Translate.vc / español → turco / Nob
Nob traducir turco
91 traducción paralela
Mira hacia Nob Hill.
Sosyete tepesine bak.
¿ La casa de tía Lilith es igual de alta?
Lilith teyzemin Nob tepesindeki evi de bu kadar yüksek midir?
Puso millones en restaurar la vieja mansión Wellman en Nob Hill.
- Evet. Nob Hill'deki eski Wellman malikanesinin restorasyonu için milyonlarca dolar harcıyor.
NUBBI- - NOB-
Hiçbir şey!
¿ Magnates?
Nob Hill'denler mi?
Y yo estoy aquí con la nueva de la sociedad Frangipani Lee.
Nob Hill sosyetesinin gözde simalarından Frangipane Lee'yleyim!
Dice que quiere reformar todo el centro comercial de Nob Hill.
Nob Hill'deki alışveriş merkezini yenilemekten söz ediyor.
¿ Qué novedades hay de Nob Hill?
Nob Hill meselesi ne durumda?
El director del centro comercial de Nob Hill.
Nob Hill'deki alışveriş merkezini işletiyor.
En un hotel cerca de Nob Hill.
Nob Hill yakınında bir hotelde.
¿ Por qué estabas solo en un restaurante como Nob Hill?
Tek başına Noby Hill gibi bir restoranda ne işin vardı?
Soy el Rey de Nob Hill.
Ben Nob Hill'in kralıyım!
Sí. Creo que la compró en Gertrude Zachary en Nob Hill.
Biliyor musun, bence Knob Hill'deki Gertrude Zachary'den aldı.
Probablemente a Nob Hill.
Nob Hill'e olabilir.
Fue enviada por correo el martes pasado de Nob Hill.
Geçen salı Nob Hill'den gönderilmiş.
Enviada por correo hace una semana, Nob Hill.
Bir hafta Önce Nob Hill'den postalanmış.
Tenía un apartamento en Nob Hill, la corbata y el traje, un trabajo con muchas secretarias que era... el inicio de darme placer, el placer de saber que lo podía hacer... ya no estaba intimidado por las formas sociales,
Nob Hill'de bir daire tutmuştum. Kravat ve takım elbiseyle birçok sekreterimin olduğu bir işte çalışıyordum. Bu işle elimden bir şeyler gelmesinin hazzını yaşamaya başlamıştım.
Sí, en Nob Hill
- Evet, Nod Tepesi'nde.
Vuelve a tu nueva vida de cerca blanca en Nob Hill
Yeni asilzade pempe panjurlu yaşamınla buraya geliyorsun.
No es exactamente Nob Hill, ¿ verdad?
Nob Hill gibi değil, doğru mu?
Digo, yo tengo un condominio en Nob Hill.
Yani, benim Nob Tepesi'nde bir mülküm var.
Nob...
Nob...
Estoy en Nob Hill.
Nob Hill'deyim.
Nob Hill a sus enfermeras jamaiquinas por robarles el jabón y las bombillas.
... bu da demek ki "miras kalmış" tıpkı Nob Hill'in Jamaikalı hemşirelere sabun ve ampül çaldıkları için bağırması gibi.
Sí, sí, solía trabajar en Barnes Nob...
Evet, evet. Eskiden Barnes Nob'da çalışırdım...
115 Nob Hill.
115 Nob Hill.
¿ Al club del pez gordo?
Nob kulüpte?
El Gran Hotel de Nob Hill va a enviarme un auto.
Knob Hill Grand Otel bana bir araba gönderecek. - Bak sen!
Debemos ir al siguiente lugar alto para hacerles señales a mi papá.
Bir sonraki en yüksek yere çıkmalıyız ki helikopterdeki babama işaret gönderebilelim. O yer Nob Hill olmalı.
Es Nob Hill. Es el punto más alto de la ciudad.
Şehirdeki en yüksek nokta.
Está bien. Parece que vamos a Nob Hill.
Pekâlâ, görünüşe bakılırsa Nob Hill'e gidiyoruz.
¿ Sabían que "Nob" significa en jerga "persona rica y distinguida"?
Nob'un argo bir kelime olup zengin ya da varlıklı anlamına geldiğini biliyor muydun?
- La operación ganó fuerza cuando un agente encubierto bajo el apodo de "nob" supuestamente fue capaz de establecer una comunicación directa con Dread Pirate Roberts, lo que llevaría a un sorprendente giro de los acontecimientos.
Tedarikçilerden "nob" rumuzunu kullanan bir gizli ajan, iddialara göre Korkunç Korsan Roberts ile doğrudan iletişime geçince operasyon hızlandı.
Nob se quejó con DPR sobre el pequeño monto de la mayoría de los negocios en Silk Road.
Nob, İpek Yolu'ndaki alışverişlerin çoğunlukla ufak miktarlar üzerinden yürümesi konusunda KKR'ye şikayette bulundu.
DPR se ofreció a encontrar un comprador para nob y, al parecer se volvió hacia uno de sus socios más confiables conocido sólo como "chronicpain" para cerrar el trato.
KKR nob'a bir alıcı bulmasına yardım etmeyi teklif etti ve iddialara göre güvendiği ortaklarından "chronicpain" e teklifi götürdü.
"Debo asumir que él va a cantar," DPR escribió a nob, el agente encubierto.
KKR gizli ajan olan nob'a "Polise öteceğini farz ediyorum." diye yazdı.
El viejo Norbs deja el cargo.
Bizim ihtiyar Nob koltuğu bırakıyor demek.
Sí, sí, podemos probar en Nob Hill.
Evet, evet Nob Hill'i deneyebiliriz.
Los agentes de la DOE estuvieron a bordo y la bomba detonó.
Uçakta NOB ajanları vardı ve bomba patladı.
Bienvenida al DOE,
NOB'a hoş geldin.
El DOE vigila y protege a la Tierra de presencia extraterrestre y / o... invasiones.
NOB Dünya'yı dünya dışından gelen canlılar ve / veya istilalara karşı koruyor.
Bienvenida a la DOE, Protegemos a la Tierra de invasiones extraterrestres.
NOB'a hoş geldiniz biz dünyayı, dünya dışından gelen istilalara karşı koruruz.
La DOE requiere una rigurosa evaluación física y psicológica de todos sus futuros operativos de campo.
NOB, tüm ileriye dönük saha ajanları için çok güçlü fiziksel ve psikolojik değerlendirmeleri şart koşar.
Cuando entré en la DOE, Pasé doce horas al día durante cinco meses en esta habitación.
NOB'a katıldığım zaman beş ay boyunca 12 saatimi bu odada geçirdim.
Solo la DOE sabe que puede herirme.
Sadece NOB bana zarar verebileceğini biliyor.
Bueno, tal vez no soy material para la DOE después de todo.
Belki de NOB kumaşı taşımıyorumdur ben.
¿ O también va en contra de las normas de la DOE?
Yoksa bu da mı NOB kurallarına aykırı?
Por como manejé las cosas en la DOE.
NOB'da olan şeyler için.
Me necesitan en la DOE.
NOB'da bana ihtiyaçları varmış.
Pero en secreto, trabajo con mi hermana adoptiva para DEO para proteger mi ciudad de vida alienígena y de cualquier otro que quiera dañarla.
Ama gizlice, şehrimi uzaylılardan ya da zarar verebilecek her türlü şeyden korumak için üvey kardeşimle birlikte NOB için çalışıyorum.
El monitor de pas - yo?
Okul nöb.. - ben?