English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Mára

Mára traducir turco

1,453 traducción paralela
- ¡ No hay dinero tonta!
- Para mara yok, sersem!
No hay dinero porque ellos decidieron robarnos.
Para mara yok çünkü onlar bizi soymaya kalktılar.
¿ Por qué te asustó?
Niye Mara?
Mara, ¿ qué le dijiste?
Mara, ona ne söyledin?
¿ Qué más, Mara?
Başka Mara?
Mara insiste en servicio completo.
Tabii Mara bakım da istiyor.
No era culpa de Mara, que su padre su padre fuese así.
Babasının bir sosyopat olması Mara'nın suçu değil.
Bajé las escaleras para buscarle a Mara un vaso de agua y escuché gritos.
Mara'ya su getirmek için aşağıya inmiştim ki bağrışmaları duydum.
Hey. Tú eres Mara, correcto?
Hey, sen Mara'sın, değil mi?
Me estás diciendo que Leni usó el celular de Colden para llamar a Mara?
Leni Tara'yı aramak için Colden'ın telefonunu mu kullanmış?
Mara-villosa
Wonder-dolusun *.
- Matthew Mara.
- Matthew Mara.
Masai Mara, Kenia.
Masai mara. Kenya.
¿ Viste a Mara?
Mara'yı gördün mü?
Patricia, ella es Mara.
Patricia, bu Mara.
- Mara, ¿ dónde diablos está Kimberly?
- Mara, Kimberly nerede?
Pero, Mara, ahora soy M, no Michael.
Mara artık bana Michael değil, M demen gerekiyor.
No quiero arruinar las cosas con Mara.
Mara ile işler bozulsun istemiyorum.
Saluda a Mara de mi parte.
Mara'ya selam söyle.
Mara.
Mara.
- Mara está muerta.
- Mara öldü.
Mataron a Mara y la ataron al capó de su camioneta.
Mara'yı öldürdüler ve onu kamyonun kaportası bağladılar!
Espera. Es Mara.
Mara, M.'nin kız arkadaşı.
En cualquiera q estés, Mara.
Üstünde durduğun herhangi birşey Mara.
Mara los espera.
Mara biliyor.
Mara está enseñando una casa, así que papá lo cuida.
Mara ev gezdiriyor, bebeğe baba bakıyor.
O'Mara estaba ejecutando un ritual.
Ritüeli O'Mara yapıyordu.
Me llevé el grimorio... para que ninguno de los seguidores de O'Mara lo usara de nuevo.
Kara büyü kitabını aldım ki O'Mara'nın müritlerinden hiçbiri tekrar kullanamasın.
Mara también lo sabe todo.
Mara da biliyor her şeyi.
- Sí, pero lo hacen, Mara.
- Evet, ama buradalar, Mara.
Mara, no estoy haciendo nada.
Mara, bir şey yapmıyorum.
Mara, no es nada.
- Mara, önemli değil. - Değil, ha?
¿ Mara?
Mara?
Mara, por favor.
Mara, yapma.
Mara, por favor. Abre la puerta.
Mara, lütfen kapıyı aç.
Mara...
- Mara... - Sen...
- Mara, por favor, yo- -
- Lütfen. Ben...
Sé que lo que hice estuvo mal.
Yaptığım yanlıştı. Biliyorum. Lütfen Mara.
Por favor, Mara.
Lütfen Tanrım.
Mara, yo lo maté.
Mara, onu öldürdüm.
Mara, lo hice por nosotros.
Mara, bizim için yaptım.
No sabía qué otra cosa podía hacer, Mara.
Başka çarem yoktu Mara.
- No hay dinero.
- Para mara yok.
Tú eres Mara
Sen Mara'sın.
Soy Mara Reid.
Ben Mara Reid.
No hay tiempo. Mañana a las 8 : 32 de la mañana : Riko Mara,
Yarın sabah 8 : 32'de, Uzak Doğu'nun Natalie Portman'ı
Es la Natalie Portman asiática y viene hacía aquí desde Tokyo.
Riko Mara, Tokyo'dan JFK'e iniyor.
Lo siento mucho, señorita Mara.
Çok üzgünüm bayan Mara.
El hombre que tiene que asegurarse de que la señorita Mara no sea infeliz ni por un momento en la mejor ciudad del planeta.
Ben, Bayan Mara'nın, bu yeryüzündeki en muhteşem şehirde, mutsuz bir an bile geçirmemesinden sorumlu olan adamım.
Lo que quiero que impresione es lo que podemos hacer nosotros por Riko Mara.
Benim anlatmak istediğimse, bizim Riko Mara için neler yapacağımız.
¿ Traducírselo? La señorita Mara sigue mis consejos sobre negocios.
Bayan Mara, işle ilgili konularda benim tavsiyelerimi dinler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]