Translate.vc / español → turco / Miná
Miná traducir turco
5,253 traducción paralela
¡ Dios mío, volaron la mina!
Tanrım, madeni havaya uçurmuşlar.
Sam, tú y Savitz busquen un mapa de la mina.
Sam, Savitz'le yerli madencilerle konuşup madenin planını bulun.
¿ Por qué voló la mina?
Neden madeni havaya uçurdun?
¿ Qué había en la mina?
Madenin içinde ne vardı?
Creemos que hay obras de arte en la mina que nos pidieron encontrar.
O madende bulmakla görevlendirildiğimiz sanat eserleri olduğuna inanıyoruz.
- Lo siento. La cuestión es que desde donde yo estoy... - este lugar es una mina de oro.
Bak, oturduğum yerden görünen şu ki bu yer altın madeni.
¿ Sabes adónde van estas picas y palas de utilería... -... para el número de la mina?
Büyük maden gösterimiz için olan... bu aksesuar aletler ve kürekler nereye konulacak?
Y ahora iremos bajo tierra, ¡ a trabajar en la mina de carbón!
Şimdi de... yeraltına iniyoruz, kömür madeninde çalışıyoruz!
- La mina.
- Benim.
Convertida en una mina.
Ve maden açtık.
Ahí es donde vivíamos antes de que la mina se cerrara.
Burası maden kapanmadan önce yaşadığımız yerdi.
Sea lo que sea, ¿ piensas eso es lo que desenterraron en esa mina?
Her neyse, sence o zamanlarda bunun için mi kazıyorlardı o madeni?
No era una mina originalmente, era una cueva.
Aslında maden değildi, Mağaraydı.
- Consigue una limpiado de nuevo en la mina.
- Aklında ne varsa sil.
Porque es una mina de oro.
Çünkü sen kazanç sağlıyorsun.
¿ Puedo decirle qué pasa cuando estoy cerca de una mina de oro?
Senin gibi adamların yanında durunca bana ne olduğunu söyleyebilir miyim?
Podemos usar mis ahorros, y ver c — mo mejorar tu demandante mina.
Benim sermayemi kullanabiliriz ve sizinkini de arttırabiliriz.
Estos son mis compañeras de escuela, Mandy, Mei Lin y Mina.
Bunlar sinif arkadaslarim. Mandy, Mei Lin ve Mina.
Soy yo, mamá, Mina, tu hija.
benim, anne.
Ah, lo siento mucho, yo no, en realidad yo no... Está bien, está bien.
Mina, kızın. üzgünüm yapamam... tamam tamam.
Y como no va a salir, tendrá tiempo para almorzar con Mina.
ayrılmayacağınız için Öğle yemeğinde Mina ile buluşmaya zamanınız olacak.
Cierto, el almuerzo con Mina.
doğru, Mina ile öğlen buluşabilirim.
Ah, ¿ sucede algo?
MINA : ne hakkındaydı?
Aun así, deberías ir a verla.
MINA : yine de gidip onu görmen gerek.
¿ Por qué?
MINA : neden?
¿ qué le pasó a esa bella Mina?
demek istediğim eski Mina'ya ne oldu?
No tiene experiencia en frente del público, esperas que compita contigo en tu terreno de experticia.
MINA : bütün sınıfın önünde tecrübesiz ve sen ondan seninle rekabet etmesini bekliyorsun. üstelik senin uzmanlığın olduğun bir alanda.
Vamos, Mina, es divertido para mí, no puedo evitar que un chico quede como un tonto y cometa suicidio académico.
PROFESSOR RADISSON : hadi Mina bu benim içim çocuk oyuncağı. eğer bu çocuk kendisini aptal konumuna düşürmeyi seçiyorsa ona yardım edemem.
Pero solo decía que...
MINA : ama ben yalnızca...
Mina, te lo pedí con respeto, ¿ de acuerdo?
Mina, kibarca sordum tamam mı?
Mina, este vino está horrible.
Mina bu şarap berbat.
Es como que todo es conveniente para él, excepto cuando mi fe aflora, entonces se pone verbalmente agresivo.
MINA : ona uygun düşünüyorum sanki.
"... del Señor. "Siempre estarás en mi corazón. Te amo, mamá".
Annen MINA :
Hola, es Mina, no puedo contestar, deja tu mensaje.
Hey, ben Mina. özür dilerim aramanı kaçırdım mesaj bırak
Mina, es Jeffrey por favor, llámame.
Mina, ben jeffrey lütfen beni ara.
Socio, ella podría ser una mina de oro.
O bir altın madeni olabilir dostum.
Quiere que firmemos el acuerdo de la mina de carbón.
Bizimle kömür madenleri anlaşmasını imzalamak istiyor.
Vamos a hacer el trato de la mina de carbón.
Kömür madeni anlaşmasını imzalayalım.
Calcuta explotará como esta mina de carbón.
Bu kömür madenleri gibi Kalküta da patlayacak.
Tú viniste de la misma mina de carbón.
Aynı kömür madeninden geldiniz.
En la mina de carbón con Das.
- Das ile kömür madeninde.
Es un poco como una nueva política de la mina, al parecer.
Anlaşılan bu yeni hareket tarzım.
Conoce los hábitos de los clientes, una mina de oro.
Herkesin huyunu bilir.
- Una mina.
- Mayın.
Es una mina. Le dimos a una mina, es todo.
Bir mayına vurduk, hepsi bu.
Es un viejo túnel de la mina.
Bu eski bir maden tüneli.
La mina de pastrami.
Pastrımalı benim.
No tengo ni idea de cómo obtener oro de una mina.
Altın aramak için nasıl kazılır hiç bilmiyorum.
No hay ningún arroyo, a menos que quieras transportar 100 toneladas... de equipamiento y montar una mina en aquellas colinas.
Başka dere kalmadı. Tabii 100 ton ekipman harcayarak o tepeye bir maden kurmazsanız.
Una mina o una tumba.
Maden mi yoksa mezar mı?
- ¿ Qué es, una mina de tierra?
O da ne? Mayın mı?