Translate.vc / español → turco / Nacional
Nacional traducir turco
10,947 traducción paralela
Nos enfrentamos a este tipo de escrutinio si queremos que Ojo de Halcón sea nacional.
Eğer Şahingöz sistemini tüm ülkede kullanmak istiyorsak böyle detaylarla yüzleşmek zorundayız.
Me metí en la agencia de seguridad nacional, le pasé por su base de datos secreta.
NSA'in çok gizli veri tabanında arama yaptım.
Era teniente de la guardia nacional antes del apocalipsis.
Kıyametten önce Milli Muhafızlarda çalışan bir teğmendim.
Un Marco Simoncelli de 12 años gana el campeonato nacional de Minimoto.
12 yaşındaki Marco Simoncelli ulusal Minimoto şampiyonluğunu kazanıyor.
El himno nacional tocado por Joe Satriani 14 veces nominado a los Grammy.
Ulusal marş, 14 kez Grammy alan Joe Satriani tarafından çalındı.
Como lo del virus que has metido en la red del Pentágono que podría afectar a la seguridad nacional.
Pentagon'un ağına ulusal güvenliği tehdit edebilecek bir virüs koyduğunu biliyorum.
¿ Como seguridad nacional?
Ulusal güvenlik gibi mi?
Citadel es un riesgo para la seguridad nacional que afecta a todas las agencias de las fuerzas del orden de América.
Citadel, Amerika'daki tüm kanun kuvvetlerini etkileyecek bir risk.
Ese tipo también estaba financiando el terrorismo nacional.
O adam aynı zamanda iç terörü destekliyordu.
Aparte, esto es un peligro para la seguridad nacional.
Ayrıca bu, ulusal güvenlik ihlali demek.
Hasta que lo superpones con un video en tiempo real del satélite del Servicio Nacional de Climatología.
Ulusal Hava Servisi'nin uydusundan gerçek zamanlı termal bir görüntüyle üst üste koyana kadar.
Es decir, si lo que querían era quemar todas mis mierdas, vale. Pero esto es un puñetero tesoro nacional.
Bütün değersiz eşyalarımı yakın tamam ama bu şey milli hazineydi.
Está por debajo de la media nacional, creo.
Sanıyorum milli ortalamanın gayet altında.
Donald Ressler, la Consejera de Seguridad Nacional del Presidente.
Donald Ressler, Başkanın ulusal güvenlik danışmanı.
Agente Ressler, por el bien de nuestra seguridad nacional, esta es la mejor forma de proceder.
Ajan Ressler, .. ulusal güvenlik çıkarı.. .. için en iyisi bu.
He hablado con el propietario actual, se lo he contado todo y se ha comprometido a donar el cuadro al Museo Nacional mientras se resuelve el caso de la familia de Lorenzo.
Tablonun şimdiki sahibiyle konuştum, ona hikayeyi anlattım o da tabloyu müzeye vereceğini söyledi, böylelikle Lorenzo'nun ailesinin davası görülebilecek.
Uzbeko nacional que desertó hace 13 años.
Özbek uyruklu, 13 yıl önce iltica etmiş.
Nuestro jefe es Director Adjunto de Seguridad Nacional Katherine Cooper.
Patronumuz İç Güvenlik Müdür Yardımcısı Katherine Cooper'dır.
Bueno, de acuerdo con el subdirector Cooper, Equipo Nacional conocido como Scorpion son la actualización de los servidores de datos en Barstow.
Pekâlâ, Müdür Yardımcısı Cooper'ın dediğine göre Scorpion adıyla bilinen İç Güvenlik ekibi Barstow'da veri sunucularını güncelliyormuş.
Así que, el Programa será nacional ahora.
Şimdiyse bunu bütün ülkede yapacaklar.
El Programa estaba a punto de hacerse nacional.
Program merkeze gitmek üzereydi. Her şeye erişimin vardı...
Por su propia seguridad y razones de Seguridad Nacional, su anonimato es la mejor protección.
Bunu bilmek istemiyoruz. Sizin güvenliğiniz ve ulusun güvenliği için kim olduğunuzun bilinmemesi en iyi korunma.
Oficial de inteligencia de la agencia de seguridad nacional.
Ulusal Güvenlik Muhabere İstihbarat çalışanıyım.
Si trabaja para la agencia de seguridad nacional retiraremos los cargos.
Benimle gelip Ulusal Güvenlik için çalışın biz de tüm suçlamaları düşürelim.
Teniente Roberta Warren de la guardia nacional de Missouri.
Teğmen Roberta Warren. Missouri Milli Muhafızlarından.
Enviarlo a un centro asistencial nacional rápido y darle el tratamiento adecuado.
Onu hemen ulusal bakım evlerine gönderip adam gibi tedavi olmasını sağlamak.
Sorprendentemente, no todo el mundo quiere salir en la Asociación Nacional de los Jefes de Policía.
Şaşıracaksın ama herkes Ulusal Emniyet Teşkilatındaki amirlerle takılmayı seviyor.
la voz de una generación y un tesoro nacional.
Ulusal bir hazinenin ve bir neslin sesi.
Su primera novela ganó el Premio Nacional del Libro y pasó a convertirse en un éxito de ventas.
Çıkış romanı "Ulusal Kitap Ödülü" nü kazandı. Ve "Çok satanlar" da birinci oldu.
Usted fue detenido porque tengo un razonable cree de buena fe que estabas a punto para discutir públicamente la información clasificada, cuya divulgación podría causar graves y daños irreparables a la seguridad nacional de los Estados Unidos.
Buraya getirildin. Çünkü gizli bilgileri halka açarak Birleşik Devletler'in güvenliğini tehlikeye atıp, güvenliğine onarılamaz zararlar verebileceğine dair haklı sebeplerim var.
Podríamos ir y venir todo el día acerca de quién fue el que, pero eso no cambia el hecho de que la divulgación de información confidencial en adelante, la televisión nacional en vivo...
Tüm gün kimin nereye gittiği konusunda konuşabiliriz ama şu bir gerçek ki canlı yayında, ulusal bir kanalda gizli bilgilerin ifşa edilmesi...
Nadie te respeta más que a mí, pero aun no puedo creer que usted es estúpido y lo suficientemente imprudente para utilizar algunos afirmación falsa de la seguridad nacional para detenerme de hacer una entrevista sólo porque lo que yo podría decir que podría avergonzar al presidente.
Sana benden daha fazla saygısızca davranmış biri olamaz. Ama ben bile sırf söyleyebileceklerim Başkanı utandırabilir diye beni röportaj yapmaktan alıkoymak için uydurma bir ulusal güvenlik suçlamasını kullanacak kadar aptal ve sorumsuz olduğunuza inanamıyorum.
Eso no es una cierta demanda de seguridad nacional falso.
Bu uydurma bir ulusal güvenlik suçlaması değil.
Seguridad nacional.
Ulusal güvenlik.
O calumniar a un icono nacional.
Ya da bir ulusal ikonu karalıyor.
Quizá mirar en la CIA, Seguridad Nacional.
Belki, CIA veya Ulusal Güvenlik bu konuyu gözden geçirebilir.
Nuestra seguridad nacional está en riesgo.
Ulusal güvenligimiz risk konusu.
Luego pasé al Nacional.
Sonra da Nacional'e geçtim.
Voy a jugar, a ayudar al equipo nacional, a intentar darlo todo y ya veremos qué pasa.
Oynayacağım, milli takıma yardım edeceğim elimden geleni yapacağım, bakalım neler olacak.
Vaya donde vaya el equipo nacional, la atención recae sobre Cristiano.
Milli takım nereye giderse gitsin tüm ilgi Cristiano Ronaldo'nun üzerindedir.
PORTUGAL EL EQUIPO NACIONAL VUELVE
PORTEKİZ MİLLİ TAKlM EVE DÖNÜYOR
Seguridad Nacional y los medios están trabajando sobre el supuesto de que es un ataque de terroristas extranjeros.
İç güvenlik ve medya bunun yabancı teröristlerin bir saldırı olduğu varsayımı üzerinde duruyor.
¿ El terrorista es nacional?
Yani bu bombacı ülke içinden mi?
Seguridad Nacional.
İç güvenlik.
Hay una reserva nacional de helio en Amarillo, Texas.
Amarillo, Teksas'ta ulusal bir helyum rezervi var.
Y eso lo convierte a usted en el agente Shale, Seguridad Nacional.
- Siz de İç Güvenlik'ten Ajan Shale olmalısınız.
Este es un problema de seguridad nacional, Sr. Wallace.
Bu bir ulusal güvenlik meselesi Bay Wallace.
- Tomó una cátedra adicional en la Universidad Nacional de Seúl donde fue el pionero en métodos nuevos de edición del genoma con energía nuclear.
- Ulusal Seul Üniversitesi'nde yardımcı doçent olarak görev almış ve mühendislik nükleazında genom düzenleme alanındaki çalışmalara öncülük etmiş.
Un recibo del estacionamiento público del Bosque Nacional Ángeles.
- Angeles Ulusal Ormanı otopark bileti.
Apuesto a que nuestro trabajador de la cafetería estaba buscando oro ilegalmente en el bosque nacional Ángeles.
Bahse girerim kafeterya çalışanımız Angeles Ulusal Ormanı'nda kanun dışı altın arıyordu.
¡ Seguridad Nacional!
İç Güvenlik!