Translate.vc / español → turco / Ojalá
Ojalá traducir turco
17,111 traducción paralela
Ojalá.
Keşke devam edebilseydim.
Ojalá.
- Keşke.
Y prometo leer más de tus artículos... y ojalá algún día aprenda... cómo ser un gay perfectamente adaptado como tú.
Söz veriyorum senin makalelerini daha fazla okuyacağım ve umarım bir gün, nihayet nasıl eşcinsel olacağımı ve senin gibi mükemmel ayarlı olacağımı öğrenebilirim.
Ojalá lo sea, pero solo es cuestión de esperar.
Umarım uzun zaman boyunca kayıp kalır!
¡ Ojalá pudiera vivir en un hotel para siempre!
Keşke sonsuza kadar bir otelde yaşasam!
Ojalá hubiera sido mejor hermana con ella cuando llegó aquí.
Tek dileğim buraya geldiğinde ona daha iyi bir kardeş olmaktı.
Mi querida Bella, según mis instrucciones algo pedantes, supongo que todos ustedes están en tu jardín, que ojalá se vea tan bien como espero.
Sevgili Bella... Kılı kırk yaran talimatlarım gereğince hepinizin en az beklediğim kadar güzel olan bahçede olduğunu varsayıyorum.
Ojalá hubieras llamado.
Keşke haber verseydin.
Ojalá fuera ese el caso. Yo solo...
Keske bütün mesele o olsaydi.
- Ojalá. Haré lo que pueda...
- Umarım, elimden geleni...
Ojalá pudiera hacer más, pero el FBI está a cargo.
Keşke elimden fazlası gelse ama ipler federallerin elinde.
Dios, ojalá tuviera tiempo para eso.
Keşke bunun için vaktim olsaydı.
Ojalá fuera posible, pero ambos sabemos que no lo es.
Keşke mümkün olsaydı ama ikimiz de olmayacağını biliyoruz.
Cuando yo estuve en esa situación, ojalá alguien me hubiera dicho que no dejara que el presente alterara el futuro.
Ben senin yerindeyken, keşke birisi çıkıp bana bugünümün, yarınımı mahvetmesine izin vermememi söyleseydi.
Ojalá sea lo suficientemente bueno para ti.
Sana yeter herhalde bu, genç adam.
Ojalá estuvieras aquí en otras circunstancias.
Keşke daha iyi şartlarda gelseydin.
Ojalá pudiéramos contarles más, pero deben saber que su hijo, Michael, corre verdadero peligro.
Keşke fazlasını söyleyebilsem ama oğlunuz Michael'ın büyük tehlikede olduğunu söyleyebilirim.
Ojalá me dejaras filmarte. Nunca me deja.
Evet, keşke onu çekmeme izin versen.
Qué bueno verte, ojalá fuese en otras circunstancias.
Keşke daha iyi şartlarda tanışsaydık.
Ojalá no la recordara, pero sí.
Keşke hatırlamasaydım ama hatırlıyorum.
Ojalá no hayas quemado mis huevos, chico.
İnşallah yumurtalarımı yakmıyorsundur evlat.
Ojalá yo pudiera volar.
Keşke uçabilsem.
Ojalá lo hubiera entendido antes.
- Üzgünüm. Keşke daha önce görseydim.
Ojalá pudiera darte más.
Keşke fazlası olsa.
Ojalá, he oído mucho de él.
Keşke. Yani, ismini duydum.
Y ¡ ojalá hubiera escrito esa canción!
Ve o şarkıyı yazmayı dilerdim.
- Ojalá nunca te hubiera conocido.
Keşke seninle tanışmasaydım.
Ojalá pasaras más tiempo con tus sobrinos.
Yeğenlerine zaman geçirmeni isterdim.
Ojalá pudiera hablarte en persona.
Keşke seninle konuşabilseydim.
No, ojalá se me hubiera pasado por la cabeza. ¡ No!
Keşke bunu düşünebilseydim.
Ojalá pensará que la habilidad es suficiente.
Yeteneklerin yeterli olmasını dilerdim.
Ojalá te maten.
Umarım vurulursun.
- Ojalá te disparen en el pene.
- Umarım sikinden vurulursun.
Cristo Todopoderoso, ojalá aún estuviera allí.
Tanrım, keşke hâlâ orada olsaydım.
Disfrútalo. Ojalá pudiera.
Keşke çıkarabilseydim.
Vaya, ojalá tuviera tus increíbles habilidades como madre.
Yavrum keşke senin harika ebeveynlik yeteneğin bende olsa.
Ojalá pudiera ir contigo. ¡ Coachella!
Keşke seninle Coachella'ya gelebilsem.
- Ojalá pudiera hacerlo sola.
- Keşke kendim halledebilsem.
Ojalá lo supiera.
Bir bilsem.
- Ojalá lo hicieras.
- Keşke ısırsan.
Ojalá pudiera funcionar, Wojciech.
Umarım işe yarar, Wojciech.
Dios mío, Vera, ojalá nunca te hubiéramos conocido.
Tanrım! Vera, keşke seninle hiç tanışmasaydık.
Ojalá fuera eso.
Keşke öyle olsaydı
Bueno, ojalá nos viéramos por otros motivos, pero evidentemente conozco la situación de su hijo y las fotos que se subieron a internet, pero el decano Hanson me ha dicho que usted cree que podía haber algo más en esta situación.
Başka sebeplerden oturmuş olmamızı isterdim ama açıkçası oğlunuzun durumunu biliyorum ve resimler bağlantılı olarak bana ulaştı, ama Dean Hanson bana sizin bu olayla ilgili başka düşünceleriniz olduğunu söyledi.
Pero de vez en cuando, ojalá solo pudiera ser más... humano.
Ama bazen keşke biraz daha şey olabilsem insan mesela.
Ojalá mamá lo hubiera visto.
Keşke annem de bunu görebilseydi.
Ojalá hubiéramos salvado a Max, pero si hemos podido darle a Shaw algo de esperanza,
Keşke Max'i kurtarabilseydik. Ama Shaw'a küçücük de olsa bir umut verdiysek?
Ojalá pudiera ayudarle, detective, pero estoy fuera de la partida.
Keşke sana yardımcı olabilsem dedektif fakat ben o oyundan çıktım artık.
Ojalá no hiciera esto por mí.
Keşke benim için böyle bir şey yapmak zorunda kalmasaydınız.
Ojalá hubiera otra manera.
Keşke başka bir yolu olsaydı.
Ojalá pudiera vivir ese momento otra vez.
Keşke ben de tekrar o şekilde yaşayabilseydim.