Translate.vc / español → turco / Metropolitan
Metropolitan traducir turco
292 traducción paralela
Tenor del Metropolitan de New York.
New York Metropolitan Operası tenorlarından biriyim.
ASOCIACIÓN DE MEJORAS DE NEGOCIOS METROPOLITANOS
METROPOLİTAN İŞ GELİŞTİRME BİRLİĞİ A.Ş.
¿ Cantarán en el Metropolitan?
Metropolitan'da mı sahneye çıkacaksınız Bayan Kane?
Esto es el Metropolitan.
Burası Opera.
- Jenny Tuffle en el Metropolitan.
- Jenny Tuffle Metropolitan Operası'nda.
Canta en la Metropolitan Opera House.
Metropolitan Opera Evi'nde söylüyor.
Claro, no todos los días viene Genevieve Linden de la Metropolitan.
Tabii ki, her gün görmüyoruz Metropolitan'dan Genevieve Linden'i.
Ha conseguido la Metropolitan Opera House con toda su orquesta... dirigida por este tipo, Tommaso, o como se llame.
Metropolitan Opera Evi'ni, Tommaso denilen adamın... yönettiği orkestrayla birlikte ayarlamış. Yıldız ;
Y ahora mismo nos esperan en la Metropolitan.
Ve şimdi bizi orada bekliyorlar.
- ¿ En la Metropolitan?
Metropolitan'da mı?
- El Metropolitan.
- Metropolitan.
Ese retrato se exhibe en el Museo Metropolitano de Nueva York.
New York Metropolitan Müzesi'nde böyle bir portre asılıdır.
- Al aeropuerto.
- Metropolitan havaalanına.
Purvus y la chica van al aeropuerto. Tienen un avión esperando.
Purvis ve o kız Metropolitan Havaalanında bir kiralık uçaktalar.
Llamen al aeropuerto.
Metropolitan Havaalanı ile irtibata geçin.
Nunca irá al Metropolitan.
Bence çok kötü.
Aunque el ejército hizo milagros el décimo día, más del 60 % de sus habitantes seguían en la ciudad.
Ordunun mucizeler yaratmasına rağmen onuncu günde Washington nüfusunun % 60'tan fazlası hala metropolitan bölgesindeydi.
Anoche vimos un estreno en el Metropolitan.
Geçen akşam Metropolitan'da bir filmin galasına gittik.
¿ Qué será, Dennis, Margarine o Metropolitan?
Neresi olsun Dennis, Margarine mi, Metropolitan müzesi mi?
Vamos a ir al Metropolitan.
Metropolitan'a gidelim.
"Después de dos días de duro combate, "... la bandera nacional ondea en casi todo el territorio del país ".
Zorlu savaştan iki gün sonra,... bayrak metropolitan bölgesinde dalgalanıyor.
Dos células de antisociales fueron localizadas hoy mismo- -
İki antisosyal bugün hücrelerine yerleştirildi Batı Metropolitan Bölgesi'nde.
Palmer, Me tomé el trabajo de conseguir un D-72, un AF-410 y una orden de registro de la Policía.
Palmer, gelmeden önce, metropolitan polisinden D-72 yetkisi ve AF-410 arama yetkisi almakta güçlük çektim.
Convertí esta organización en un imperio mayor que Metropolitan Steel y United Motors juntas.
Bu örgütten imparatorluk yarattım öyle ki, Metropolitan Steel ve United Motors'un birleşiminden daha büyük.
Voy al Museo Metropolitano.
Metropolitan Müzesi'ne gidiyorum.
Aquí el lugarteniente Bell del departamento metropolitano de policía
Bu Metropolitan Polis Departmanı'ndan Teğmen Bell.
Y luego cuenta la historia de cómo llevé el Modigliani al Museo Metropolitan de Arte.
Daha sonrasında "yaptığım bir Modigliani portresinin nasıl.. - Metropolitan Sanat Müzesinde sergilendiğini" anlatmasıyla devam ediyor.
"¿ Ha visto mi gran Cézanne en el Metropolitan?"
" Metropolitan'daki büyük Cézanne tablomu gördün mü?
Una hora de entretenimiento... con Dennis Thornawk... famoso contralto de la Ópera Metropolitana...
Tam bir saat boyu eğlencede Dennis Thornhawk, Metropolitan Operasının meşhur kontraltosu,
Sólo fue para encubrir su participación en el escándalo del Museo Metropolitano.
Bu sırf Metropolitan Galerisindeki skandalla ilişkisini ört-pas etmek içindi.
Desde que se estrelló ese avión en Colonia, en Alemania.
Sırf Metropolitan Galerisi skandalıyla bağlantını örtbas etmek için... yüz insanın ölümüne sebep olduğun...
Tome nota de una carta para Vernon Henshaw, de la Metropolitan Mutual.
Metropolitan Mutual'da bulunan Vernon Henshaw'a bir mektup yaz.
Habrá una exhibición de la UN en el Metropolitan Museum la semana entrante.
Gelecek hafta Metropolitan Müzesinde bir BM hayır toplantısı var.
¿ Por qué no me llama a The Metropolitan?
Beni Metropolitan'dan arayın isterseniz.
Es el director de The Metropolitan.
Adam Metropolitan'ın editörü.
Yo también. Tengo un palco privado en el Met.
Metropolitan'da özel bir locam var.
Fuimos a la exhibición de Caravaggio en el Met.
Metropolitan'daki Caravaggio sergisine gittik.
Trabajo en el Museo Metropolitano.
Ben Metropolitan Müzesi'nde çalışıyorum.
A mi cliente, Pacific Metropolitan.
Benim müşterim, Pasifik Metropolitan'a.
Mi padre me llevo al Metropolitan.
Babam götürmüştü.
Le confiero este premio en nombre de la Policía Metropolitana...
Metropolitan Polisi adına size bu ödülü veriyorum.
Damas y caballeros, el Dpto. de Policía presenta con orgullo... a mí.
Bayanlar baylar Metropolitan Polis Departmanı gururla beni sunar.
Policía Metropolitana.
Pekala, Metropolitan Polisi.
Banco Metropolitano.
Metropolitan bankası.
Vamos, al Banco Metropolitano.
Hadi, Metropolitan Bankasına.
Preside la Asociación de Propietarios de Restaurantes.
Bay Martin ortaklığımıza ait Metropolitan Restaurant'ın işletmecisi.
Està en el Metropolitan.
Metropolitan müzesinde asılı.
Un centro metropolitano de importancia y no puedo conectar con él.
Altanta, Georgia? büyük metropolitan bir merkez, ve ben ulaşamıyorum?
Había una primera sesión de La Traviata en el Metropolitan.
Metropolitan tiyatrosunda La Traviata'nın bir matinesi vardır.
Jugar al balonmano en el YMHA. Ir a ver Aida al teatro Metropolitan.
Sendikada biraz hentbol oynardım.
Me enseñó qué libros leer, me llevó a los Museos.
Hangi kitapları okuyacağımı söyledi. Beni Metropolitan'a, Frick'e götürdü.