Translate.vc / español → turco / Márcia
Márcia traducir turco
671 traducción paralela
- Hola, Marcia.
- Merhaba Marcia.
- No, creo que no iré, Marcia.
- Hayır, hiç sanmıyorum Marcia.
Es Marcia.
Marcia.
Sí, Marcia.
Evet Marcia.
No te vayas, Marcia.
Hemen gitme Marcia.
Pásate cuando esté aquí, Marcia.
Benim burada olduğum bir ara uğra Marcia.
Marcia es una chica muy guapa, ¿ no?
Marcia çok güzel bir kız, değil mi?
Tienes miedo de que me interese por Marcia.
Marcia'ya ilgi duymamdan korkuyorsun.
Bueno, Marcia, señor.
Marcia efendim.
- Marcia.
- Marcia.
- ¡ Oh, Marcia! - Oh.
Marcia!
Marcia, mi amiga y Freddie, su amigo, ellos dicen que son los nervios, y que usted sabe de esas cosas.
Marcia, kız arkadaşım ve Freddie onun erkek arkadaşı sinirlerimin bozulduğunu ve sizin böyle sorunlardan anladığınızı söylediler.
Mi hija, Marcia.
Kızım Marcia.
¿ Estaba tu prima Marcia?
Kuzenin Marcia da orada mıydı?
¡ Marcia, Harriet!
Marcia, Harriet!
Echa un vistazo, Marcia.
Bir göz at bakalım, Marcia.
Marcia, ven a coger el rifle.
Marcia, gel şu tüfeği al.
- ¿ Qué haces, Marcia?
- Ne var, Marcia? Ne oldu?
Marcia...
Marcia...
Marcia, dile a ese presidiario que venga aquí.
Marcia, tutukluya söyle buraya gelsin.
- Vamos, Marcia.
- Haydi, Marcia.
¡ Mary, Marcia!
Mary, Marcia!
Puede que me equivoque, pero ese hombre no es un presidiario.
Yanılmış olabilirim ama, o adam bir suçlu, Marcia.
Hola, Marcia, ¿ a dónde vas?
Merhaba, Marcia, nereye gidiyorsun?
¡ Marcia!
Marcia!
Esa chica, Marcia, iba cabalgando hacia el paso.
Şu kız, Marcia, atını geçide doğru sürüyordu.
Ya es tarde, Marcia.
Artık çok geç, Marcia.
¿ Qué ocurre, Marcia?
Ne oldu, Marcia?
Tengo que hacerlo, Marcia.
Yapmak zorundayım, Marcia.
Nosotros no somos jueces, Marcia.
Bizler Yargıç değiliz, Marcia.
- No digas eso, Marcia.
- Böyle söyleme, Marcia.
Es inútil, Marcia.
Faydasız, Marcia.
En cuanto a Marcia y James Canfield, no sabemos exactamente qué pudo ser de sus vidas.
Marcia ve James Canfield yaşamlarında ne olduğu tam olarak bilinmiyor.
Buenos días, Marcia.
Günaydın Marcia.
- Ella es la Srta. Marcia Jeffries.
- Çocuklar, bu Bayan Marcia Jeffries.
Soy Marcia Jeffries, y busco más rostros.
Ben, kalabalıkta başka yüzler arayan Marcia Jeffries.
Cielos, Marcia, conseguiste a un tipo muy peculiar.
Tanrım, Marcia. Sanırım kendine sıkı birini bulmuşsun. Evet, sıkı biri.
Marcia, llévalo al hotel y pídele un cuarto.
Marcia, onu otele götür ve bir oda ayarla.
Tú lo descubriste, Marcia. Es tu trabajo retenerlo.
Bak Marcia, onu sen buldun, burada tutmak da senin görevin.
Marcia, pongo todo mi ser para todo lo que hago.
Marcia, ben yaptığım her şeye tüm içtenliğimi katarım.
Sin mencionar la de los lunes, martes, miércoles y jueves. Marcia Jeffries.
Pazartesi, Salı, Çarşamba ve Perşembelerimin de kızı, Marcia Jeffries.
¿ Te dije que eras fría?
Sana soğuksun mu demiştim Marcia?
Marcia.
Marcia.
¿ Marcia?
Marcia?
Marcia, dijiste que pasara por ti antes del programa.
Marcia, program için gelip almamı istemiştin.
Marcia, tienes que venir.
Marcia, buraya gelmelisin.
Marcia, ¿ me crees si te digo que es cuestión de vida o muerte?
Marcia, tatlım, bu bir ölüm kalım meselesi desem bana inanır mısın?
Marcia, ven.
Marcia, buraya gel bir dakika.
Marcia, ven aquí afuera.
Marcia, bir dakika buraya gelir misin?
Marcia, lo que intento decirte es que hay millones de personas que creen en mí y hacen lo que digo. Eso me asusta.
Marcia, demek istediğim, milyonlarca insanın bana inanması söylediklerimi yapmaları beni korkutuyor.
Todo eso es un engaño, Marcia.
Bunlar bilmediğimiz sular, Marcia.