Translate.vc / español → turco / Mouse
Mouse traducir turco
628 traducción paralela
Mi corazón da vuelcos
Beni hissettiriyorsun Mickey Mouse gibi
El Ratón Miguelito y el Pato Donald.
Miki Mouse ve Donald Amca.
- ¡ Mickey Mouse! ¿ Cuánto?
- Kaç para?
Bien, Mouse, ¿ cuál es?
Pekala, Mouse, hangisi?
Las gemelas, Muffy y Mouse,... y Elizabeth, la pianista.
İkizler, Muffy ve Mouse. - ve Elizabeth, piyanist. - Bak!
Minnie Mouse.
"Minnie Mouse".
Debería dejar El club de Mickey Mouse
Miki Fare Kulübü'nden bile kovulmuş oldum
- Uno de Mickey Mouse. - Hola.
- Miki Fareli bir kol saati.
Aunque firmes como Minnie Mouse en la licencia estarás legalmente casada.
Evlilik cüzdanında Bayan Mickey Fare olarak imza atabilirsin. -... ve yine de evli sayılırsın.
Le han convertido en un Jean Harlow, en Mickey Mouse.
Onu bir Jean Harlow'a, bir Mickey Mouse'a çevirdiler.
The mouse ran up the clock.
Fare saat gibi koştu mu?
- Si está fingiendo, yo soy Mickey Mouse. - Escucha.
- Bütün bunlar numaraysa ben de bir şey bilmiyorum.
Mickey Mouse.
Miki Fare.
"Que Fredo se ocupe de un club nocturno de Mickey Mouse."
"Fredo saçma sapan bir gece kulübünün icabına baksın."
- Y me llaman Mighty Mouse.
- Bana Miki Fare derler.
Mighty Mouse.
Miki Fare.
¿ Las quieres con forma de Mickey Mouse, de nave anfibia, de puñetazo en el ojo?
Miki Fare mi? Bonibon mu? Amfibi çıkarma aracı mı?
- Sí. Pillar la bala, crees que deberían darte más... que una tirita de Mickey Mouse.
Bir kurşun daha yemeyi düşünürsen daha fazla Miki Fare'li yara bandımız var.
¿ Sí? ¿ Acaso fue Mickey Mouse el que arrasó Francia?
Peki, Fransa'daki yıldırım saldırıları yapan Micky Fare miydi?
No es la escuela de Mickey Mouse.
Burası basit bir okul değil.
Popeye, Mickey Mouse. ¿ Qué más?
Temel Reis, Miki Fare. Ne olmuş yani?
¡ Ni que esté tomando té con Mickey Mouse, quiero esas fotos ya!
İsterse Mickey Mouse'la çay içsin. O resimleri hemen istiyorum!
Ok. "Hickory dickory doc. El ratón corrió el reloj."
Tamam. " Hickory dickory doc. The mouse ran up the clock.
Tiempo para el Club de Mickey Mouse de nuevo.
Yine Mickey Ağız Kulübü zamanı.
La manera en que pidió la Mouse de chocolate me dio escalofríos por la... espina dorsal.
Çikolata isteme şeklin tüylerimi diken diken etti.
Para atrás, "Mickey Mouse".
Çekil, Mighty Mouse.
¿ Tienes confianza en "Mickey Mouse" para conducir?
Bu Mighty Mouse kullanacak demek mi oluyor?
Enciende el motor, "Mickey Mouse".
- İyi günler, Mighty Mouse.
¡ Convierte a John Wayne en Minnie Mouse!
John Wayne'i, Minnie Fare'ye dönüştürüyor!
- No, de Mickey Mouse.
- Hayır, Mickey Mouse'dan.
Tú tampoco recuerdas lo que dijiste de Mickey Mouse.
Ya, peki, belki sen de Mickey Mouse için dediklerini unuttun.
¿ Crees que "Súper Ratón" le ganaría a "Superman"?
Mighty Mouse, Süpermen'i yener mi hiç?
"Súper Ratón" es un dibujo animado.
Mighty Mouse çizgi film.
¿ Ha visto ya "El Club del Ratón Mickey"?
Hiç "Mickey Mouse Club" ü izlediniz mi?
- Son los mosqueteros. Aramis.
Miki Mouse'un yeğenleri gibisiniz.
con M como Mickey Mouse!
Mickey farenin M'si!
"Azúcar" y "Ratón" lo agarran.
Mouse " la Sugar da onu tutup yere yatırıyorlar.
"Ratón", "Azúcar", al ascensor.
- Çok geç! Mouse, Sugar, asansöre girin!
Tal vez quieras irte de una vez.
Belki de şimdi gitmek istersin. Mouse.
No le gustó la idea, Ratón.
Kusura bakma Mouse, o buna razı olmadı.
Muy bien, así.
Bu çocuk, Mouse. Bu çocuk.
Por ahí fuera sólo hay un ambiente a lo Mickey Mouse. No me interesa.
Piyasadaki Mickey Mouse ortamından sıkıldım artık.
Yo soy Dumbo. Y él, Mickey Mouse.
Ben Kıç-kafayım, o Uyuşuk-deli.
Desde luego, Mickey Mouse.
Öyleyim, Uyuşuk-deli.
¡ Gracias, Mickey Mouse!
Teşekkürler, Uyuşuk-deli.
Recuérdame como Mickey Mouse.
Beni Uyuşuk-deli olarak hatırla.
¡ Mickey Mouse, Mickey Mouse!
Mickey Mouse! Mickey Mouse!
Soy Mouse.
Ben Mouse.
Mickey Mouse hace su debut en el cine... y a Herbert Hoover lo invisten como el trigésimo primer presidente :
Mickey Mouse ilk kez sahneye çıkmıştı...
Oh, no. Es Minnie Mouse.
- Birbirimizle konuştuk, konuşmadık mı?
Allá voy.
Gidelim, Mouse.