Martinis traducir turco

Perfecto, ¿ me trae cinco martinis más?

Pekala, bana beş martini daha getirebilir misin?

Pronto'El Trópico'fue conocido como el lugar para encontrar siempre los Martinis más secos y las mujeres más bonitas en Manhattan.

Kısa zamanda'The Tropic'her zaman sek martini ve Manhattan'daki en güzel kızların bulunduğu bir mekân olarak tanındı.

- Me debes 240 martinis.

- Bana 240 martini borçlusun.

Cantinero, sírvale a la Sra. Charles 240 martinis.

Barmen Bayan Charles'a 240 martini getir.

Veamos, tenemos varios cócteles y martinis. ¿ Cuál?

"Old-fashioned" ve martini var. Hangisi olsun?

Dos martinis.

İki martini.

Siempre tomamos Martinis antes de cenar.

Akşam yemeğinden önce hep martini içeriz.

Hice los Martinis triples. Está que vuela.

Martiniyi üç kat sert yaptım... ve kendini harika hissediyor.

También los martinis.

Martiniler de öyle.

Que prepara excelentes martinis.

Ona harika martini hazırladığını söyledim.

Dos martinis, por favor.

Maurice, iki martini lütfen.

- Dos martinis.

- İki martini.

Aquí tienes los Martinis.

İşte Martini.

Al menos los Martinis se mantienen.

Martini var gibi görünüyor.

Los Martinis me han pegado fuerte.

Bu martiniler bir şekilde beni çarptı...

Sí lo he hecho, estaba en los Martinis.

Evet, öldürdüm... martinilerin içindeydi.

Los Martinis.

Martiniler...

Es culpa de los martinis.

Suçu içkiye ver.

- ¿ Cómo están los martinis?

- Martiniler nasıl?

Entonces, dos Martinis.

O zaman iki martini...

Hice un montón de martinis, todos lo beben en estas fiestas, martinis.

- Saat daha 5 : 00. Lazım bir şey var mı? Hemen gidip...

¿ Y un par de martinis que acabo de...?

- Sanırım doğru yeri buldum.

Bourbon con soda. ¿ No preferís martinis?

- İçeriye getirmek için biraz hazırlamıştım önceden. - Ne desem...

- ¿ No prefieres martinis?

- İki adet viski kokteyli.

Pues si no te importa, es algo pronto para martinis.

Merhaba, merhaba!

Pues no, sólo un par de martinis, si no es mucha molestia.

- Nasılsınız, efendim? - Sen nasılsın? - Güzel bir parti, değil mi?

Sr. Cracker, dos martinis.

Bay Cracker, iki martini.

- ¿ Martinis?

- Martini?

Tres martinis, Sr. Cracker.

Üç martini Bay Cracker.

He necesitado 5 Martinis.

Beş martini içirmem gerekti.

... con lo cual ha estado pagándome martinis secos...

... bana sek martini ısmarlıyordu...

Dos martinis y dos vodkas.

İki martini ve iki votka kokteyli.

- A Harvey le gustan mis martinis.

- Harvey benim martinilerimi sever.

Quería que antes lo conocieran, por lo que le dije a Ron que viniera más temprano a tomar uno de tus martinis especiales.

Ama önce sizin tanışmanızı istedim ve Ron'dan erken gelip bir içki içmesini istedim.

Haré los martinis.

Ben martinileri hazırlayayım.

Dos martinis muy secos.

İki sek martini.

Ahí en el auto llevaban el mezclador de martinis.

Arabanın içinde martini şişeleri vardı.

Y pronto nos ocupamos con los martinis.

Başladık martini içmeye.

No puedo mantenerlo con martinis y goulash.

Martini ve gulaş ile çalıştıramazsınız.

En mi pueblo ponen azúcar en los martinis.

Bizim şehirde martiniye hep şeker koyarlardı.

Martinis bien grandes, aire acondicionado.

Büyük uzun martiniler, klima.

¿ Martinis?

Martini?

No es amable quitarle martinis a los necesitados.

İhtiyacı olan birinden martinisini almak ayıp değil mi?

¿ Va bien el champán con el whisky, los Martinis y los Bloody Marys?

Şampanya, likör, viski, martini ve Bloody Mary ile birlikte nasıl gider?

Es por tantos martinis.

Martiniler yüzünden.

EI plan consistía en presentar... nuestros avances culturales a Ios marcianos... o, "martinis", como prefieren que se Ies llame.

Hepsi Marslılara kendi kültürel gelişimimizin en iyi yönlerini götürme planının bir parçası idi. Ya da kendilerine vermeyi yeğledikleri adla Martinilere.

Aquí tengo vuestros martinis a punto.

- Stanley, Doris ve Herbert buradalar. - Doris ve Herbert kim?

¿ Ha dicho martinis?

- Bilmiyorum.

Ven, probemos esos martinis.

El sıkışmış olduğum tüm bu yaşlı yüzlere baktıkça...

- Ned, el mago de los martinis.

- Ned, martini sihirbazı.

No es momento para martinis.

Senin özel martinilerinden. Martininin sırası değil.