Translate.vc / español → turco / Mayfair
Mayfair traducir turco
315 traducción paralela
Una mujer que conoce el desenfreno de un salvaje... y, sin embargo, en Mayfair estaría como en casa.
Bir vahşi gibi kuralsız yaşamayı öğrenmiş... ama Mayfair'e yakışan bir kadın.
- No le interesa Mayfair.
- Mayfair'le ilgilendiği yok.
-... llama al 24574 de Mayfair.
-... sen de Mayfair 24574'i ara.
24574 de Mayfair.
Mayfair 24574.
Cuando estuvo de vuelta en su silenciosa casa de Mayfair, no pudo eludir el sentimiento de que algo malo iba a pasar.
Mayfair'daki sessiz panjurlu, şık evine döndüğünde üstesinden gelemediği kötü bir his vardı içinde.
Pues eso, que el teatro Mayfair quiere el espectáculo en Londres.
Mayfair Tiyatrosu Londra'da gösteri düzenlemenizi istiyor. Olamaz.
Después de Soho vino la calle Fleet Bloomsbury y Mayfair.
Soho'dan sonra sıra Bayswater ve Fleet Caddesi'ne ve Bloomsbury ve Mayfair'e gelmişti.
Mayfair de los pies a la cabeza.
Tepeden tırnağa kadar bir hanımefendi.
" Michael O'Reilly...
" Mayfair, Londra'dan...
"... de Mayfair, Londres. "
"... Michael O'Reilly.
Pero esto es Mayfair.
Fakat burası Mayfair.
Subcampeón Vivian Smith Smythe Smith, de Mayfair...
İkinci sırada Mayfair'dan Vivian Smith Smythe Smith var.
Estamos en el desierto, no tomando té en Mayfair.
Çöldeyiz Mayfair'de çay içmiyoruz.
He tomado mucho té en Mayfair sin encontrar cadáveres a mis pies.
Mayfair'de ayağımın dibinde ceset bulmadan yüzlerce çay içtim ben.
¿ Es el Club Mayfair en Roanoke, Virginia?
Roanoke'daki Mayfair Kulübü, Virginia, öyle mi?
Si alguien se entera de algo, estaré en el Casino Mayfair.
Dinle, eğer birisi herhangi bir şey duyarsa,... Mayfair Kumarhanesi'nde olacağım, tamam mı?
Reúne a toda la empresa... en el Casino Mayfair en media hora.
Borazan başına, tüm şirketin yarım saat içinde Mayfair Kumarhanesi'nde olmasını istiyorum.
Había otra bomba sin detonar en el casino.
Sonra bir bomba Mayfair Kumarhanesi'nde patlamadan önce bulundu.
Muchas prostitutas. Yo solía ir a Mayfair North End.
Sokak kadını.Eskiden Mayfair North End'deydim.
Era un número de Mayfair, lo que me resultó extraño.
Mayfair numarasıydı ki bunun garip olduğunu düşündüm.
Doctor Hill Barton... 369 Half Moon Street Mayfair West, ¿ quién es este?
Dr. Hill Barton, 369 Half Moon Sokağı, Mayfair Batı, Buda kim?
Dory Mayfer está cuidando a un animal enfermo y no puede hacer su turno de las19.00.
Doreen Mayfair hasta bir malamute'a baktığı içinyedideki nöbete gelemiyor.
Hemos comprado una casa en Mayfair.
Mayfair'de bir ev aldık.
Son Lee Janzen y Billy Mayfair.
Lee Janzen'la Billy Mayfair burada.
Nick, te presento a Sam Mayfair.
Nick, bu Sam Mayfair.
Freddie Mays, "El carnicero de Mayfair".
Freddie Mays, "Mayfair'in Kasabı."
El buenmozo Freddie Mays : "Carnicero de Mayfair".
Yakışıklı Freddie Mays, "Mayfair'in Kasabı."
De vuelta a Mayfair?
Mayfair'e dönüyormusun?
En realidad sí, tienen una suite permanentemente reservada en el Royal Paramount Hotel, Mayfair.
Royal Paramount Otel'de daimi olarak bir süit odaları var, Mayfair'da.
No. Me pareció mejor acompañarlas de regreso a Mayfair.
Hayır, güven içinde eve, Mayfair'e ulaşmaları benim için önemli.
¿ La Srta. Sharp se acostumbró a Mayfair?
Bayan Sharp Mayfair'den memnun mu?
"El amor de una madre vale más que palacios en Mayfair".
"Bir annenin sevgisi, Mayfair'deki saraylardan değerlidir."
Banco Midland, sucursal de Mayfair.
Midland Bankası, Mayfair şubesi.
Apuñalada hasta la muerte en su casa en Mayfair.
Mayfair'de, müstakil bir evde bıçaklanarak öldürülmüş.
Tendrás una impecable carta de recomendación de Lady Stonely de Curson Crimson Mayfair.
Etkileyici bir referansın var. Curson Crimson Mayfair'li Lady Stonely'den.
Estuve con Lady Alice Stonely en Kirtston Crescent, Mayfair.
Lady Alice Stonely'nin yanında, Kirtston Crescent, Mayfair'de çalışıyordum
De Kirtston Crescent, Mayfair?
Kirtston Crescent, Mayfair'den?
¿ Fue alguna vez la criada de señorita Stonely de Curson Crescent Mayfare?
Acaba geçmişte hiç Mayfair'li Lady Stonely için çalıştınız mı?
No queremos cerrar a pocos días del estreno, como "Muerte en Mayfair".
"Mayfair'de Cinayet" gibi, hemen perde indirmesini istemeyiz.
- El Mayfair Yacht Club.
- Mayfair Yat Kulübünde
Aunque el mayordomo estaba tratando con un agente de Londres para comprar un departamento en Mayfair durante el juicio.
Gerçi bizim uşak, Mayfair'de bir kat almak için Londra'daki bir emlakçiyle pazarlık ediyormuş. Hem de mahkeme sürerken.
Bueno, fue algo increíble. Sale uno a dar una vuelta por Mayfair, y vuelve... con una pierna de menos... y una cara como para exhibirla en un circo.
Evet, Mayfair'de dolaşmaya çıkmıştım ve geriye bir bacağım eksik yüzüm korku gösterilerine çıkmaya uygun bir şekilde döndüm.
" Explosión de gas en Mayfair.
Mayfair'de Gaz Kaçağı.
No murió hace dos años en Mayfair.
O iki yıl önce Mayfair'de ölmedi.
A Mayfair, por favor.
Mayfair lütfen.
Esta es una grabación de la llegada de la delegación holandesa al Hotel Fitzwallace en Mayfair ayer por la noche.
Bak, dün akşam Mayfair'deki Fitzwallace Otel'e giriş yapan Alman delegasyonunun kamera görüntüleri.
Soy Katherine Mayfair, tu nueva vecina.
Ben Katherine Mayfair, yeni komşunuz.
Bree Hodge continuó con su esfuerzo por descubrir el secreto del merengue de limón de Katherine Mayfair.
Bree Hodge, Kathrine Mayfair'in limonlu kurabiyesini yapabilmek için bıkmadan usanmadan deneyip durdu.
DORIAN GRAY DE MAYFAIR-SELBY
"MAYFAIR ve SELBY'NİN DORIAN GRAY'İ"
Hola.
Ben Doktor Mayfair.
Soy el Dr. Mayfair. Haré- -
Şimdi...