Translate.vc / español → turco / Nana
Nana traducir turco
1,766 traducción paralela
Nana Mimi no podría estar allí mucho tiempo.
Mimi Nine brandanın altında o kadar süre kalamaz.
Bien, Nana...
Peki, Nine...
Nana Mimi no puede agacharse para estar en una zanja.
Mimi Teyze hendeğe çömelemez.
Así que el informe de serología en la sangre encontrada en la escena confirma que es humana, O positivo.
Olay yerinden alınana kanın tahlil raporuna göre kan insan kanı. O pozitif.
Uh, con mi padre, Mi nana, mi perro Mookie, nombrado por nana.
Babamla, ninemle, köpeğim Mookie ile, ninem koydu ismini.
¿ Lo sé! Eres una chica, estoy muy cansado trabajé mucho tu descansa, y yo te canto una nana.
Sen genç bir kızsın, ama ben, daha fazla dayanamıyorum, yorgunum, iş yaptım.
¿ Cómo está Nana?
Nana nasıl?
La melodía más dulce, sería la de una nana, cantada por una voz de madre.
Şu an melodilerin en güzeli anne sesinden dinlenen bir ninni olurdu benim için.
Sólo que nunca hago nada que mi nana me haya dicho "no lo hagas".
Bu sadece, ben ninemin "sakın yapma" dediği hiçbir şeyi yapmadım.
Lo siento mucho, nana.
Çok üzgünüm, nine.
Creo que mi nana Tuvo un ataque cardiaco.
Sanırım ninem kalp krizi geçirdi.
La nana ha estado enferma por dos años, no está mejorando.
Ninem 2 senedir bu şekilde hasta. Ve iyileşmeyecek.
Adiós nana.
Hoşçakal nine.
Maté a mi nana.
Ninemi öldürdüm.
Si rezais hasta que no podais rezar más.
Dizleriniz aşınana kadar ibadet etseniz bile.
Dios, ni siquiera lloré así cuando murió mi abuela.
Tanrım, nana'm öldüğüne bile bu kadar ağlamamıştım.
No aprenderá la lección hasta que le sancionen.
Anlaşılan görevden alınana kadar akıllanmayacak.
Nana no puede sobrevivir sin él.
Nine bunsuz yaşayamaz.
Nana, ¿ sabe a dónde va?
Nine, nereye gittiğini biliyor musun?
¡ Nana, más despacio!
Nine, yavaş.
Debe de ser una de esas "cámaras de nana".
Şu dadı kameralarından biri olmalı.
Es una "cámara de nana".
Bu bir dadı kamerası.
Bloqueamos las líneas telefónicas hasta que controlemos la situación.
Durum kontrol altına alınana kadar tüm hatları kestik.
Está casi siempre con la nana.
Bebek kızımız var ama çoğunlukla dadısıyla.
La receta de mi nana.
- Büyükannemin tarifleri.
Si tal como ese día en casa de nana
Nana'nın evindeki o gün gibiyse
Tenei te tangata puhuruhuru Nana i tiki mai whakawhiti te ra
Ka ora! Tenei te tangata Puhuru huru Nana i tiki mai Whakawhiti te ra
Tenei te tangata puhuruhuru Nana i tiki mai whakawhiti te ra
Tenei te tangata Puhuru huru Nana i tiki mai Whakawhiti te ra
Me baila como una nana en la punta de la lengua.
Dilimin ucunda ninni gibi dolanıyor. Sonoma.
Ajá.
- Nana mı? Ha...
Es abuela, y es para su colostomía.
O Nana ve bu onun kolostomisi için.
Por la abuela.
Nana için.
Por mi abuela.
Nana için.
Dile adiós a tu nana.
Büyükanneye elveda de.
¿ Quieres que te arresten en el aeropuerto de Guadalajara, cuando vuelvas de visitar a tu "nana"?
Büyük anneni ziyaretten dönerken havaalanında tutuklanmak mı istiyorsun?
A veces, cuando alguien se hace nana y no lo curan, la nana empeora.
Bazen insanlar uf olduklarında tedavi edilmezlerse, daha kötü uf olurlar.
Nana Gloria.
Dadı Gloria.
Dejaremos un equipo básico hasta que saquemos del sitio los activos físicos que queden.
Maddi varlıkların tamamı taşınana kadar çekirdek bir kadro tutacağız.
A una tasa fija, ustedes les comprarán la empresa a ellos hasta que esté operada totalmente por sus propietarios.
Tamamen sahibi tarafından işletmeye alınana kadar yeni şirketi sabit fiyatla geri alacaksınız.
En mi cara. Sólo hasta que entres en calor.
Yüzümün üstüne tâ ki ısınana kadar.
Fue de mi nana.
Ninemden.
Un regalo de mi nana.
Ninemden hediye.
Nana : Mary, naturalmente uh, Wendy Harper : Tracy Price :
Nana ve Mary, normal olarak Wendy Harper, Tracy Price ve Theresa adı her neyse ve bu striptizciler.
Es una canción de cuna que mi nana Lemon me cantaba todas las noches.
Bir şarkı, Lemon Ninemin bana her gece söylediği bir ninni.
Y mi nana se enfermó hace poco. Fui a visitarla y pude escuchar su canción por última vez.
Ve ninem kısa süre önce çok hasta oldu ve ben onu ziyaret gittim ve son bir kez benim için söylemesini sağladım.
Aaron siempre habla de su nana oh Sylvia?
Sylvia mı?
Y mi nana se viste como un payaso.
Anneannemin aşçılığı şaka gibi.
Tenei te tangata puhuruhuru Nana i tiki mai whakawhiti te ra
Ka mate, ka mate Ka ora, ka ora...
Ésa es Nana.
O da anneannen.
¡ Nana!
Nine!
- Es el nombre de mi nana.
- Büyükannemin ismiymiş.