English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Ora

Ora traducir turco

389 traducción paralela
- Ése no es el punto más alto
- En yüksek yer ora değil diye
- ¿ Dónde, papaíto?
- Neresiymiş ora, babacık?
Ora et labora, que decían los antiguos monjes.
Ora et labora, eski keşişlerin söyledikleri gibi.
Usted odia a un hombre, ora para que el Señor lo golpee.
Bir adamdan nefret et, Tanri'dan onun canini almasini dile.
No duerme para engordar su perezoso cuerpo, ora para enriquecer su alma vigilante.
- Bir çift muhterem âlimle. - Aylaklık ve uykuyla bedenini semirteceğine dua ve ibadetle ruhunu zenginleştiriyor.
Ora que si no la maté, pos poco le faltaría porque se la llevaron chillando como cochino.
Eğer onu öldürmeseydim, gerçekten bu sonum olurdu çünkü onu tuttuklarında domuz gibi bağırıyordu.
Ora que venga a oler le mal olor con lumbre se quita.
Buradaki koku yangınla beraber yok olacak.
Ora quítenmela bola de rateros.
Şimdi alın bakalım, sizi hırsızlar.
Ora ven.
Şimdi, gel.
Ora lárgate.
Oh, defol.
Ujo, ora sí te van a quitar la novia.
Ujo, senin kızı kaybedeceksin.
Ora estoy en un mundo, ora en otro.
Bu dünyada ve onların dünyasındayım.
Puedo recorrer todo el continente y no me importa.
Ha ora ha bura, yeter ki süreyim!
La i le dijo que usted cantará, ora. Marguerita. " Marguerita."
Dudakları beni kendine tutsak etti
Raoul... La i conozca, ora l piérdase.
Boğa Pedro darmadağan olmuştu
- Ora a los dioses, Jasón.
- Tanrılara yalvar Jason.
Bendita madre, ora por ella...
Aziz anneciğim, Tanrı günahlarını bağışlasın.
Oh, no otro. Mira, tenemos a bastantes chicas Funcionándonos ora
Manken ajansı açabiliriz.
Usted me oyó decirlo ora Eso es bastante bueno para mí
Benim için yeterince iyi
No active una pulgada No venga cualquier bebé más cercano ora
Daha fazla yaklaşma bebeğim Zor duruma düşersin
Los Sres. Ora McCusick. Mary, de Minneapolis, Minnesota.
Minnesota, Minneapolis'ten Bay ve Bayan McCusik.
¡ No, no allí!
Hayır, hayır, ora değil!
El periodista Mauro De Mauro, del diario de Palermo, L ´ Ora, desapareció ayer tarde, después de dejar la redacción para ir a su casa.
Palermo daily L'ORA muhabiri Mauro de Mauro dün işten evine dönerken ortadan kayboldu.
Ora. ¿ Hora?
Que hora?
No. Ora pro nobis.
Hayır, şey- -
Mientras tus oidos capten, Ora alegres, ora secos,
Artık her adım Yaklaştırırken onu,
Quando Bandiera Rossa si cantava, 30 franchi all'ora si acchiappava.
# "Kızıl Bayrak" ı söylediğimizde saatine 30 sent kazandık. "
Quando Bandiera Rossa si cantava 30 franchi all'ora si acchiappava.
# "Kızıl Bayrak" ı söylediğimizde saatine 30 sent kazandık. "
O.P.N. Significa ora pro nobis, "rezad por nosotros".
O.P.N.'nin anlamı ora pro nobis, "bize dua edin."
No hay forma de entender la inscripción ora pro nobis y "S.C." en el anverso.
Şu yazıyı anlayamadık. Ora pro nobis Ön tarafında da "S.C." harfleri var.
Ve allí, y ora por ellos.
Oraya git ve onlar için dua et.
- Ora Haley.
- Ora Haley.
Sefiora, ésta es una mezquita.
Hanımefendi, burası bir cami.
Sefiora Moore.
Bayan Moore.
Y, luego, ella se alejé con la sefiora Callendar.
Sonra Bayan Callendar'la birlikte çekip gittiler.
Sefiora Moore nuestro gran dia se ha hecho afiicos.
Ah, Bayan Moore... Muhteşem günümüz mahvoldu.
La sefiora Callendar, quien vio a la pobre muchacha en el barranco y la victima misma.
Zavallı kızın vadiden inişine şahit olan Bayan Callendar ve mağdurun kendisi.
La sefiora en cuestién sufria de lo que se conoce, en términos médicos, como claustrofobia.
Engel olarak görülen hanımefendinin tıbbi olarak klostrofobi denilen bir rahatsızlığı vardı.
El prisionero logré su objetivo ingresando a la primera cueva con la Srta. Quested y el guia dejando a la zaga a la anciana sefiora donde recibié los empellones de sirvientes y aldeanos.
Tutuklu ilk mağaraya Bayan Quested ve rehber ile birlikte girip hizmetçiler ve köylüler tarafından ezilip sıkıştırılan diğer yaşlı hanımı geride bırakarak amacına ulaştı.
¢ Quién es esa sefiora de la que habla?
Bir dakika, bahsettiği bu hanım kim? Anlamıyorum!
La sefiora que conoci en la mezquita.
Camide tanıştığım hanımefendi.
Había alguien más en esa habitación.
Ora, da başka birisiydi ki oda bizimle.
- " Ora haz.
- Hor-oz.
¿ Ora o llora?
Dua mı ediyorsunuz yoksa kusuyor musunuz?
- ¿ Hola? - ¿ Está Barry?
- Barry ora da mı?
Pruebelo se ~ ora. Pundy.
Kesinlikle deneyin bayan Pundy.
La se ~ ora Rhoades esta sonrrojada como una colegiala.
Bayan Rhoades'un yüzü liseli öğrenci gibi kıpkırmızı oluyor.
La se ~ ora Marcie Rhoades.
Bayan Marcie Rhoades.
- Sefiora.
- Hanımefendi...
Sefiora Moore.
Bayan Moore! Bayan Moore.
- Laura, soy Dan. ¿ Está Barry ahí?
Ben Dan. Barry ora da mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]