Translate.vc / español → turco / Mont
Mont traducir turco
474 traducción paralela
Gracias por el abrigo, Bill Cody.
Mont için teşekkürler Bill Cody.
¿ Ted me traes mi capa?
- Ted, bana bir mont getir.
Dame mi capa
Bana bir mont getirin.
Me temo que sólo llevo el abrigo.
Korkarım üzerimde sadece bu mont var.
¿ Podrías prestarme un abrigo, dadas las circunstancias?
Bu durumda ben de bir mont ödünç alabilirim diye düşündüm.
Llevaba un traje de invierno.
Kışlık bir mont giyiyordu.
Un traje de invierno negro y un Colt en su mano izquierda. Sin duda, debe llamar la atención.
Siyah kışlık mont ve sol elinde Colt tutuyor.
Miércoles : el conde de Fiesque se declaró a la señora de Mont Glass.
Çarşamba... Kont de Firske, Madam de Monte Glas ile konuştu.
la señora de Mont Glass da el sí.
Madam de Monte Glas evet dedi.
Taylor, ¿ quiere ponerse esta gabardina y este sombrero?
Taylor! Bu mont ile şapkayı giymeni istiyorum.
No, vio una gabardina, un sombrero y una maleta.
Hayır, bir mont, şapka ve çanta gördünüz.
- Te traje una chaqueta.
Bir mont isteyebileceğini düşündüm.
Está el Mont Blanc, la montaña más alta de Europa.
Mont-Blanc Avrupadaki en yüksek dağdır.
Segundo, habría ido al Hotel Du Mont Blanc.
İkincisi, Mont Blanc oteline gitmiş.
Pero ya telefoneé, y no conocen a ningún Wesselrin.
Üçüncüsü, Mont Blanc otelini aradım. Wesselrin diye birini bilmiyorlar.
- Habrá muchos hoteles "Du Mont Blanc"...
- Başka bir Mont Blanc oteli olmasın?
Giotto y Consuelo Barottio, Cris y June Di Montant... el conde de Caprari...
Barotti, Cris ve Giulio di Mont-sant, Caprari Kontu ve Hh...
- Es que salí con urgencia.
Mont da giymemişsin. - Aceleyle çıktım da.
Después, le compré un abrigo a Masaru en las rebajas.
Masaru'ya ucuzluk dükkânlarından mont aldım ve...
Lleva cazadora y vaqueros, y conduce una pequeña furgoneta.
Üzerinde mont ve Levi's var, ve kamyonet kullanıyor.
Mont Elise,
- Mont Elise! -
El abogado Roger Mont Elise.
- Siz Avukat Roger Mont Elise'siniz, değil mi?
Lo primero por la montaña, lo segundo por santa Isabel.
Dağ ( mountain ) dan Mont ve Azize Elisabeth'den Elise Mont Elise
El Sr. Roger Mont Elise, para nuestra sorpresa, ha llegado acompañado de un sacerdote.
Roger Mont Elise ve arkadaşı olduğunu tahmin ettiğim bir peder
Señor Mont Elise, venga a ver este cuadro.
Konuklarımızı çok sıkıyorsun Lütfen gelip çizimlerime bakın
No me llamo Mont Elise, me llamo Von Marienberg.
Bana soyadımın Mont Elise olduğunu söylemişlerdi. Yani, Azize Elisabeth Dağı
Lo lamento, Michael Travis, pero perdí su ensayo en un túnel.
Korkarım, Michael Travis, seninkini Mont Blanc Tünelinde bir yerlerde kaybettim.
"The Mont-Mouchet," como la mayoría de los grupos de Maquis consistía de miembros del grupo de trabajos forzados que estaba situado en Auvergne.
Alman birliklerinin geçişini engellemek amacıyla Londra'dan getirdiğimiz paraşütlerle oluşturduğumuz gruba teçhizat sağladık.
Los alemanes hicieron un ataque total y Denis Rake aterrizó justo en medio de la batalla.
Diğer pek çok Maquis grubu gibi "The Mont-Mouchet" merkezi Auvergne olan, zorla çalıştırılan grup üyelerinden oluşuyordu.
- ¿ En Mont-Mouchet? - Eso es. Era un hombre increíble, y y opuso una batalla impresionante.
Coulaudon iyi bilinen bir isim ama benim mesleğimde bir önemi yok.
Teníamos la sensación de que Gaspard había ganado la aprobación, el amor y el afecto de la gente los patriotas que le siguieron, un incuestionable gran líder.
- Mont-Mouchet'de mi? - Evet. İnanılmaz bir adamdı ve çok etkileyici bir savaş çıkarıyordu.
Había también una Sra. Martineau de Volvic.
Almanlar tarafından işkence edilip öldürülen Mont Mouchet kahramanı
Mont...
Dağ...
¿ De dónde, del Mont Blanc?
Nereden? Everest Tepesi'nden mi?
Es sobre la parte sureña de esta propiedad de New Mont, justo aquí.
Şu Newmont arazisinin güneyindeki bölge hakkında
New Mont acaba de empezar a perforar a 140m y encontraron una buena cantidad de Magnecita.
Newmont burada 140 metre kazdı ve bir sürü manyezit buldu
Fue el mismo error que cometió Napoleón al atacar en Mont-Saint-Jean cuando era una trampa.
Bütün suç Napolyon'da, tuzak olduğunu bile bile Mont-Saint-Jean'a çıktı.
puedes verla desde el Mont Blanc.
Mont Blanc'ı aşağıda görebilirisin.
Creen que estás en Mont-Saint-Michel, por tres días.
Üç günlüğüne Saint-Michel Dağına gittiğini sanıyorlar.
Tu mamá preguntó por qué no estaba en Mont-Saint-Michel.
Annen niye Saint-Michel'de olmadığımı sordu.
- ¿ Por qué estás en Mont-St. - Michel?
- Niye Saint-Michel'desin?
Esa chaqueta que llevas es propiedad de Los Pajaros.
Üzerindeki mont, T-Bird'e ait.
- Chaqueta.
- Mont.
- jeans de marca.
- Kırmızı mont ve jean.
Chaqueta roja, camisa a rayas, pantalón jean
Kırmızı mont, çizgili gömlek ve jean.
¿ Vendrás a Mont St. Michel con nosotras mañana?
Bizimle yarın Mont St. Michel'e gelir misin?
¡ Tenía que ser mi abrigo!
Bu mont mu olmalıydı!
- ¿ Por qué?
Şu mont için ona kaç para verdiniz?
Guerrera.
Mont.
Me llamo Roger Mont Elise.
Size kendimi takdim edeyim.
Debido a este amuleto me llamaron Mont Elise.
Bu şekillere istinaden adımı ve soyadımı almışım.