Translate.vc / español → turco / Menage
Menage traducir turco
129 traducción paralela
- ¿ Algo en lista de correos para los Menage?
- Menage için mektup var mı?
Mientras no sea un "menage a trois" ya que van a ir a San Diego con Zach, su novio.
Zaten bu pek bir sorun oluşturmayacak, San Diego'ya Zach ile birlikte gittiğin için, yani onun sevgilisiyle.
Bueno, casi tuvimos un menage a trois con el anoche.
Dün gece aramızda neredeyse bir bağ kurulmuştu.
Parece que algunas veces, cuando estaban saliendo, el trajo algunas personas a la cama con ellos. Menage a trois, creo que se llama.
Anlaşılan birkaç defa bunlar çıkarken adam yatağa başkalarını getirmiş.
¿ Tal vez les gustaría a los dos tener un pequeño "menage a trois" esta noche?
- Selam. Belki de bu gece üçlü bir ilişki yaşamak istersiniz?
¿ Estas listo para una Menage a trois?
"Menage a trois" yapmaya hazır mısın?
O podemos saltarnos la cena y pasar al "menage a trois".
Ya da yemeği geçip doğrudan "montage à trois" a mı gidelim?
La forma en que lo dices parece que intentas convencerla para un menage a trois.
Böyle değil. Chris bunu söyleme tarzın üçlü yapmak şstiyormuşsun gibiydi.
No te diré cómo lo sé, pero no está en contra de los menage á trois.
Sana bunu nasıl bildiğimi söyleyemem ama üçlü sekse de karşı değil.
Fue un menage a trois con dos chicas.
Üçlü... İki kız.
Nunca antes tuve un menage a trois ni nada de esas cosas.
Daha önce hiç üçlü yapmamıştım... Ya da grup seks gibi şeyler.
¿ El menage a trois?
Üçlü?
Oye, si necesitan un trois para el ménage, estoy en el bar.
Eğer bu deney için üçlemeniz gerekirse ben içeride olacağım.
No me quiero sentir como parte de un ménage à trois.
Bir üçlü ilişkinin parçası olmak istediğimi sanmıyorum.
No esperaba un ménage à trois.
Bir yabancıyı beklemiyordum.
Bueno no sé cómo se pronuncia pero creo que es ménage a trois.
Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama üçlü ilişki diyebiliriz.
A veces me apetece un ménage à trois.
Ara sıra ev havası yaratmayı seviyorum.
Ménage a trois, ¿ es francés?
Bu, "Manage a trois" işi. Bu Fransızcaydı değil mi?
Es algo masculino, ménage à trois, un harén.
Bu tamamen erkeklikle ilgili. Üçlü aile.'Harem fetişi gibi.
- "Ménage a trois."
- "Üçlü seks."
Menage a trois. ¿ Has estado en uno?
- Üçlü seks.
¿ Qué tal un ménage à trois?
Söyle, 3'lü tehlike durumunda ne yapılır?
Siempre fue un ménage a trois, y no de los buenos.
Daima üç kişiyiz. Güzel olanından değil.
- Y algunos "Phillies" y... no vinimos a joderles su pequeño "ménage à trois".
- Ve biraz Phillies ve- - Buraya partinizi mahvetmeye gelmedik.
Un francés acuñó el término ménage a trois.
Unutma. "ménage à trois" ( Üçlü İlişki ) lafını Fransızlar çıkarmış.
Decir groserías, accesorios, un ménage á trois.
Edepsiz konuşmalar, üçlü yapmak, oyuncaklar.
¿ Un pequeño ménage á trois?
Üçlü ilişki mi? Evet.
Sé que tu mayor fantasía siempre ha sido un ménage à trois y siempre te ha gustado Blanche, del club...
En büyük fantezinin her zaman için ménage à trois olduğunu biliyorum. Her zaman kulüpteki Blanche hoşuna giderdi.
¡ Ménage!
Bekleyin kızlar!
Media hora después... -... tenía un ménage con... - Miranda, pie.
Yarım saat sonra şeyle grup seks yapıyordum...
¿ Tuviste un ménage a trois?
Grup seks mi yaptınız?
Oh mi Dios. ¡ Estoy atrapado en el medio de un trío!
Aman allahım. Bir "ménage à trois" in ortasında sıkıştım!
Ella hizo un ménage á trois con dos hombres casados.
İki evli erkekle üçlü yaptı.
Un extraño "ménage-à-taxi" me acechaba.
Taksideki tuhâf olay beni rahatsız ediyordu.
¡ Quieres ver al Dios de la Guerra de nuevo en su trono así tú, Xena y Ares pueden continuar con su sangriento ménage-a-trois!
Savaş tanrısına tacını geri vermesini istiyorsun. Böylece sen, Zeyna ve Ares halkın kanını dökmeye devam edeceksiniz!
- Llámalos haz un ménage à trois si deseas.
İyi, onları ara! İstersen grup yaparsınız.
No después de cómo reaccionaste al pequeño ménage de Matt.
Matt'in küçük toplu gösterisine gösterdiğin tepkiden sonra olmaz.
- ¿ Lo dices por los ménage a trois? - Sí.
Grup ilişkisini mi kastediyorsun?
Tuvimos un ménage a trois con un desconocido.
Tanımadığımız biriyle seks yaptık. Ne?
Parece que va a ser un dos contra uno, un ménage à trois de dolor.
Bu bire üç gibi olacak gibi gözüküyor, Bir ménage à trois.
A ver cuándo me invitas a mí también y hacemos un "ménage a trois".
Belki bir ara sana katılırım da güzel bir üçleme yaparız.
Al menos no tuve un ménage-à-trois con Mark luego de la reunión escolar.
En azından okul toplantısından sonra Mark'la üçlü yapmadım.
Cerré la puerta de la sala para asegurarnos de que el ama de llaves no entrara mientras teníamos el "ménage à trois" con una empleada y terminara siendo un titular del diario.
Sabırsız ev sahiplerimizin yataklarımızı toplamaya gelmesine karşı oturma odasının kapısını zinciriyle kilitledim. İçeri girip otel çalışanlarından biriyle üçlü grup seks yaparken yakalanmak istemezdik.
Ahora somos un equipo. Un ménage à trois.
Bir ortaklık var, üçlü, tamam mı?
Ménage à trois.
Bir de "üçlü ilişki" var.
Apuesto que es duro convertir una folie a deux en un "ménage a trois". ¿ Verdad?
Eminim iki kişilik bir ilişkiye 3. kişinin dahil olması yeterince zordur.
Y si es así, ¿ está dispuesta a una especie de ménage a trois, como en la película "Summer Lovers"?
Öyleyse üç yollu bir çeşit "Yaz Aşıkları" filmini idare etmeye hazırlar mı?
No pruebes un trío.
Dostum asla ménage-à-trois'yı deneme.
Tuviste un menage a trois.
Üçlü yaptın.
- ¿ Harán un ménage à trois?
- Pardon ben mi?
Un ménage à trois.
Aşk üçgeni.