Metal traducir turco

Pero creo que estás aprendiendo a hacer metal control. No tierra control

Ama ben metal bükme çalıştığını zannediyordum, toprak bükme değil.

Mako, el metal control no es fácil.

Mako, metal bükme aşırı derecede zordur.

¡ Si! Gané.

İşte metal bükme şampiyonu.

Si estuviéramos en peligro, hagan metal control hacía nosotros.

Eğer başımız belaya girerse bizi metal bükerek çekin.

Tal vez alguien en el clan de metal.

Belki de besin zincirinin daha üst kademesinde olan biriydi.

Quiero decir, que incluso si controlaras el metal para devolver la forma a las hélices, tendríamos que desenterrar este trasto de la arena. ¿ Estáis todos bien?

Metal bükerek pervaneleri eski şekline kavuştursak bile bu şeyi dışarı çıkartmak için tüm kumu kazmamız gerekir.

Sé que puedes controlar el metal.

Metal bükebileceğini biliyorum.

¿ Puedes controlar el metal? No.

- Metal bükebiliyor musun?

No puedo controlarlo.

Metal bükemiyorum.

¿ Quieres fabricarte unas alas con pedazos de metal y aletear muy fuerte?

Hurda metallerden kanat yapıp, uçmayı mı umuyorsun?

Recoged todas las piezas de metal que podáis encontrar.

Bulabildiğiniz tüm metal parçalarını toplayın.

Tienes que usar el control del metal para sacarnos de aquí.

Metal büküp, bizi buradan çıkartmak zorundasın.

Quiero decir, no para nosotros, ¡ pero he controlado el metal y he abierto todas las otras celdas!

Yani, bizimkini değil ama, diğer tüm hücreleri metal bükerek açtım.

El clan de metal tendrá uno. Vamos.

Metal Kabilesi'nde bir tane olacaktı.

Con toda la fuerza de la seguridad del clan de metal respaldándonos, podemos tomarlos.

Metal Kabilesi kuvvetlerinin tam desteğiyle, onları alt edebiliriz.

Mientras, mis maestros metal, Tonraq, Lin y yo nos pondremos en posición bajo el pico Laghima.

Bu arada, metal bükücülerim, Tonraq, Lin ve ben de Laghima Tepesi'nde yerleşelim.

Y no intentes escapar con metal control. Son de platino.

Bunlardan metal bükerek kurtulmayı deneme bile.

A menos que el clan metal te enseñara a controlar platino.

Tabii Metal Kabilesi sana platinyumu nasıl bükeceğini öğretmediyse.

El veneno es metálico.

Zehir metal bileşikli.

Es un metal derivado de un parásito.

Bir parazitten türetilmiş bir metal.

Se pasó toda su vida martilleando metal.

Hayatını demir döverek geçirdi.

Y pensé "esa vida es para mí, poder transformar mis materiales en metales nobles."

"Benim hayatım bu" dedim. "Malzememi soy metal yapabilirim."

Es mi libertad derretida abajo en un tótem de metal.

O benim eritilip metal bir figür haline getirilmiş özgürlüğüm.

Un coche me estará esperando. Ha sido adaptado para llevar una bombona que ha estado bajando lentamente de temperatura durante casi 90 días.

Yaklaşık 90 günde sıcaklığına yavaşça kavuşmuş olacak olan metal bir kabı taşımaya uygun hale getirilmiştir.

Cuando llegue allí, lo que hay dentro de la bombona se descongelará, quedando listo para liberarlo.

Oraya varınca, metal kabın içindeki çözülecek ve salıvermeye hazır olacak.

Hay demasiado metal.

Çok metal var.

El otro día os vi con ese trasto para detectar metales. Sí.

- Geçen gün sizi metal detektörüyle gördüm.

Demasiado metal en una obra.

İnşaat alanında çok metal var.

¡ Incluso trae mi detector de metales!

Hatta metal dedektörümü bile getirdim.

Abel golpeó al niño con una tartera de metal y le hizo una brecha en la cabeza.

Abel, metal sefertası ile bir çocuğa vurdu ve kafasını yardı.

¿ Se las han arreglado para recoger los otros depósitos?

Diğer metal kapları almayı başardılar mı?

Pero desde entonces, me has recordado que el metal más fuerte se forja en el fuego más caliente.

Ama bana en güçlü metalin en sıcak ateşte yapıldığını hatırlattın. Bu da ne demek?

Y tu experimento con el tenedor metálico se acabó.

Ayrıca metal çatal deneyini de iptal etmişler.

Sabes, pueden quedarse con los tenedores, pero al diablo. - No dejaré que me quite mi grupo.

Metal çatal deneyini iptal edebilirler ama o adamın grubumu elimden almasına izin vermeyeceğim.

No, renunció el martes después de ser apuñalado con un tenedor metálico. ¿ Le puedo ayudar con algo?

Hayır. Salı günü metal bir çatalla yaralandıktan sonra istifa etti. Yardımcı olabileceğim bir konu var mı?

Como si se convirtiera en metal.

Metale dondu birdenbire.

Un hombre de acero.

Metal adam.

Así que ¿ cómo peleo contra un hombre hecho de acero?

- Metal adamla nasil dovusecegim?

Un sociópata chapado de acero me dio una paliza. Buenos tiempos.

Metal bir sosyopattan dayak yedim.

Analizamos el material de la huella de Tony.

Tony'nin ayakizlerindeki metal uzerinde analiz yaptik.

Teniendo en cuenta la resistencia a la tracción del metal, estimada la densidad dérmica, la presión atmosférica, la temperatura del aire, tendrías que golpearle aproximadamente... Mach 1.1.

Metalin gerilme gucunu, tahmine derilme kalinligini, atmosfer basincini ve hava sicakligini hesaba katarsak, yaklasik olarak 1.1 Mach.

los átomos se descomponen, transformar el gas de hidrógeno en un líquido - un metal líquido concentrado en el interior del planeta.

Atomlar çöküyor hidrojen gazını bir sıvı haline dönüştürüyorlar. Gezegenin derinliklerinde yoğun sıvı bir metal bulunuyor.

bajo una enorme presión, el hidrógeno líquido emite energía en forma de calor, empujando las temperaturas en el borde de esta esfera metálica hasta 11.000 grados.

Muazzam basınç altında sıvı hidrojen enerji açığa çıkarır. Isındıkça, sıcaklıkları bu metal kürenin kenarlarına iter. 11,000 derecelere ulaşır.

Tus pantalones... ¿ tienen algún botón de metal?

Pantolonunda metal düğme var mı?

No, sólo necesito el botón de metal.

Hayır, metal düğmeye ihtiyacım var.

Necesito frotar metal contra metal.

Metali metale sürteceğim.

Agua... No quitará el sabor a metal de su boca.

Su ağzındaki metal tadını geçirmez.

vas hallar que mi puerta esta cerrada con 3 / 4 de pulgada de madera reforzada y una aleccion de metal de polimero como seguro, con tornillos de yeso. Cartman, porfavor.

Kapımı, 6-7 cm kontrplâk ve polimer metal alaşımla kapanmış ve alçıpan vidalarla sağlamlaştırılmış bir halde bulacaksınız.

- Colecciono monedas.

- Metal para topluyorum.

El arma fue una especie de espiga metálica.

Silah bir çesit metal çiviymis. - Anladik.

¡ Control del metal!

Metal bükme!