English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / María

María traducir turco

9,250 traducción paralela
Quiero que María suba la colina hasta llegar a mí.
Mary'nin tepeye, yanıma tırmanmasını istiyorum.
María planeó todo esto para apoderarse de Catalina y llevársela a su casa.
Mary tüm bunları Catherine'i alıp evine götürmek için planladı.
Y vos nunca considerasteis la paz con María.
Sen de Mary'le barış yapmayı hiç düşünmedin.
María me amenaza, William.
Mary beni tehdit ediyor, William.
- Mi reina, si el objetivo de crear una alianza con Francia era para igualar la ventaja de María, podéis hacerlo con bastante facilidad.
- Kraliçem eğer Fransız'larla ittifak kurma hedefi Mary'nin avantajını kırmak içinse bunu çok kolay yapabilirsiniz.
Pero María...
Ama Mary...
Bueno, en realidad, ha sido decisión de María, aunque estoy segura de que Catalina hubiera sido feliz de darme la oportunidad solo para verme fallar.
Aslında, bu Mary'nin kararı, ama Catherine de başarısızlığımı görmek şansı için bu fırsatı bana seve seve verirdi.
No voy a darles a estos impertinentes oportunistas ningún asiento cercano a María.
Bu fırsatçıların hiçbirinin Mary'nin yakınına oturmasını istemiyorum.
Él ama a María.
Mary'i seviyor.
Si Francisco y María han acabado, hay una oportunidad de estar al lado del rey para alguna chica con suerte de estas.
Eğer Francis ve Mary ayrıldıysa, burada ki şanslı bir kız kralın yanında olma şansı yakalayabilir.
Lo siento mucho, María.
Çok üzgünüm, Mary.
- María.
- Mary.
¿ Sin? ... sin tu marido y sin... tu posición con María?
Um,... kocan olmadan... ya da Mary'nin yanında olmadan?
María, estaba explicándole a la sobrina de Lord Stephan que no puedo hacer la degustación esta noche,
Mary, Lord Stephan'ın yeğenine bu akşam onlara katılamayacağımı açıklıyordum
¿ Estás segura, María?
Emin misin, Mary?
María, no necesitamos acelerar las cosas.
Mary, acele etmemize gerek yok.
Porque soy una dama de María.
çünkü ben Mary'nin leydisiyim.
Le has dado a Francisco algo que María no le dio y posiblemente nunca le dará.
Francis'e Mary'nin henüz vermediği birşeyi verdin belki de hiç vermeyeceği birşey.
¿ has visto a María?
Mary'i gördün mü?
Debes poner fin a tu aventura con María.
Bu ilişkini sona erdirmelisin Mary.
Y recuerda, si los nobles se enteran de la aventura, las leyes también exigen la cabeza de María.
Ve hatırla, eğer soylular bu ilişkiyi öğrenirse, yasalara göre Mary'nin kellesi de gider.
¿ Arriesgarías la vida de María por unas pocas noches de pasión?
Mary'nin hayatını birkaç gecelik arzu için tehlikeye mi atacaksın?
Termina con María o acabaré con vosotros dos.
Mary ile ilişkini bitir, ya da ben ikinizi de bitiririm.
María, necesitamos reconsiderar nuestros planes...
Mary, planlarımızı gözden geçirmeliyiz...
Sé que María te está alejando, pero dado todo lo que le ha pasado, es lo que ella necesita.
Mary seni uzaklaştırmaya çalışıyor biliyorum, başından geçenleri düşünürsen, onu anlarsın.
María no necesita tiempo.
Mary zaman istemiyor.
Pero si no puedes disuadir a María de hacerlo, entonces debes hacer lo que puedas para protegerla.
Ama eğer Mary'i yolundan çeviremezsen, hayatını korumak için herşeyi yapmayı ona borçlusun.
¿ Crees que María está con Condé para herirte?
Sence Mary Condé'ye seni üzmek için mi yanaştı?
No hagas que me arrepienta, María.
Beni buna pişman etme, Mary.
Por favor dime que has terminado las cosas con María, así no tengo que volver dentro y decirle a Francisco lo que has estado haciendo con su mujer.
Lütfen Mary ile herşeyi sonlardığını söyle, böylece bende içeri girip Francis'e karısıyla neler yaptığını söylemek zorunda kalmayayım.
María nunca dejará a Francisco.
Mary asla Francis'i terketmeyecek.
Si María puede rechazar a su marido después de estar casados menos de un año, entonces es una mujer voluble y una tonta.
Eğer Mary kocasından evleneli bir yıl bile olmadan uzaklaşabiliyorsa o dönek ve ahmak bir kadındır.
Vuestra ruptura pasará lentamente, por cierto, tan pronto como María sepa que has arriesgado tu vida.
Bu ayrılık yavaş olacak, Mary hayatını riske ettiğini öğrenene kadar.
Porque incluso María sabe que Francisco buscará una manera de matarte por esto.
Çünkü Francis'in seni bir şekilde öldüreceğini Mary biliyor.
Dejé ir a María.
Mary'i özgür bıraktm.
Ahora que María es libre de seguir adelante sin mí...
Mary artık bensiz özgür olduğuna göre...
Los dos seguimos amando a María.
İkimiz de hala Mary'i seviyoruz.
María, tenemos que salir de aquí.
Mary, buradan gitmemiz gerek.
Santa María, ruega por nosotros, pecadores... ahora y en la hora de nuestra muerte.
Yüce Meryem, Tanrıların Annesi biz günahkârlar için şu andan öleceğimiz ana kadar dua et.
Santa María, ruega por nosotros, pecadores ahora y en la hora de nuestra muerte.
Yüce Meryem, Tanrıların Annesi biz günahkârlar için şu andan öleceğimiz ana kadar dua et.
Santa María de.
St. Maria's.
Espero que ella sabe lo que engañar a un mentiroso que eres, María.
Yalancı bir sahtekâr olduğunu umarım biliyordur Maria.
Entonces si alguien tiene algún as en la manga, un plan b, un ave maría, hazlo, y hazlo ya.
Yani herhangi birimizin bir B planı varsa bunu hemen yapmalı.
Las consecuencias del huracán María fueron catastróficas para Noruega.
Maria. Maria Kasırgası, Norveç'i büyük bir yıkıma uğrattı.
María J. Juana.
Mary J.-juana.
- ¡ Ya basta, María!
- Bu kadar yeter Maria.
¡ María!
Maria!
Dadle esto a la reina María, pero no antes de mañana.
Bunu yarından sonra Kraliçe Mary'e verin.
María.
Mary.
María...
- Maria...
Vamos, María.
Gel Maria.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]