Translate.vc / español → turco / Marat
Marat traducir turco
170 traducción paralela
Charlotte Corday y Marat uno de los líderes de la Revolución Francesa.
Charlotte Corday ve Marat... Fransız Devriminin liderlerinden biri.
¿ A qué esperas?
Pekâlâ, Marat. Devam et.
La colonia es nuestra gran familia.
- Bizim kampımız evimiz gibidir. - Bakın, işte bu Marat.
LA PERSECUCION Y EL ASESINATO DE JEAN-PAUL MARAT DEL MANICOMIO DE CHARENTON BAJO LA DIRECCION DEL MARQUES DE SADE
MARKİ DE SADE YÖNETİMİNDE, CHARENTON AKIL HASTANESİ SAKİNLERİNİN CANLANDIRMASIYLA JEAN-PAUL MARAT'NIN ÇEKTİĞİ EZİYET VE UĞRADIĞI SUİKAST
Muy al contrario, ellos forman parte de la escena, pues en su obra, Monsieur de Sade ha intentado mostrar cómo murió Jean-Paul Marat y cómo esperó en su baño antes que Charlotte Corday llegara llamando a su puerta.
Ama yine de, onlar sahneyi kurmuşlar çünkü Mösyö de Sade, oyununda, Jean Paul Marat'nın nasıl öldüğünü ve küvetinde geçirdiği, Charlotte Corday kapısını çalmadan önceki, zamanı anlatmaya çalışıyor.
Ninguno de nosotros conoció un revolucionario más apasionado que Marat. ¿ Pero era él el amigo de la gente o el enemigo de la libertad?
Hiçbirimiz Marat'dan daha hırslı bir ihtilalci görmedik. Ama acaba halk dostu muydu, yoksa özgürlük düşmanı mı?
¿ Marat el bueno o el malo?
Marat iyi mi, kötü mü?
Escuchemos a Marat debatir con de Sade.
Marat'nın de Sade'la tartışmasını dinleyelim.
Aquí está Marat, ha vuelto de entre los muertos.
İşte Marat, dönmüş hayata.
Encarcelado por tener radicales puntos de vista sobre cualquier tema un antiguo cura, Jacques Roux partidario de la revolución de Marat.
Aklınıza gelebilecek her şeye karşı radikal tavırlar aldığı için tutuklandı sabık rahip, Jacques Roux.
Pero por desgracia, los censores cortaron la mayoría de sus fervientes discursos.
Marat'nın ihtilalinden yanaydı ama maalesef sansürcüler, kışkırtıcı fikirlerinin büyük bölümünü yonttu.
La introducción ha terminado. Ahora puede empezar la obra de Jean-Paul Marat.
Tanıtım bitti, artık Jean-Paul Marat'nın oyunu başlayabilir.
¡ Un homenaje a Marat!
Marat'ya bağlılık andı!
" Cuatro años después que empezáramos a luchar, Marat sigue escribiendo
Dört yıl sonra kavgamızdan, caymadı Marat yazmaktan...
¡ No cavaremos nuestras propias fosas!
Marat, kendi kahrolası kuyumuzu kazmayız biz!
Marat, necesitamos comida y ropa.
Marat, sırtımız pek, karnımız tok olmalı!
Estamos cansados de trabajar como esclavos.
Marat, köleler gibi çalışmaktan bıktık, usandık!
Necesitamos pan más barato.
Marat, ekmeği daha ucuza almak istiyoruz!
Con estas hojas te coronamos pues laurel no encontramos...
Seni bu yapraklarla taçlandırıyoruz, Marat, defne ağacı kıtlığı yüzünden.
" Querido Marat, a tu lado podemos perder o ganar
Canım Marat... Seninle ya hep, ya hiç...
" Marat en el tribunal, Marat bajo tierra
Marat yargılandı, Marat saklandı...
" Marat siempre estaba listo para detener cualquier plan
Marat her an hazır boğmaya her planı...
"Marat, somos pobres " Y los pobres, pobres seguirán
Marat, yoksuluz, yoksul hep yoksul...
"Marat, no nos hagas " Esperar más
Marat, bizi bekletme artık...
Aquí está Marat, escogido por la gente soñando y escuchando las voces de su fiebre.
İşte Marat oturuyor, halkın seçimi hayaller kurup, dinleyerek ateşinin sesini.
Y ninguno de nosotros puede alterar el hecho, no importa lo que hagamos de que ella está de pie en la puerta de Marat dispuesta y lista para matar.
Ve hiçbirimiz... Ve hiçbirimiz... Ve hiçbirimiz, ne yaparsak yapalım, ilişemeyiz şu gerçeğe :..
Pobre Marat. Estás en tu bañera, tu cuerpo empapado y saturado con veneno.
Sefil Marat küvetteki bedenin baştan aşağı sırılsıklam zehirden.
Marat yo, Charlotte Corday, he venido de Caen donde un enorme ejército de liberación se está formando y vengo como la primera de ellos Marat.
Marat ben, Charlotte Corday, Caen'dan geliyorum muazzam bir kurtuluş ordusu toplanıyor orada ve, Marat, oradan gelenlerin ilkiyim ben Marat.
" Y voy a asesinarte, Marat
Ben seni öldürmeye, Marat...
He venido a hablar con el ciudadano Marat.
Yurttaş Marat'yla konuşmaya geldim.
Si tiene algo que decirle a Marat póngalo por escrito.
Marat'ya söyleyecek bir şeyin varsa yazılı ver.
Míralos, Marat a estos hombres que antes poseían todo.
Bak şunlara, Marat bir zamanlar her şeyin sahibi olan şu insanlara.
Correcto.
Doğru, Marat.
La compasión es propiedad de las clases privilegiadas.
Merhamet, Marat, imtiyazlı sınıfların mülkiyetindedir.
No, Marat. Nada de emociones falsas, por favor.
Hayır, hayır, Marat, mütevazi duyguları bırak lütfen.
La liturgia de Marat.
Marat'nın ayini.
" Marat, somos pobres
Marat, yoksuluz...
"Marat, no nos hagas " Esperar más
Marat, artık bekletme bizi...
En las calles, todos dicen que Marat será protector y dictador.
Sokaktaki herkes Marat'nın halk lideri ve diktatör olacağını söylüyor.
El aún finge que su pulso de hierro se relajará en cuanto lo peor acabe pero nosotros sabemos lo que Marat realmente quiere...
Oysa o, zor günler biter bitmez, demir pençesi gevşeyecekmiş gibi yapıyor. Ama biz Marat'nın aslında ne istediğini biliyoruz :..
Hablas de Marat, ¿ pero quién es este Marat?
Marat'dan bahsediyorsun, ama kim bu Marat?
¿ Marat?
Marat mı?
Aquí arriba, Marat no representa ningún peligro.
Burada Marat bizim için tehlike arz edemez.
No, querida Charlotte, aquí me quedo esperando ese día prometido cuando, con la gente de Marat enterrada Francia una vez más pronuncie la palabra prohibida...
Hayır, sevgili Charlotte, burada bekleyeceğim Marat'nın ayaktakımının toprağa verileceği o vadedilen günü Fransa'nın bir kez daha o yasak kelimeyi haykıracağı günü :..
Libertad. ¿ Oyes eso, Marat?
Özgürlük. Duyuyor musun, Marat?
¿ No puedes ver que este patriotismo es una locura?
Marat, bu vatanseverliğin delilik olduğunu göremiyor musun?
Larga vida a Marat.
Yaşasın Marat!
Así que Roux decide ser el principal apóstol de Jean-Paul Marat.
Ama çok büyük eylemin bedeli öyle büyük ki, Roux karar veriyor olmaya Jean-Paul Marat'nın baş havarisi.
Parece un buen plan ya que Marat va de cabeza a la muerte.
Bu iyi bir politikaya benziyor çünkü Marat dosdoğru Calvary'ye gidiyor.
¡ Ahora, Marat, sal a liderar al pueblo!
Marat, çık dışarı da yönet şu halkı!
Está bien. chicos.
Marat da siz oğlanlarlaydı, öyle değil mi? - Zavallıya bakın!