Translate.vc / español → turco / Metállica
Metállica traducir turco
271 traducción paralela
¡ Dios bendito!
yüce metallica!
Como si estuviera de gira con Whitesnake, Metallica o alguien.
Sanarsın, Whitesnake'le veya Metallica'yla turnede.
No es un concierto de Metallica, es una ópera.
Metallica konseri değil bu. Opera bu, opera, anladın mı?
¡ Metallica!
Metallica!
Una gira para Metallica.
Evet, Metallica için turne personelliği yaptım... Oh.
Una vez me tocó ir a un concierto de Metallica.
Bir seferinde Metallica konserindeki biri cep telefonundan aramıştı.
¿ No es la fila para Metallica?
Metallica kuyruğu değil mi bu?
¡ Viva Metallica!
Yaşasın Metallica!
Un día escuchan a Chris Cross y otro a Pearl Jam.
Bir hafta Jennifer Lopez dinlerler, sonraki hafta Metallica.
- ¿ Eso es Metallica?
- Bu Metallica mı?
- Guitarrista de Metallica.
- Metallica'nın baş gitaristi.
- Los chicos son teloneros de Metallica. - ¿ Quiénes?
Bu grup Metallica'dan önce çıkıyor.
No jodas. ¿ Metallica o nosotros?
Olamaz. Metallica'dan mı, bizden mi?
Lo aplastaron contra el escenario en el concierto de Metallica.
Metallica konserinde sahneye sıkıştırılmış.
Hola, Kevin. ¿ No eres un poco joven para Metallica?
Merhaba Kevin. Metallica dinlemek için biraz küçük değil misin?
A ti te gusta Metallica.
Sen de Metallica dinliyorsun!
Metallica es mucho mas profunda que The Offspring.
- Metallica, Offsprinden daha elle tutulur bir grup.
Dice : " No, Offspring es un asco.
Hayır diyor. Offspring berbatmış, Metallica harikaymış
Dile que debo organizar mi ropa. Creo que colgué mi camiseta de Tool junto a la de Metallica... y no se llevan bien.
Dolaptan bir şeyler almaya gittiğimi Tool tişötümü Metallica tişörtümün yanına astığımı ve ikisinin pek iyi anlaşamadığını söyle.
- Es perfecto para ir escuchando Metallica.
- Metallica saplantısı olan biri için de harika.
Metallica.
Metallica saplantısı.
Viajaré con poco equipaje ; te regalo mis CD de Metallica.
Seyahat ederken yanıma pek fazla şey almam, Metallica CD'lerim sende kalabilir.
¿ Qué será esta noche palco en La Bohème o camerinos de Metallica?
Bu olacak nedir bu gece, kutusu koltuk La Bohème veya kulis Metallica?
Tengo el nuevo de Metallica.
Yeni bir Metallica kaseti aldım.
Me bajaré algo de Metallica y de Stevie Wonder... ( No te olvides de bajarte algo de Judas Priest. )
Biraz Metallica indirelim, biraz Stevie Wonder. ( Oh Judas Priest'i unuttunuz. )
Esta es la casa de Lars Ulrich, batería de Metallica.
Burası Metallica'nın davulcusu Lars Ulrich'in evi.
¡ Metallica está con vosotros al cien por cien!
Evet, Metallica % 1000 sizlerin arkasındadır.
Así que si tu vida iba bien y te encuentras caminando con dos vagos, puedes pensar que es un mal día.
Hayatının çok iyi gittiğini düşünürken kendini Metallica'dan atılmış 2 adamla beraber yürürken bulunca, kötü bir gün geçirdiğini sanabilirsin.
Lars Ulrich.
Lars Ulrich. - Metallica'dan mı?
- ¿ De Metallica? - De Metallica.
Metallica'dan.
El grupo de heavy metal Metallica ha vendido más de 90 millones de discos desde 1981.
Heavy metal grubu Metallica 1 981'den beri 90 milyondan fazla albüm sattı.
En primavera de 2003, se invitó a los medios a la presentación de su primer disco en 5 años.
2003 baharında gazeteciler Metallica'nın yeni albümünün tanıtımına çağrıldı.
El pleito contra Napster, el popular servicio de intercambio de música en lnternet puso a los fans en su contra.
Metallica'nın internet servisi Napster'a açtığı dava hayranlardan tepki gördü.
En la prensa musical se ponía en duda el futuro de Metallica.
Rock muhabirlerinin çoğu Metallica'nın geleceğini sorguluyordu.
¿ Hubo algún momento en el que pensasteis en poner fin a Metallica o que el grupo estaba acabado?
Metallica'yı bırakmayı ya da grubun dağılacağını hiç düşündünüz mü?
Después de 14 años de headbanging, el bajista de Metallica, Jason Newsted ha abandonado el grupo, mencionando'"motivos personales y privados y por el daño físico que me he inflingido a mí mismo tocando la música que amo".
haberler 1 4 yıldan sonra, basçı Jason Newsted Metallica'dan, ayrıldı. Gerekçesi : "Kişisel nedenler ve sevdiğim müziği çaldığım sürece bedenime verdiğim zarar."
La dirección de Metallica no ha querido hacer comentarios a MTV News sobre si hay un sustituto entre bastidores.
Yedekte biri olup olmadığı sorusuna menajerlerinden yanıt gelmedi.
En 2001 Metallica contratan a un terapeuta para tratar las tensiones en el grupo.
2001 başında, artan gerilimler yüzünden Metallica bir terapist tutar.
Conocí a Metallica a través de Q Prime Management después de haberme visto trabajar con otro grupo suyo.
Metallica'yı Q Prime Menajerlik tanıştırdı. Başka gruplarıyla çalışmamı görmüşlerdi.
Cuando me llamaron me dijeron que Metallica con Jason anunciando que abandonaba el grupo necesitaban mirarse a si mismos y decir "bueno, ¿ qué está pasando aquí?" "hemos perdido el contacto con nuestras relaciones personales" y tratar algunos de los asuntos que pienso que Q Prime creía que estaban por llegar.
Jason'ın gruptan ayrıldığını ilan etmesi üzerine, Q Prime'ın grubun karşılaşabileceğini tahmin ettiği bazı sorunlarla yüzleşmesini sağlamak amacıyla Metallica'nın kendini sorgulaması gerektiği düşüncesiyle beni aradılar.
Metallica alquila barracones vacíos en el Presidio, una antigua base militar.
Metallica, eski askeri üs Presidio'da boş barakalar kiralar.
Estamos en el Presidio en San Francisco y este será el emplazamiento en el que Metallica va a comenzar a grabar su próximo álbum.
San Fransisco, Presidio'dayız. Metallica burada Stüdyo Yöneticisi yeni albüm kaydına başlayacak.
La idea es que suene como un grupo que se reune en un garaje por primera vez sólo que ese grupo es Metallica.
Bir garajda ilk kez bir araya gelen bir gruba benzemesi gerektiği düşüncesi vardı. Sadece, grup Metallica'ydı.
Me he ido dando cada vez más cuenta de que mi interés por el arte, la música y Metallica no está separado de otras cosas.
Zamanla fark ettim ki resim, müzik ve Metallica'ya olan ilgim birbirinden ayrı değil.
Dado que decidí seguir con la música con ello lleno mi tiempo.
Müzikte karar kılalı beri, 1 4 yıldan sonra Metallica'dan ayrıldı zamanımı dolduran tek şey o.
Era imposible que mi proyecto pudiera afectar al monstruo de Metallica.
Yaptığım bu şeyin Metallica devini etkilemesi mümkün değildi.
Como no se realizaba creativamente lo suficiente con Metallica necesitaba sacarlo en otro sitio.
Metallica'da yaratıcılığını yeterince dışarı çıkaramadığından, Nisan 2003 başka bir yerde çıkarmalıydı.
Y por mi parte no quería que disfrutara con eso más que con Metallica.
Ve... Bana gelince, Metallica'dan daha fazla ondan zevk alsın istemiyordum.
No quería que nadie abandonara Metallica.
Kimsenin Metallica'dan ayrılmasını istemiyordum.
Metallica.
Metallica.
El frontman de Metallica, James Hetfield ha ingresado en un centro de rehabilitación para someterse a un tratamiento contra el alcohol y otras adicciones no reveladas.
Metallica'dan James Hetfield alkolizm ve bağımlılık tedavisi için rehabilitasyon kliniğine yattı.