.

Hola Lindsey.

Merhaba Lindsey.

Recuerdas a Lindsey?

- Lindsey'i hatırladın mı?

Protección al Menor / Claro, hola Lindsey

Çocuk hizmetlerinden. - Elbette. Selam Lindsey.

Entonces la última vez que lo comprobé contigo Lindsey y tú estaban ubicados en la zona de amigos.

Seninle en son konuştuğumuzda, sen ve Lindsay arkadaş olma yolundaydınız.

Muchas gracias, Lindsey.

Çok teşekkürler, Lindsey.

La mitad del trabajo que el abogado de Lindsey me hizo.

Lindsay'nin avukatının bana söylediklerinden sonra az bile.

Contrataste ese abogado para Lindsay verdad?

O avukatı Lindsey'e sen tuttun, değil mi?

Lindsey es su madre también.

Lindsey'de onun ebeveyni.

Es el quien convenció a Lindsay para luchar por la custodia!

Velayet için savaşsın diye Lindsey'i ikna eden o!

Hola Lindsey...

Selam Lindsey...

¿ Lindsey?

Lindsey?

Está bien. Lindsey, soy yo.

Her şey yolunda Lindsey.

Hace tres días... capturaron a Lindsey Farris en una misión de vigilancia.

Ajan Lindsey Farris, istihbarat görevindeyken yakalandı.

La norma es negar conocerla, pero quizá nos conduzca a Davian, y asumiremos el riesgo.

Normalde inkâr ederdik ama... Lindsey bizi Davian'a biraz daha yaklaştırabilir ve bu riski göze almalıyız.

Tu misión, si decides aceptarla, es traer a Lindsey a casa.

Görevin, tabii eğer kabul edersen... Lindsey'i bulmak ve onu geri getirmek.

Esto es adrenalina.

Bu adrenalin, Lindsey.

- ¡ Lindsey, avanza!

- Lindsey, ilerle!

Agárrate a mí.

Lindsey, bana tutun.

¡ Hay que llegar al helicóptero!

Lindsey! Helikoptere binelim!

Lindsey Elizabeth Farris.

Lindsey Elizabeth Farris.

Lindsey Farris tiene aquí un apartado.

Lindsey Farris burada bir posta kutusu tutmuştu.

Lindsey no me enviaría algo así.

Tuhaf. Lindsey bana boş bir mikrodot yollamaz.

¿ Por qué lo mandaría en blanco?

Lindsey niye boş mikrodot yollasın?

No sé. ¿ Por qué te mandaría nada?

Bilmem. Lindsey niye bir şey yollasın ki?

¿ Entre Lindsey y tú?

Sen ve Lindsey?

Ella era como mi hermana pequeña.

Lindsey kız kardeşim gibiydi.

Pondré a Vartann a revisarlo. Sabes, debo ir a recoger a Lindsey.

Biliyorsun, Lindsey'i aramam gerekiyor.

Lindsey dijo que recibía muchas llamadas.

Lindsey çok sayıda çağrı aldığınızı söyledi.

'Mi Família', la comedia de Robert Lindsey.

Robert Lindsay'in komedisi "Ailem" de oynadım.