Translate.vc / español → turco / Lista
Lista traducir turco
51,828 traducción paralela
Ahora que su hijo ha adquirido esa lista de células durmientes, ¿ cuánto tiempo pueden tardar en llevar a cabo los ataques?
Şimdi ise bu eylem planına oğlu dahil oldu, saldırıdan önce ne kadar zamanımız var?
Nunca quise que los terroristas se hicieran con la lista.
Teröristlere o listeyi vermeyi asla istemedim ki.
¿ Entonces no puedes reconstruir la lista de células durmientes?
Hücrelerin listesini tekrardan yapılandıramaz mısın?
Aún estoy trabajando en esa lista.
Hala listen üzerinde çalışıyorum.
Tenemos la lista. Es una señal de que estamos en un sendero justo.
Liste bizde.
Entendido. He estado intentando reconstruir la lista.
Anlaşıldı.
- Pero Hamid ha dicho que no sabe si recuperaremos el resto de la lista.
- Ama Hamid dedi ki listenin geri kalanını kurtarıp kurtaramayacağını bilmiyormuş.
La célula durmiente cuya información recibimos de la lista.
Listeden aldığımız hücrelerin bir tanesine.
Me ha dicho que la memoria USB que contiene la lista de células durmientes está dañada, y que necesita a alguien que la repare.
Dediğine göre hücre bilgilerinin olduğu flash disk hasar almış ve onarmak için birine ihtiyacı var.
Y si le llevo a alguien capaz de recuperar la lista, los dejará en libertad.
Eğer onlara veriyi kurtarmak için birini götürürsem onları bırakacak.
Mi gente ya está lista para coger a Henry y llevarle al agujero negro.
Adamlarım Henry'i paketlemek ve bağımsız bölgeye götürmeye hazır.
La memoria USB que contiene la lista de células durmientes está dañada y necesita a alguien que la repare.
Terör hüclerinin bulunduğu flash bellek zarar görmüş tamir etmek için birine ihtiyaçları var.
Carter ha dicho que la memoria USB con la lista de células durmientes está dañada.
Carter teröristlerdeki hücrelerin listesinin olduğu bellek zarar gördü dedi.
Está usando a Andy para sabotear la memoria y borrar permanentemente la lista de células.
Andy'i belleği sabote etmek için kullanıyor. Listeyi kalıcı olarak silecekler.
Recuperarás la lista para nosotros.
Bizim için o veriyi kurtaracaksın.
Recuperaré la lista.
Dosyayı kurtaracağım.
Los teroristas ejecutarán casi con toda seguridad a Carter y a nuestro analista en cuanto destruyan la lista de células durmientes y los códigos de activación de Bin-Khalid.
Teröristler, Bin-Khalid'in hücre bilgilerinin ve aktivasyon kodlarının bulunduğu listeyi yok etmesiyle beraber Carter ve analistimizi infaz etmelerine saniyeler kaldı.
¿ Y si, de hecho, recuperan la lista de células?
Peki ya bu hücrelerin listesi gerçekten kurtarılırsa?
En cuanto tengamos las coordenadas, el plan es eliminar a los terroristas y la lista con el lanzamiento de un misil.
Koordinatları alır almaz, planımız bir füze saldırısıyla teröristleri ve listeyi imha etmektir.
Uno más y la lista volverá a estar completa.
Bir tane daha ve sonra tüm liste elimizde olacak.
Casi he terminado de recuperar la lista de las células durmientes.
Az daha hücre listelerinin verisini kurtarıyordum.
Ninguna conexión con nadie de la lista de vigilancia o la base de datos Centro de Información Nacional de Delitos.
Gözetleme listeleri yada Ulusal Suç Bilgi Sistemi'nde kaydı yok.
Jadalla está en custodia, y han asegurado la memoria USB con la lista de células durmientes.
Jadalla gözaltında ve hücrelerin listesi olan harici bellekte güvende.
Yo he estado dispuesto a darlo todo por salvar a Nicole, ¿ vale? Pero he entrado ahí para conseguir esa lista.
Nicole'ü kurtarmak için her şeyimi verdim, tamam mı, ama ben oraya listeyi almak için gittim.
Si estás lista para responder por tus crímenes, puedes salvar la vida de tu marido.
Şimdi, hazırsan Suçlarınıza cevap vermek, Kocanızın hayatını kurtarabilirsiniz.
La gente de Simms recopiló una lista de números de contacto para Naseri.
Simms'ın insanları Naseri için irtibat numaralarının bir listesini topladı.
He sacado una lista de sus últimas llamadas.
En son yaptığı aramaların listesini çıkardım.
- ¿ Estás lista?
- Hazır mısın?
- Parece una lista.
- Bir listeye benziyor.
Es una lista de tareas.
Ev işleri listesi.
Mi lista era clara.
Listem çok netti.
Estará lista en media hora.
Yarım saate hazır olur.
Tengo toda una lista.
Büyük bir listem var.
La cena está lista.
Akşam yemeği hazır.
La cena está lista.
Pekâlâ, akşam yemeği hazır.
- ¿ Lista?
- Hazır mısınız?
Es lo que pasa cuando te crees más lista que la ley.
Kanundan üstün olduğunu düşünürsen böyle olur.
- ¿ Tienes lista la tarea?
- Ödevini yaptın mı? - Evet.
- Tengo una lista.
- Elimde bir liste var.
El FBI está recopilando una lista de palabras e imágenes.
FBI hâlihazırda bir kelime ve görüntü listesi hazırlıyor.
Mira, tengo la habitación de huéspedes... casi lista para ti.
Bak, misafir odam neredeyse hazır.
Mira, él lo quiere y yo no estoy lista, y luego quiero y él no está en ello.
Bak, istiyor ve ben hazır değilim. Ve sonra ben istiyorum Ve içine girmedi.
Bien, Bram, orden lista.
Pekâlâ, Bram siparişin hazır.
Muy lindo. ¿ Estás lista?
Çok kibarsın. Hazır mısın?
Pero estoy en una lista.
Ama ben de listedeyim.
¿ Qué tipo de lista?
Ne listesi?
Dijo que está lista para destriparte como un tiburón que se come a un niño.
Bebek yemiş köpek balığı gibi karnını deşmeye hazır olduğunu söyledi.
Los terroristas han escapado con la lista.
Teröristler listeyi aldı.
Rebecca, la lista de células durmientes...
Bu doğru yolda olduğumuzun bir işareti.
¿ Cuánto tardarás en recuperar el resto de la lista?
Listenin tamamını kurtarmak için ne kadar süre gerekli?
¡ Estoy lista!
Hazırım!