English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Mailer

Mailer traducir turco

151 traducción paralela
Terminaremos el viaje, Mailer.
Bu yolculuğu bitireceğiz Mailer.
- No quiero tener que matarte.
- Seni öldürmek zorunda kalmak istemiyorum Mailer.
Te vi en la película con Norman Mailer.
Norman Mailer ile çekim yaptığını gördüm.
Quiero decir... Mailer es salvaje.
Mailer vahşi biri.
La cosa de Mailer es que traspasa la mierda.
Ama şöyle bir yanı var ki, asla palavraya izin vermiyor.
Me refiero a que es una fortaleza.
Mailer, bu konuda çok güçlü.
Norman Mailer tiene exactamente el mismo tipo de relevancia. Esa dualidad afirmativa-negativa... que sólo Proust o Flaubert pudieron lograr.
Norman Mailer ancak büyük realistlerin... örneğin Proust veya Flaubert'ın ulaşabildiği... o öneme o olumluğa negatif ikiliğe aynen sahip.
Ésta es una fotografía de Norman Mailer, un gran escritor.
Bu ise Norman Mailer'in fotoğrafı. Çok büyük bir yazardı.
Invité a Norman Mailer.
Norman Mailer'i davet ettim.
ÁREA restringida Comandante Mailer, Capitán Hyde.
Binbaşı Haller, bu Yüzbaşı Hyde.
- ¿ Qué tal Norman Mailer?
- Norman Mailer hakkında ne düşünüyorsun?
El círculo literario de Nueva York, diálogos con Norman Mailer.
New York sanat camiasının içine girip Norman Mailer ile sohbet etmek gibi.
Philip Roth, Norman Mailer y el difunto Ronald Dahl.
Philip Roth, Norman Mailer, merhum Raold Dahl...
Luego habló de Norman Mailer... y de que Norman Mailer apuñaló... a su mujer en el pecho.
Ve sonra o, Norman Mailer'den konuşmaya başladı ve onun karısını nasıl göğsünden bıçakladığından.
- Norman Mailer enviara una amenaza de muerte.
- N. Mailer ölüm fermanı yollayacak.
¿ Leíste a Norman Mailer en la revista Dissent?
Neler yapıyorsun? Norman Mailer'ın yazısını okudun mu?
No podía dejar de reír por tu relato sobre Norman Mailer.
Ama senin şu Norman Mailer hikayene gülmekten kendimi alamıyorum.
Creo que pensaba que se casaba con Norman Mailer.
O Norman Mailer'le evlendiğini sanıyordu.
Te obligaría a leer todos los artículos. Incluidas las perogrulladas de Norman Mailer sobre su decadente libido.
O dergideki her başlıkları tek, tek okuttururum....... Norman Mailer'ın azalan libidosu hakkındaki son palavrası dahil.
Fuimos a almorzar a casa de Norman Mailer.
Brooklyn Heights'da, Norman Mailer'da yemekteydik.
¿ Alguna vez escuchaste de Norman Mailer?
Norman Mailer'ı duydunuz mu?
Mira a Norman Mailer.
Norman Mailer'e bak.
Tenemos a Mailer a Hammill, Lee Grant, Cyndi Lauper John y Joan Donne. La lista es interminable.
Lee Grant, Cindy Loper, John ve John Dohn ve liste uzadıkça uzuyor.
Y, por fin, éste es Mailer.
Ve son olarak, Mailer.
Mailer se ha soltado.
Mailer serbest.
Las tres palabras. "No desde Maylord."
Dört kelime. - "Mailer'dan Sonra Bir İlk."
Norman Mailer dijo que tiene mi libro en su mesa de noche.
Kitabım, Norman Mailer'ın yatağının başucundaymış.
- Sé lo de Peter Mailer.
- Peter Mailer'dan haberim var.
- Peter Mailer.
- Peter Mailer.
Peter Mailer piensa que eres un alcohólico.
Peter Mailer alkolik olduğunu düşünüyor.
Peter Mailer piensa que todo el mundo es un alcohólico.
Peter Mailer herkesin alkolik olduğunu düşünüyor.
A Peter Mailer le encanta el sabor de la Coca Cola, según me ha dicho.
Peter Mailer Coca Cola'yı cidden seviyormuş, bana öyle dedi.
Peter Mailer es terriblemente aburrido.
Peter Mailer acayip sıkıcı.
Sr. Mailer, es un gran honor hacer esta entrevista,
Bay Mailer, bu röportajı sizinle yapmak büyük bir onur.
Norman Mailer ha vuelto, por tercera vez esta semana!
Norman Mailer bu hafta üçüncü keredir geliyor.
O sea, tan pronto se sepa que Norman Mailer almuerza en el Dragonfly, es cuestión de tiempo que vengan los otros literatos.
Norman Mailer'ın Dragonfly'da öğle yemeği yediği duyulursa, bütün edebiyatçıların gelmesi an meselesi. - Harika olur.
Y estoy emocionada y encantada de que Norman Mailer venga todos los días y se siente en una mesa para 4 y no pida nada más que un té!
Yani Norman Mailer'ın her gün gelip, dört kişilik bir masada oturup sadece çay ısmarlaması beni çok heyecanlandırıyor ve sevindiriyor. - Çay mı?
Somos el lugar genial en que a Norman Mailer le gusta estar.
Burası, Norman Mailer'ın takıldığı havalı mekan.
- Todo esto es culpa de Norman Mailer.
- Bunlar hep Norman Mailer'ın suçu.
- Mmhmm. Y vas a dejar tranquilo al Sr. Mailer, cierto?
Bay Mailer'ı da rahat bırakacağız.
Quién se la va a comer? Por qué están trabajando 7 personas cuando sólo está Norman Mailer? - Oye, esto es lo que hago!
Dışarıdaki tek insan Norman Mailer'ken neden yedi mutfak personeli de çalışıyor?
Fue cancelado. Estás feliz, Norman Mailer?
Memnun oldun mu Norman Mailer?
No más estar en el restaurant, pidiendo nada porque eres Norman Mailer y puedes!
Sadece Norman Mailer olduğun ve bunu yapabileceğin için bir şey sipariş etmeden bir restoranda oturmak yok.
Disculpe, Sr. Mailer, lo lamento tanto.
Affedersiniz Bay Mailer. Çok üzgünüm. Evet.
Me oigo así de tonta y sé que nadie vendrá a almorzar!
Sapıttığımı duyuyorum. Öğle yemeğine kimsenin gelmediğini ve bundan Norman Mailer'ın sorumlu olmadığını biliyorum.
Norman Mailer! Estoy embarazada!
Norman Mailer, ben hamileyim!
High tides, Normal Miller, que te lo den
Müzik setleri, Norman Mailer ve diğer şeyler...
Es mi libro favorito de Mailer.
Mailer'ın kitaplarım arasında en sevdiğidir.
Esta noche disfrutaremos, el suave jazz de Charles Mingus, Norman Mailer esta... aquí para leer un extracto de su ultimo libro, y también tenemos... una chica de Omaha que esconde una banana.
Bu gece Charles Mingus'un huzur veren cazını dinleyeceğiz, Norman Mailer burda ve bizim için en son kitabından bir şiir okuyacak. Ve Omaha'dan gelen muz saklayan bir kızımız var.
- ¿ No recuerdas? - Norman Mailer.
- Norman Mailer'ı hatırlamıyor musun?
Y sé que Norman Mailer no es responsable de que no vengan a almorzar!
Kendime bu geçici diyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]