Translate.vc / español → turco / Moran
Moran traducir turco
828 traducción paralela
No está aquí, jefe.
Burada değil patron. RIE MORAN SEVİLEN BİR EŞ VE ANNE Feed the Beast, 1.
Señor Moran, hola.
Bay Moran, merhaba.
Eso es parte... - Sí, Señor Moran, si esto continúa yendo cuesta abajo, estoy obligada por ley a notificar a Servicios de Protección Infantil.
Bay Moran bu iş böyle kötüye giderse Çocuk Esirgeme Kurumu'nu bilgilendirmekle mükellefim.
- Soy Tommy Moran.
Ben... Ben Tommy Moran.
No abandonarán las Colinas Negras allí moran los espíritus de nuestros padres y allí los dioses han construido sus tipis.
Kara Tepeleri terk etmeyecekler çünkü orada atalarımızın ruhları ve tanrılar çadırlarda yaşamakta.
¿ Cuándo vamos a discutir eso, Sr. Moran?
Bunu ne zaman konuşabiliriz Bay Moran?
- Estoy seco, Sr. Moran.
- Boğazım kurudu Bay Moran.
PEMBERTON contra MORAN
PEMBERTON ve MORAN
Dobles Mixtos PARKER y MORAN contra KRAMER y PEMBERTON
Karışık Çiftler PARKER MORAN rakibi KRAMER PEMBERTON
Damas y caballeros el próximo partido lo disputarán Pat Pemberton, de Oakland y Gussie Moran, de Santa Monica, California.
Bayanlar ve baylar sıradaki maç Oakland'lı Pat Pemberton ve Santa Monica, California'lı Gussie Moran arasında olacak.
Hasta hoy, la señora Pemberton y la señora Moran están empatadas con 22 partidos cada una.
Şu anda, Bayan Pemberton ve Bayan Moran kişi başı 22 galibiyet ile berabere kaldılar.
Juego para la señorita Moran.
Maç Bayan Moran'ın.
Al sur de Colossa hay una isla maldita donde moran demonios aulladores.
Colossa'nın güneyindeki lanetli bir adada figan eden şeytanlar var.
Quiza debo enviar a Moran para que corra por ti.
Belki de Moran'ı senin yerine koşması için göndermeliyim.
toma la tercera.
Moran, üçüncüyü al.
En las regiones del tormento y la angustia donde moran los leones llevarán sus tesoros a lomos de jóvenes asnos para gentes que no sabrán aprovecharlos.
Dert ve ıstırap topraklarına yaşlı aslan geldi ve zenginliklerini gençlerin omuzları üzerinde taşıyacaklar bundan bir şey kazanamayacak birisine.
Sr. Moran, ¿ vamos a llegar a tiempo a Bengasi?
Bay Moran. Bingaziye zamanında varabilecek miyiz?
- Necesitaremos su combustible. - Que lo haga Moran.
• Biraz yakıta da ihtiyacımız olacak • Bunu Moran'a bırak.
Bueno, nadie dijo que iba a ser fácil, Sr. Moran.
Pekâlâ, Kimse bunun kolay olacağını söylemedi. Bay Moran
No, Sr. Moran, de aviones.
Hayır, Bay Moran. Uçan araçlar...
Para ello, Sr. Moran, se requiere un piloto de cualidades excepcionales.
Bay Moran, bunu başarmak için oldukça üstün yetenekleri olan bir pilot gerektirir. 582 00 : 51 : 09,312 - - 00 : 51 : 14,025 Bu reklâm olacak ama...
¿ No lo cree, Sr. Moran?
Sizce de öyle değil mi,?
Bueno, esquíes, Sr. Moran.
Evet, kayak gibi, Bay.
Esquíes.
Moran. Kaymak.
Sr. Moran, en cuanto termine con eso,...
Mr. Moran.
Y Moran tampoco.
Moran'a olduğu gibi.
¿ Moran?
Moran?
El único Moran que conozco conduce un tranvía.
Tek bildiğim Moran, araba sürüyor.
No sería el mismo Moran, ¿ verdad?
Bu aynı Moran olamaz di mi?
Ha pertenecido a la pandilla Lado Norte de Bugs Moran durante siete años.
7 yıl önce Moran'ın kuzey çetesinin üyesi oldu.
Uno de los muchachos de Moran.
Moran'ın adamlarından.
"Bugs Moran sólo se está luciendo, Al".
"Moran sadece racon kesiyor, Al."
Desde el Día del Trabajo, los bichos... de Bugs Moran... sacaron nuestra cerveza de 28...
İşçi bayramından beri, Moran'ın böcekleri... Böcekler! Sadece Chicago bulvarında 28 barımızı ele geçirdi.
¡ Uno de los vándalos de Moran lo atacó con una ametralladora!
Lanet olası Moran'ın adamlarından birisi az daha onu öldürüyordu.
En pleno centro de la ciudad, a las 4 : 30 p. m... le penetraron la nuca dos balas...
Koridorun ortasında, öğleden sonra 4 : 30... Moran'ın adamları...
¡ disparadas por un par de matones de Bugs Moran!
Kafasının arkasından 2 kurşun sıkıyor.
Ir tras Moran no es un buen negocio.
Demek istediğim, Moran'ın peşinden koşmak. Bu, iyi bir iş olmaz.
¡ Intenta meterte en tu cabezota de cemento... que lo que Moran hizo hasta ahora fue sólo para empezar!
Bunu, o aptal kafana sok... Moran bu işe asılıyor. O çok yakınımızda!
Y ahora, Moran se prepara... para hacer algo igual de loco.
Ve şimdi, Moran... Çılgınca birşeyler yapmaya çalışıyor.
Quieres que matemos a Moran, lo mataremos.
Sen Moran'ın ölmesini istiyorsan, vururuz.
Quizá está mal que me meta así... pero los últimos dos meses he estado investigando a Moran.
Bu konuda yanılıyor olabilirim ama son birkaç aydır, Moran'ı biraz araştırdım.
Y ya que sabes tanto de Moran... te daré la tarea de deshacerte de él.
Ve senin moran hakkında ne kadar bilgin olduğu açık. Ondan kurtulma görevini sana veriyorum.
Quizá tendremos que matar a algunos de los chicos de Moran.
Moran'ın adamlarından birkaçını da onunla birlikte almalıyız.
George Clarence Moran : nació en St. Paul, Minnesota, el 9 de julio de 1893.
George Clarance Moran... 9 Temmuz 1893'de St. Paul, Minesota'da doğdu.
Presunto asesino. Desde que se casó con la hermana de Bugs Moran hace cinco años... se convirtió en el segundo en la pandilla de Moran.
Zanlı... 5 yıl önce, Moran'ın kız kardeşiyle evlendiktan sonra Moran'ın ekibinde ikinci adam oldu.
Ha trabajado en ocasiones para la pandilla de Moran como mecánico.
Ara sıra Moran'ın ekibi için otomobil teknisyeni olarak çalıştı.
Sr. Moran, soy Nick Sorello.
Bay Moran, ben Nick Sorello.
Bugs Moran se ha estado pasando de la raya.
Moran çizgiyi aşıyor.
Moran es igual de testarudo.
Şimdi, Moran kafasına göre hareket ediyor.
Me voy a deshacer de Moran.
Moran'dan kurtulacağım.
Estoy de acuerdo.
Bay Moran?