Translate.vc / español → turco / Lounge
Lounge traducir turco
228 traducción paralela
Hoy, "Corazones y Perlas" o... el amor perdido de Lounge Lizard.
Bugün beş bölümde : 'Kalpler ve İnciler've'Jigolonun Kayıp Aşkı'
Total, que apareció y se me acercó en el bar Starlight Lounge.
Böylece bana rastladı ve Starlight Lounge'de yanıma yanaştı.
Hicieron un estacionamiento, pusieron un nuevo lugar, la Posada Cristal.
Daha sonra otoyol inşa edilirken, yerine Crystal Lounge'ı yaptılar.
Número uno en Lounge Lizard.
Uzanan Kertenkelle bir numara.
Lounge Lizard.
Lounge Lizard.
Vamos a por Lounge Lizard.
Lounge Lizard'ı elde edelim.
Y esta noche tenemos a..... Lounge Lizard..... quien nos concederá una entrevista exclusiva...
Ve bu gece biz... kendi evinin gizliliğinde... özel görüşmeyi kabul eden...
-...! desde la intimidad de su propia casa!
Lounge Lizard sahibiz!
Para empezar, Lounge..... cuéntame como se siente una... al estar muerta.
Herşeyden önce, Lounge... ölmenin nasıI bi şey olduğunu bana söyle.
Hemos perdido a Lounge Lizard..... y hemos aprovecado a las Daughters of God.
Lounge Lizard'ı kaybettik... veTanrı'nın Kızı'nı kazandık.
Ponnos en el Double Up Lounge, o en el Teatro del Parque Morgan, o en el Crystal.
Bize Double Up salonunu, Morgan Park tiyatrosunu ve Crystal'i ver.
- En el RD Lounge. Paulie lo vio todo.
- Evet, RD salonunda, Paulie görmüş.
El hotel Sheraton y la Coral Bay Lounge.
Sheraton Oteli ve Mercan Koyu Salonu.
Mis amigos y yo vamos al lounge por un trago.
Arkadaşlarım ve ben bir şeyler içmeye gidiyoruz.
¿ Me dijiste que tu novio va al Bar Estrella de Cine todas las noches?
Bana erkek arkadaşının her akşam Movie Star Lounge'a gittiğini söylememiş miydin?
Recuerda : El Bar Estrella de Cine, a las 10 : 00 en punto.
Unutma Movie Star Lounge, saat 10 : 00.
Bienvenidos a la sala Starfire.
Starfire Lounge'a hoş geldiniz.
Y ese lugar es éste. La sala Starfire.
Bu özel yer, Starfire Lounge.
Bienvenidos al Salón Ambassador.
Ambassador Lounge'a hoş geldiniz.
Ese sitio especial es éste : La Sala Ambassador.
O yer, burası, Ambassador Lounge.
El maldito Luau Lounge otra vez.
Yine o lanet olasıca Luau Lounge olmasın.
¿ Qué le pasa?
Luau Lounge'un nesi var?
Dejemos el Avedon y el Luau.
Dinleyin. Avedon ve Luau Lounge'u çöpe attık.
ciudad DEL FANGO ¡ Marge! Buscaremos en otro lugar.
Bir yer daha deneyeceğiz, Sapphire Lounge.
Y llave al lounge ejecutivo.
Ve yönetim odasına bir anahtarınız.
Tienes que ir el Oak Lounge, está en la calle séptima.
- Öyleyse Oak Lounge'u bir dene, hemen 7. caddenin aşağısında.
Salón Caballa.
- The Mackerel Lounge.
El Salón Caballa no podría ser un tugurio porque tiene show.
Mackerel Lounge bir batakhane olamaz, çünkü eğlenceli bir yer.
Salón Caballa.
Mackerel Lounge.
El Salón Caballa no podría ser el peor bar
- The Mackerel Lounge batakhane değil.
No se olvide a las 8h00, en MandaIay Lounge.
Unutmayın, saat sekizde, Mandalay salonunda.
Verás, en el Tiki Lounge hay mucho follón en Navidad.
Her zamanki gibi işte.
- En The Bamboo Lounge a las 6 : 01? - Está bien.
- Bamboo Lounge'da 6'yı 1 geçe buluşmuyoruz?
Vamos a jugar hockey en la casa de Sue hasta las 10 : 30. y después vamos a ir a Lava Lounge para una noche de Sinatra... o sino a Derby para Big Bad Voodoo Daddy.
Sue'nun evinde 10 : 30'a kadar hokey oynarız, ve sonra Lava Lounge'a Sinatra Gecesi için, ya da...
Bueno, dile que no se pierda el espectáculo en el Salón Diamante :
Ona Diamond Lounge'daki gösteriyi kaçırmamasını söyle
Las copas entran muy bien en el Velvet Lounge.
Velvet Lounge'da içkiler çok rahat içiliyor.
¿ Conoces el Velvet Lounge?
Velvet Lounge'u duydun mu?
- No, no. Iremos al Velvet Lounge.
Velvet Lounge'a gidiyoruz.
Venga, vamos al Velvet Lounge.
Gel, Velvet Lounge'a gidelim.
No andará por el Polo Lounge.
Aylak aylak dolaşmadığını belirledim Bu hiç profesyonelce değil.
Tenía pensado ir al Quartz Lounge.
Quartz Lounge'a gitmeyi planlıyordum.
... 22.00 horas, Boca Lounge.
Saat 22.00, yer Boca Lounge.
Vamos al Lounge Ax... y queríamos ver si querías venir con nosotros.
Lounge Ax'a gidiyoruz ve bizimle gelmek ister misin diye merak ettim.
Esquire Lounge.
Esquire Lounge'a.
Ve tú mismo a la cita en Chicago el domingo en el Esquire Lounge.
Pazar günü Şikago'da bir randevun var, Esquire Lounge'da.
Wilson ha conseguido entradas en el Lounge La Brea.
Geciktik. Wilson, Lounge La Brea'ya bizi sokmak için müdürüyle telefon seksi yaptı.
Lounge La Brea. Suena a una noche con todo tipo de cosas...
Kulağa geceye ait herşey varmış gibi geliyor.
Más abajo, en la avenida, verán carteles de BUFFET CON HUEVOS en letras de casi tres metros... y abajo, " En el Lounge :
Listede, en başta, büyük harflerle "biftek ve yumurtalar" yazısını görürsünüz.
Hay un lugar en el centro llamado la Zebra Lounge.
Şehir merkezine doğru, "Zebra Salonu" denilen bir yer var.
EN ASOCIACIÓN CON V. LOUNGE, FERTILIZANTES FISON'S.
VERONICA SMALLS'DAN PARTİ PÜF NOKTALARI
- Es en el salón Cocktail Lounge.
Embers Kokteyl salonu var.