Translate.vc / español → turco / Minnie
Minnie traducir turco
517 traducción paralela
Me pregunto si Oscar y Minnie me reconocerán cuando vuelva a la jaula.
Merak ediyorum da, kafeslerine girdiğimde Oscar ve Minnie beni tanıyacaklar mı acaba?
Fíjate en "Minnie la montañesa".
"Minnie the Mountaineer"'e bak.
Y ésa es la tía Minnie... un alma de Dios, sin duda alguna.
Ve bu da, Minnie teyze, birinin yardıma ihtiyacı olursa o da orada olurdu.
- Soy Minnie, milady.
- Benim, Minnie, Hanımefendi.
Dile al señor que, si no se da prisa, perderemos el tren.
Git ve efendiye acele etmesini söyle, Minnie, yoksa treni kaçıracağız.
- Tonterías, no me pasará nada.
- Oh, saçmalama Minnie, ben iyiyim.
Puedo poner un disco de moda por 75 centavos.
Minnie the Moocher'ın plağını 75 sente satın alabilirsiniz.
Y por $ 1 al cantante.
1 dolar 25 sente Minnie'yi alabilirsiniz.
- ¿ Mi tía Minnie está aquí?
- Minnie teyzem burada mı?
Dile a tu tía que consiga una habitación más grande.
Minnie teyzene söyle bize daha büyük bir oda göndersin.
¡ Quiero a mi tía Minnie!
Minnie teyzemi istiyorum!
- Minnie.
- Minnie.
No, gracias, Minnie.
Yok, sağ ol, Minnie.
- Buenas noches, Minnie. - Buenas noches.
- İyi geceler Minnie.
- Buenas noches, Minnie. - Buenas noches.
- İyi geceler.
A ver si le dices a Mignonette que haga algo con su insomnio. Llevo toda la noche dando vueltas.
Keşke Minnie'ye şu uykusuzluğuna bir çözüm bulması için bir şeyler söyleseniz.
Dile a Mignonette que la he oído y que yo no le daría ni los buenos días a ese tipo.
Duyduğum son lafını insanca açıkla, Minnie. Hediye olarak bir adamı istemem.
Siempre he dicho que Mignonette tendría problemas con la policía.
Minnie'ye polisin karıştığı işlerde dikkatli olması gerektiğini her zaman söylüyorum.
Tía Minnie, que admitió tener 81.
Minnie Hala, 8 1.
- Minnie no ha probado la leche.
- Minnie sütüne dokunmamış.
Mucho gusto.
- Kitty, Minnie!
Kitty, Minnie... ésta es la Srta. March.
Bu Bayan March. Babası, Albay March, babanızı tanırdı.
la amiga de mamá, la Sra. Kirk, me hizo sentir cómoda. Mis alumnitas, kitty y Minnie, son unas niñas adorables.
Küçük öğrencilerim, Kitty ve Minnie, tatlı kızlar.
Estos sagrados muros, y muchos de estos rostros, han contemplado a Modjeska, Ada Rehan y Minnie Fiske.
Bu kutsal duvarlar, hatta bu yüzlerin çoğu.. .. Modjeska, Ada Rehan ve Minnie Fiske'i gördü.
Minnie Mouse.
"Minnie Mouse".
No te preocupes, Minnie.
Korkma, Minnie.
Minnie tiene el brazo roto.
Minnie'nin kolu kırılmış.
Termina el brazo de Minnie.
Minnie'nin kolu bitti.
¡ Las minas del rey Salomón o la tumba de oro de mi tía Minnie!
Kral Süleyman'ın madenleri yada teyzem Minnie'nin altın mezarı!
Está bien, pero a veces parece tan real... que tengo la sensación que Minnie aparecerá tras la palmera.
Şey, pekala. Bazan dünyamız öyle gerçek görünüyor ki, Minnie'nin en yakın palmiyenin arkasından çıkıverip geleceğini hissediyorum.
Pobre Ernest, ojalá Minnie no estuviese en tu vida.
Zavallı Ernest. Bazan, Minnie'nin senin yaşamında hiç olmasaydı diyorum.
Dios sabe que intento hacerlo todo lo mejor posible... pero siempre me encuentra fallos, creo que sólo eso le hace feliz.
Tanrı biliyor, Çabaladım. Elimden gelenin en iyisini yaptım. Fakat her nasılsa Minnie beni kusurlu bulur.
Imagina cómo sería tu vida si no fuese por mí.
Minnie olmasaydı yaşamının nasıl olabileceğini bir düşün.
En Minnie, y en que ojalá se muriera.
Minnie. Ve onun öldüğünü nasıl da istersin.
¿ Recuerdas ese sueño tuyo, el de Minnie sufriendo un ataque?
Öteki rüyanı anımsıyor musun? Vurguna uğrayan Minnie hakkındaki?
Nunca va a ocurrir, es demasiado testaruda para morirse.
Artık hiç olmayacak. Minnie kendi başına ölmeyecek kadar inatçı.
- ¿ Sobre Minnie?
Minnie hakkında mı?
- Sobre Minnie.
Minnie hakkında.
No sé qué me pasa últimamente... desde que tengo ese sueño de deshacerme de Minnie... no he sido yo mismo.
Ben... son zamanlarda bana ne oldu bilmiyorum. Minnie'yi öldürmeye ilişkin o yeni rüyayı görmeğe başladığımdan beri, ben kendim oldum.
Y en cuanto al dinero... La verdad es que Minnie tiene algo guardado.
Ve paraya gelince, şey, Minnie'nin sakladığı parası var.
Minnie nunca sospechará qué motivos has tenido.
Minnie nedeninin ne olduğundan asla kuşkulanmayacak.
A Minnie no le gustará.
Minnie bundan hoşlanmayacak, kuşkusuz.
Pero como lo que planeamos es para Minnie... tendrá que aguantarse.
Şey, planladığımız her şey bir şekilde Minnie için olduğuna göre, tahammül etmesi gerekecek.
De repente siento que me gustaría entender a Minnie.
Ansızın hissettim ki, Minnie'ye ulaşmak... istiyorum
No te puedes fiar de nadie, yo siempre digo...
Bu günlerde kimseye güvenemezsin. Ben hep derim ki, eğer sen... Minnie?
Minnie, tendré vacaciones dentro de poco.
Minnie, tatilim yaklaşıyor, biliyorsun.
No, Minnie. No es nada.
Hiçbir şeyin peşinde değilim.
Lo siento, Minnie.
Üzgünüm, Minnie. Denedim.
No hay forma de tratar con Minnie.
O Minnie'yi halletmenin tek yolu.
Has engordado, y estás más rubia.
Kilo almışsın, Minnie ve daha sarışın olmuşsun.
- ¿ Te encuentras bien?
İyi hissetmiyor musun, Minnie?