English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Mavi

Mavi traducir turco

15,504 traducción paralela
En la esquina azul, con pantalones rojos y un peso de 74,8 kg.
Mavi köşeden dövüşecek ve kırmızı şort giyecek. Tam 74 kiloda.
"Mi querida, no podía morir sin volver a ver el azul aciano de tus ojos por última vez".
"Sevgilim, ölemem Gözlerinin mavi çiçeği mavisini nihai bir zaman görmeden."
Cielo azul, veo brillar el sol Hay mariposas a mi alrededor
Güneşli gökyüzüne bakıyorum, parlak ve mavi ; ve işte bir kelebek
¡ Mañana es Día de la Independencia!
Kırmızı, Beyaz ve Mavi Günü yarın!
Escogen a todas las salchichas el Día de la Independencia.
Beyler, esasen her sosis Kırmızı, Beyaz ve Mavi Günü'nde seçilir.
Ya casi es Día de la Independencia.
Kırmızı, Beyaz ve Mavi Günü başlamak üzere.
¿ Primero aplastas a Sally y ahora vas a arruinarnos el Día de la Independencia?
Sally'yi ezdin. Sonra da Kırmızı, Beyaz ve Mavi Günü'müzü sikip atacaksın?
Incluso a través del remolino... de vapores de pomposos de Chesterfield... y golpes de suerte arrogantes, vio que sus ojos eran de un azul más allá del azul, como el océano.
Satafatlı Chesterfield ve küstah Lucky Strike'ların kıvrılan dumanlarının arasında bile gözlerinin maviden daha mavi olduğunu gördü. Okyanus gibi.
Azul, más allá del azul.
Maviden daha mavi.
Al otro lado de la sima de esa habitación, ese azul, de esos ojos... lo devoraron y lo pasaron y nunca lo vieron... y nunca lo harían, de eso estaba seguro.
Odanın uçurumunun ötesinde o mavi gözler onu yedi, onu delip geçti ve onu hiç görmedi. Hiç görmeyecekti de. Bundan emindi.
- "Un azul más allá del azul, como el océano".
- "Maviden daha mavi okyanus gibi." Klise.
"Un azul más allá del azul, como..." Como nada salvo azul.
- "Maviden daha mavi oky..." - "Sadece mavi vardı."
¿ Había habido alguna vez tal azul?
" Böyle bir mavi var mıydı?
Así que, por favor, podrías dejar mi escenario, ir a casa... y ponerte tu traje azul y te recogeré a las 7 : 00 p.m.
Şimdi lütfen setimden çık. Eve git, mavi takımını giy. Seni saat yedide alacağım.
María, que llevaba un abrigo azul, ¿ verdad?
Mary, mavi bir palto taktın, değil mi?
Y cuando lo haga, el único trabajo estable que vas a encontrar dentro de un centenar de millas de Elkhart, no requerirá un título en Ingeniería, sino un pequeño chaleco azul y la frase, "hola, bienvenido a Wal-Mart".
Sonunda sana kala kala 200 kilometre uzaktaki Elkhart şehrinde mühendislik mezunu olmayı bile gerektirmeyen mavi önlüklü Walmart kasiyerliği kalacak.
El azul tiene el número.
Mavi olan, mavi olanın numarası var.
¿ Creías que yo era rubio - con ojos azules?
- Sarışın ve mavi gözlü olmamı bekliyordun, değil mi?
Cielos azules.
Mavi gökyüzü
Cielos azules, hijo.
Mavi gökyüzü yavrum
- Otra vez la pantalla azul.
- Yine mavi ekran hatası verdi.
La estrella azul.
Mavi yıldızı.
Hola. ¿ Sabes dónde están las sandalias azules?
Selam, mavi sandaletleri nerede, biliyor musun?
O simplemente sugieres acusar a la gran ballena azul.
Yoksa büyük mavi balinayı mı suçlayalım diyorsun?
Tal vez recuerden el momento en que su novia los dejó después de ver Blue Hawaii.
Belki de Mavi Hawaii Geceleri'ni izledikten sonra sevgililerinin onlardan ayrıldıkları anı hatırlarlar.
Vi Blue Hawaii al menos 17 veces.
Mavi Hawaii Geceleri'ni en az 17 kez izledim.
¿ Dónde está mi Nirvana, desagradable y estúpido Buda azul?
Nerede benim nirvanam, seni aptal, mavi, uyuz Buda seni!
¡ Tinta azul!
Mavi mürekkep!
Soy un tanto novato para la memoria por eso no estoy muy seguro. Pero algo me dice que que son casi todo azul con... - tal vez amarillo.
Hafıza olaylarında biraz yeni olduğumdan kesin olarak söyleyemesem de içimden bir ses biraz sarıyla karışık ama çoğunlukla mavi olduklarını söylüyor.
¿ Esa mancha azul habla?
Şu mavi yuvarlak mı konuşuyor?
Ahí es donde todos toman el aroma azul.
Bütün mavi cerrah balıklarını oraya götürürler.
Los azules tienen su propia exhibición en Cleveland.
Mavi cerrah balıklarının Cleveland'de kendi parkları var.
Dory. ¿ Estas pequeñas manchas azules son tus padres?
Dory bu küçük mavi yuvarlaklar senin ailen mi?
- ¿ Quién fue? El de la camisa azul en la esquina.
Köşedeki mavi gömlekli.
"Tiene 0 pies y 9 pulgadas de largo, constitución media, ojos azules una barba, flequillo, y pelo por los hombros."
"1.72 boyunda, orta yapılı mavi gözlü, sakallı kâkülleri ve omuzlarına kadar uzanan saçları olan bir adam."
Es el tipo de la piel azul, ¿ no?
Mavi tenli adam bu, değil mi?
A ese sombrero azul de papel. De algún modo le hizo recordar, la tragedia de su familia.
O mavi kağıt şapka bir şekilde aklına ailesinin yaşadığı trajediyi hatırlatana kadar.
Padre... conservaste mi sombrero azul.
Sen mavi şapkamı saklamışsın.
El reglamento indica camisas blancas, azules o café claro.
Yönetmelik beyaz, mavi veya bronz gömlek giyebilirsin diyor.
Su nombre es Alton Meyer, tiene ocho años, blanco, con ojos azules y cabello castaño.
İsmi Alton Meyer, sekiz yaşında beyaz tenli, mavi gözlü ve kahverengi saçIı.
Una vez más no se han proporcionado fotos de... el niño de ocho años de edad, que es blanco... 1.40 de altura y pesa aproximadamente 30 kilos... con el cabello castaño y ojos azules y se dice... que viaja con este hombre...
Tekrar ediyoruz, hiçbir resmi bulunmamakta. 8 yaşlarında, beyaz tenli 1 m 40 cm boyunda, yaklaşık 27 kilo cıvarında kahverengi saçIı, mavi gözlü ve bu adamla birlikte olduğu düşünülüyor Roy Tomlin.
Usen la botella azul es para el suelo... y el rosado para las superficies cerámicas.
Yerler için mavi şişeyi seramik yüzeyler için de pembe şişeyi kullanın.
Le decía : "Ven aquí, Blue", y se quedaba echado, mirándote.
"Gel buraya Mavi" derdin, olduğu yerde yatıp sana bakardı.
Me desperté en el arroyo, y Blue, el perro que teníamos, me estaba lamiendo la cara.
Gözümü açtığımda dere kıyısında yatıyordum. Bizim ihtiyar köpek Mavi de yüzümü yalıyordu.
¿ Conociste a Blue?
Mavi'yi biliyor musun?
¿ Quién es Blue?
Mavi mi? Mavi kim?
No sé, Jean.
- Bilmiyorum, mavi Jean.
Azul, ayúdame.
- Mavi, yardım et bana.
Eh, escucha, Jean azul.
- Merhaba mavi Jean.
Claro que sí, Jean azul.
- Elbette mavi Jean.
También tengo calcetines azules.
- Mavi çoraplarım da var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]