English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Marido

Marido traducir turco

35,653 traducción paralela
Mira... tu marido te necesita.
Bak... Eşinin sana ihtiyacı var.
Venga. Tu marido causó ese juicio nulo.
Haydi ama, dava hükmünün düşmesine senin kocan sebep oldu.
Tu marido daba un discurso.
Kocan bir konuşma yapıyordu.
Si le das a mi marido un año de libertad condicional, sin cárcel, prepararé una sonrisa recatada para ti.
Kocama 1 yıl şartlı tahliye ver, hapishane olmadan, ben de sana mütavazı bir tebessüm çakayım.
Es tu marido, ¿ sabes qué parece esto?
O senin kocan. Nasıl görüneceğini düşünsene?
- ¿ Por qué es tu marido?
- Kocan olduğun için mi?
Mi marido.
Kocam.
No digo esto porque sea mi marido, lo digo porque es un error de estrategia.
Bunu, o kocam olduğu için söylemiyorum. Bunu stratejik bir hata olduğu için söylüyorum.
Bueno, soy tu marido y su yerno.
Yani, Ben senin kocan ve onun damadiyim.
Quizás no sea una coincidencia que un ejecutivo junior como tu marido recibiera una autorización tan pronto.
Mesela Kocan gibi kidemsiz bir yoneticinin cok cabuk izin almasi belki sadece raslanti degildir.
Soy su marido.
Ben onun kocasıyım.
- Su marido?
- Kocan hakkında mı?
¿ Y tiene alguna razón para pensar que radicaría Sobre este acuerdo que hecho con su marido?
Eşinizle anlaştığına dair yalan söylemesi için bir neden var mı?
¿ Qué pasa si estoy celosa de su marido?
Peki ya kocanı kıskanıyorsam?
Para una mujer que el marido ha estado desaparecido durante casi una semana, parece más bien indiferente.
Kocası nerdeyse bir haftadır kayıp bir kadına göre pek de endişeli durmuyorsunuz.
Los detalles de la desaparición de su marido, y el abandono de su negocio, no caben absolutamente el perfil de un marido infiel.
Kocanızın ortadan kayboluşunun detayları, ve işini terk etmesi, pek de aldatan koca profiline uymuyor açıkçası.
Por lo tanto, esto está destinado a indicar que su marido no caer en la manera del daño porque parece que está planeando una pequeña invasión.
Yani kocanızın küçük çaplı bir istila planlıyor olması onun yanlış bir yolda olmadığını göstermeli bize öyle mi?
Él puede no encajar en el perfil de un marido infiel, pero podría ser un esposo fuera de control.
Aldatan koca profiline uymuyor olabilir, ama firardaki koca profiline uyuyor gibi.
Es el fin de semana de mi marido pero me dio su permiso.
Yani, aslında bu hafta sonu babalarının sırasıydı....... ama kendisinin onayı var.
Mi marido me autorizó a llevarlos a esquiar.
Kocam çocukları kayak yapmaya götürmeme izin verdi.
Creo que te has estado enviando correos con mi marido Jeff.
Sanıyorum eşim Jeff'le, mesajlaşıyordunuz...
Hay heridas abiertas entre mi hermano y mi marido.
Abim ve eşim arasında, birazcık dargınlık var da.
Entonces, ¿ qué pasa con su marido?
Kocanın olayı ne?
- ex marido de Elsbeth. Sí.
- Elsbeth'in eski eşi evet.
- No lo es. Queríamos sus jurados a verla aquí apoyando a su marido.
Heyettekilerin onun eşinin yanında olduğunu görmelerini istedik.
Usted seguro de que no importa estar aquí todo el día, la señora Florrick, Para apoyar a su marido?
Eşinize destek olmak için tüm gün burada beklemenin sorun olmayacağına emin misin?
Es para su marido.
- Kocan için.
Pensión de mi marido.
Kocamın emeklilik maaşı.
" Pensión de mi marido.
Kocamın emeklilik maaşı.
Solo me preguntaba, madre, si esto es idea tuya o de tu marido.
Meraktan soruyorum anne, bu fikir senden mi çıktı kocandan mı?
Nos desharemos de él. Acabo de casarme y mi marido y yo vamos a limpiarlo de todos estos cachivaches...
Yeni evlendim, eşimle tüm ıvır zıvırı atacağız.
He oído que tu marido y tú vais a vaciar mi sótano.
Duyduğuma göre kocanla bodrumumu temizliyormuşsunuz.
Mi marido y yo tenemos un acuerdo, un arreglo, y no le importa a nadie salvo a nosotros.
Kocamla ben bir anlaşma yaptık bir sözleşme ve bu bizden başka kimseyi ilgilendirmez.
¿ Entonces por qué no vas con tu marido?
Neden kocanı götürmüyorsun öyleyse?
¿ El marido el fuerte y la mujer más modosa?
Koca daha güçlü, kadın daha çekingen?
Un marido que besara a su esposa en la puerta y le dijera lo delicioso que estaba su estofado.
Koca, karısını kapıda öper ve ona etli güvecin ne kadar lezzetli olduğunu söyler.
¿ Cómo de anticuado es ese marido tuyo?
Eski kocanınki ne kadar demode.
¿ Dan Logan es tu marido?
Dan Logan senin kocan mı?
Resulta que Mike Schaeffer conoce al marido de Virginia, Dan.
Görünüşe göre Mike Schaeffer Virginia'nın kocası Dan'i tanıyormuş.
Nos prometimos solemnemente querernos el uno al otro, no como marido y mujer, sino como buenos amigos.
Karı ve koca olarak değil de en iyi arkadaşlar olarak resmen birbirimize söz verdik.
Te vi en aquel bar con un hombre que no era tu marido.
Seni kocan olmayan bir adamla barda görmüştüm.
Actúas como si esto mismo no lo hicierais tú y tu marido.
Sanki senin ve kocanın yapmadığı bir şeymiş gibi davranıyorsun.
Y presumo que tu marido no se tortura con imágenes tuyas corriéndote en la cama de otro hombre.
Büyük ihtimalle kocan başka bir erkeğin yatağında boşaldığını düşünerek kendine işkence etmiyordur.
Tu marido te quiere, ¿ verdad?
Kocan seni seviyor, değil mi?
Jurado potencial número 11, antes de divorciarse, ¿ alguna vez usted y su marido buscaron algún tipo de ayuda terapéutica?
Gizli jüri üyesi 11 numara, boşanmadan önce kocanızla herhangi bir danışmanlık ya da terapi araştırdınız mı?
El marido es un verdadero mujeriego y la dispaurenia de la esposa se presenta como algo casi por completo psicosomático.
Kocası tam bir kadın düşkünü ve karısının disparönisi neredeyse tamamen psikomatik arz ediyor.
No apareció hasta que descubrió que su marido...
Kocasının şeyini keşfedene kadar başlamamış...
Bien, un reportero apunta su cámara a tu preciosa cara : "Sra. Masters, a su marido se le acusa de proxenetismo y promover la prostitución".
Bazı gazeteciler güzel yüzünüze kamerayı odaklayacak ve "Bayan Masters, kocanız fuhuşa teşvik ve fuhuşla suçlanıyor" diyecek.
Este caso se basa en cargos infundados orquestados contra mi marido por una acusación ambiciosa con el objetivo de acabar con años de trabajo científico.
Bu dava, kocamın yıllardır çalıştığı bilimsel araştırmayı yerle bir etmek amacıyla uydurulmuş bir dava.
Estoy muy orgullosa de lo que ha logrado mi marido y de su contribución a la ciencia.
Kocamın başarılarından ve bilime kattıklarından dolayı çok gururluyum.
"Una esposa no puede ser obligada a testificar contra su marido".
"Bir eş kocasına karşı tanıklık etmeye zorlanamaz."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]