Translate.vc / español → turco / Medusa
Medusa traducir turco
761 traducción paralela
¿ Por qué cerró la posada para estar como una medusa enfurruñada?
Niye, Inn'i kapatıp etrafta zavallı deniz anası gibi yaşamak istiyorsun?
Aquí Júpiter, llamado Jericó a causa de la trompeta, llamado la Medusa a causa de la balsa.
Jüpiter geldi. Boynuzum yüzünden, namıdiğer Jericho. Bakışım yüzünden, namıdiğer Medusa.
Hasta para una medusa.
Deniz anası bile bunu bilir.
Es carne de medusa y percebe con salsa marina.
O da, su fışkırtan bir tür midyenin yağında pişirilmiş, altın balığı göğsüdür.
La cabeza de Medusa.
Medusa'nın başı.
- Iba de camino... a la Mina Medusa y he oído los disparos.
- Atla biraz dolaşıyordum... Medusa madenine giderken silah sesi duydum. Sizin olduğunuzu bilmiyordum.
- A la Mina Medusa.
- Medusa madeni yolunda.
¡ La goleta Medusa fue atacada por piratas!
Korsanlar, Medusa teknesine saldırdı!
Una Medusa, corazoncito, es una....
Medusa, tatlım, bir...
¡ Vean a la Medusa convertir a los seres humanos en piedra!
Acele! Medusa'nın insana taşa çevirişini gör!
Buenos ciudadanos de Abalón, ustedes están a punto de ver a la Medusa.
Abalone'un güzel insanları, Birazdan Medusa'yı göreceksiniz.
la Medusa es prima en tercer grado de las hermanas Gorgón originales que perturbaron las tierras griegas en los tiempos antes de Ulises Agamenón, Aquiles etcétera, etcétera...
Agamemnon, Achilles ve Ulysses'den önce Yunanistan'ın altını üstüne getiren Gorgon kızkardeşlerin üçüncü kuzenleridir, Medusa.
He inventado un recurso bastante ingenioso... creo yo para hacer posible que puedan ver a la Medusa a través de un espejo.
Sanırsam, daha ziyade büyük bir'ustalıkla', Medusa'yı bir aynada görmenizi sağladım.
Ella es una verdadera Medusa con más de 3000 años de edad.
Bu 3000 yıldan yaşlı gerçek bir Medusa.
Sus nombres eran Tisífone Medusa y Megara.
İsimleri, Tisiphone Medusa ve Megaeraymış.
Cuando Perseo decapitó a Medusa guió su golpe viendo su reflejo en el escudo que llevaba.
Perseus, Medusa'nın kellesini uçurduğunda, ona saldırmak için, kalkanındaki yansımasını kullanmıştı.
"El que usa la corona papal es aún mi Medusa".
"Papalık tacını taşıyan başında benim gözümde yalnızca bir Medusa."
Me han comparado con Lucifer, Belcebú... el Anticristo, pero nunca con Medusa.
Şeytana, iblise, deccale benzetildiğim olmuştu. Ama beni Medusa'ya benzeten çıkmamıştı bugüne kadar.
- La nueva Medusa, mi esposa.
İyi kadındır.
Como una ameba, o una medusa, en el amanecer de su vida.
Amip gibi, ya da deniz anası, hayatın doğuşunda.
Los seres inferiores como la medusa...
Alt türler, deniz anası gibi...
"Como una medusa, oníricamente informe",
Ezilmiş hissettim kendimi, denizanası sıkar gibi...
Medusilla de plástico.
Medusa sen lastiksin.
Y a mi izquierda..... Mad Medusa.
Ve sol tarafımda... Deli Medusa.
Mire a Medusa, ahí. No es muy linda, ¿ verdad?
Şuradaki Medusa'ya bakın, çok çirkin, değil mi?
Es más virulento que el veneno de la medusa australiana.
Avustralya denizanasının zehrinden bile daha öldürücü.
Millas y millas de acordes de Medusa El boom sónico electrónico
Medusa'nın uzun kolları Elektronik ses bombaları
En el momento en que las nombramos, su significado desaparece se funde, se disuelve como una medusa bajo el sol.
Onları adlandırdığımız an, güneşte kalan bir deniz anası gibi erir, çözülür, ve anlamları kaybolur.
En términos de complejidad, son tan diferentes de las bacterias como un hombre de una medusa.
Karmaşıklık açısından onlarla bakterilerin farkı insanlarla denizanalarının farkı kadardır.
Esta campana pulsante está estrechamente relacionada con la medusa peine.
Nabız atışı gibi hareket eden bu canlı, taraklı denizanasıyla yakın akrabadır.
Técnicamente, se la llama medusa por la infortunada dama del mito griego... que tenía serpientes en su cabeza a guisa de cabello.
Teknik olarak adını, Yunan mitolojisinde başında saç yerine yılan olan medusa denen zavallı kadından alır.
Cada estructura comenzó cuando una diminuta criatura que nadaba libremente... se desarrolló a partir del huevo fertilizado de una medusa y se depositó en el lecho marino o algas.
Bu yapılardan her biri, medusanın döllenmiş yumurtasından ufak ve serbest olarak yüzen canlıların çıkması ve bunların deniz dibine ya da bir otun üzerine yerleşmesiyle başlar.
Cada pólipo es básicamente equivalente a una medusa nadadora.
Her polip temelde yüzen bir medusaya eşdeğerdir.
En ciertas especies, las medusas pueden brotar directamente de la rama y marcharse nadando.
Bazı türlerde medusa doğrudan daldan koparak yüzmeye başlar.
Después de todo, las pruebas sólo pueden provenir de los fósiles, y ¿ quién supondría que una medusa insustancial... podría fosilizarse y sobrevivir en las rocas de los períodos más antiguos?
Ne de olsa kanıtlar fosillerden elde edilir. Bu kadar zayıf yapıdaki denizanalarının fosilleşerek ilk dönemlerdeki kayalarda muhafaza edilebileceğini kimse düşünemezdi.
Esto, pese a tener una relación cercana con las medusas, es, estrictamente hablando, no una criatura sino una colonia de pólipos, una que se hizo a la mar y asumió en gran parte la misma estructura que una medusa verdadera.
Denizanasının yakın akrabası olan bu canlı açıkçası tek bir canlı değil, bir polip kolonisidir. Denize açılarak gerçek bir denizaltının şeklini almıştır.
Estas bellas impresiones pertenecen a animales.... en los que los equivalentes de las medusas... eran de tamaño muy pequeño y permanecieron juntos para formar una colonia.
Bu güzel hayvan izleri medusa benzeri bir canlının çok küçük kalarak bağlandığı bir koloniye ait.
Puede hacer que una Medusa se parezca a St. Bernadette.
Medusa'yı St. Bernadette bile yapabilir.
La cabeza de Medusa. La Gorgona.
Gorgon Medusa'nın başı!
Una mirada a esa cabeza convierte en piedra a cualquier criatura.
Medusa'nın bir bakışı bütün yaratıkları taşa çevirir.
- Debes conseguir esa cabeza.
- Medusa'nın başını ele geçirmelisin.
Si los ojos de Medusa aun muertos pueden petrificar a toda criatura viviente...
Eğer Medusa'nın gözleri öldükten sonra bile bütün canlıları taşa dönüştürebiliyorsa...
Y luego, Medusa.
Ve sonra, Medusa.
- Medusa.
- Medusa.
Y la diosa se puso tan celosa que castigó a Medusa.
Tanrıça öyle kıskançtı ki, Medusa'yı cezalandırdı.
Nunca he visto una medusa antes?
Hiç mi pısırık görmediniz önceden?
Parece una medusa voladora.
Bu havada uçan şey denizanasına benziyor.
- Están cortando una medusa.
- Denizanası kesiyorlar.
Miren, Medusa.
Süper! Medusa bu!
Dilo bien : "Desesperar" ¿ Qué diablos es una Medusa?
Medusa da ne oluyor ki?
Busca a Medusa.
Medusa'yı bul.