Translate.vc / español → turco / Oki
Oki traducir turco
120 traducción paralela
Mori Ikuko Oki Tokio Fujikawa Jun Kobayashi Kanae
Mori Ikuko Oki Tokio Fujikawa Jun Kobayashi Kanae
TAIJI TONOYAMA, TAKAO KANZE HIDEAKI EZUMI, MASASHI OKI
Taiji Tonoyama, Takao Kanze, Hieaki Ezumi, Masashi Oki
- ¡ Al kilo!
- Oki doki.
O sea ¡ Al kilo!
Yani, oki doki.
YUKIE IKU, SHOJI OKI IKUO YOSHIDA
YUKIE IKU, SHOJI OKI IKUO YOSHIDA
- Oki Tokio Yabuuchi Takeshi Takeda Teiko
- Oki Tokio Yabuuchi Takeshi Takeda Teiko
Oki-doki.
Tamamdır.
Está bien. Ahora dime,
Oki-doki.
Bien, al parecer, Drexl tenía su dedo pegado en la mierda.
Neden? Görünen oki, Drexl'ın bu bokta da parmağı varmış...
¿ Hizo el "Oki Dokey"?
- Oki-Doki dansını yaptı mı?
Mira, es Oki Dokey.
Bakın! Bu Oki-Doki!
Te amo, Oki Dokey.
- Seni seviyorum Oki-Doki!
Oki, haz el "Oki Dokey".
- Oki, Oki Dansı'nı yap.
Soy Oki Dokey y puedo cambiar los pasos. ¿ Te importa?
Dinle, adımları değiştirdim. Sence bir mahsuru var mı?
¡ Oki Dokey me empujó!
Büyükanne! Oki-Doki beni itti!
Oki doki. Pero siéntete libre de llamarme si cambias de opinión.
Peki, ama fikrini değiştirirsen haberim olsun.
- Vamos allá, Oki.
- Onu götürelim Oki.
Ahora vemos que Oki está liberando el esófago por detrás con los dedos.
Oki özafagusu dışarıdan parmaklarıyla ortaya çıkarıyor.
Al cortar el esternocleidomastoideo hacia la cubierta carótida...
Oki sternokleidomastoitten kartoid kılıfa doğru keserken...
Oki es increíble.
Oki inanılmaz.
Dale, Oki.
Sıra sende Oki.
Hasta ahora, tenemos lo que me parece una série de crimenes sin víctimas.
Bu sadece, stresden kaynaklanan bir konuşma dostum. Şu ana kadar elimizde olanlar yani, bana görünen oki, bir seri kurbansız suç var...
Eres un buen coyote, Oki.
Bu iyi bir çocuk, Oki.
Es Oki.
Oki geldi.
Está contento de que te sientas mejor.
Oki, kendini iyi hissettiğine memnun.
- Sí.
- Oki.
Chico # 3 Oki
Erkekler. # 3 Oki.
Oki?
Oki?
Oki...
Oki.
Chicos # 3 Oki, # 20 Motobuchi
Erkekler. # 3 Oki. # 20 Motobuchi.
chico # 3 Oki,
Erkekler. # 3 Oki.
Respecto a lo que pasó con Oki...
Oki'yle olan şey...
Lo que pasó con Oki fue un accidente.
Oki'yle olan şey bir kazaydı.
Es Oki... El hijo de Sauri...
O Oki, Sauri'nin çocuğu.
Oki ha meado sobre mí!
Oki sağ üstümden işedi!
Oki es sólo un hombre, como yo.
Oki de benim gibi bir adam işte.
Pero quiere... que tú Oki y tus amigos comáis primero.
Ama sen, Oki... Kendin ve arkadaşlarının önce gelmesini istiyorsun.
Tú, Oki y tú Puja acabad con este permanente infierno cotidiano!
diğerlerine karşı günden güne, şeytanı bir yaşam sürdürdünüz!
Mis pequeños niños Oki y Puja vosotros también Pittiulaq y Pakak...
Torunlarım, Oki ve Puja, ve siz, Pittiulaq and Pakak...
Bueno, parece que voy a tener que hacer esto de la manera antigua.
Peki görünen oki bunu eski yöntemlerle yapmam gerekecek.
Mi supervivencia, parece que dependiera... de establecer una relación con los nativos... habitantes de este planeta, comenzando con usted.
Görünen oki yaşamım bu senden başlayarak gezegende yaşayan halka güvenmeme bağlı.
Bueno.
Oki doki.
Voy a ir a la isla Yume con Oki y los otros. Parece estupendo.
Oki ve diğerleriyle Yume Adası'na gitmek bana iyi gelecek.
¡ Oki!
Oki!
- ¡ Oki-doki!
Tamamdır!
¡ Oki Dokey!
Oki-Doki!
Ahora su hijo Oki nos guiará!
Şimdiyse onun çocuğu, Oki, bize liderlik edecek!
Voy a hablar con Oki.
Oki'ye gideceğim.
Oki comió demasiado de aquel conejo!
Oki tavşandan çok fazla yedi!
Los hijos de mi propio hijo Sauri...
Çocuğum Sauri'nin çocuğu - sen, Oki, ve sen, Puja -
- FD.
- OKİ.