Translate.vc / español → turco / Osprey
Osprey traducir turco
27 traducción paralela
Para ver que tan importante es ser aerodinámico, Y cuánto energía puede ahorrar, Solo observemos este osprey cuando va ha pescar.
aerodinamiğin ne kadar önemli olduğunu ve ne kadar enerji tasarruf sağladığını görmek için balık yakalamaya giden şu balıkkartalını izleyin hele.
Crea tanta fricción que el osprey tiene Gran dificultad en hacer cualquier cosa.
O kadar fazla sürtünme yaratıyor ki, yolunu doğrultmada balıkkartalı oldukça güçlük çekiyor.
Y su aerodinamismo reduce la fricción tanto Que el aleteo del osprey Llega a ser pausada.
Aerodinamik şekli sürtünmeyi o kadar azaltır ki balıkkartalının kanat çırpması neredeyse önemsiz hale gelir.
Los pequeños están siempre hambrientos por lo que el Osprey adulta esta siempre de pesca
Yavrular sürekli aç. Ergin balık kartalı bu yüzden sürekli avlanıyor.
- Osprey necesita ver la casa urgentemente.
- Osprey'le acilen evde buluşmasını söyleyin.
Zona Uno. Flash de Osprey.
Osprey'den acil çağrı.
Danny está con Osprey en un piso franco.
Danny, Osprey ile güvenli evdeler.
Osprey me lo ha dicho.
Osprey'le sabahleyin birebir konuştum.
¿ No tenemos a nadie con la penetración de Osprey?
O zaman Osprey'in nüfuzunda kimse yok.
Aumentad la vigilancia a los contactos en Merseyside, seguid a Osprey y a sus amigos.
Merseyside üzerindeki bağlantıları takip edip, Osprey ve arkadaşlarını takip edelim.
Necesitarás a alguien en Liverpool para la vigilancia, por si Osprey nos oculta algo.
Osprey'in açık verip vermeyeceğini görmek için, Liverpool'da takip işinde birilerine ihtiyacın olacak.
- Estoy pensando en conectarle los ABC a Osprey.
- ABC'yi kutulamayı düşünüyorum.
Ok. Todos atentos. Osprey a la vista.
- Osprey, yanında diğer kişiyle görüş alanında.
Dejad a Osprey, seguid a Falco.
- Osprey'i boşver, Falco'yu takip et.
Osprey para Chris Patterson, codificado.
Chris Patterson kodlu, Osprey.
Osprey ha investigado. Se había equivocado.
- Osprey bazı işler yapmış ama ters anlamış.
Apache, Black Hawk, Cobra, Osprey.
Apache, Blackhawk, Cobra, Osprey.
¿ Está hablando de ospreys, chinooks, o blackhawks?
Osprey mi, Chinook mu yoksa Black Hawk mu?
Volé un Osprey V22 una vez.
Ben bir V22 Osprey'le uçmuştum.
Trabaja para Osprey Paper en Throop y se roba más clientes de Dunder Mifflin que cualquier otro.
Throop'taki Osprey Kâğıt'ta çalışıyor. Dunder-Mifflin'den en çok müşteri çalan o.
- Danny Cordray, Osprey. - Un gusto conocerte.
- Danny Cordray, Osprey Kâğıt.
¿ Osprey?
Osprey?
Creo que por eso es que probaron el V-22 Osprey allá.
Sanırım V-22 Osprey'i bu yüzden orada test ediyorlar.
Van a Osprey Point por las mañanas. Para registrar la vida marina.
Sabahları Osprey Point'e deniz yaşamını kayıt altına almaya giderler.
Harold Osprey.
Harold Osprey.
Todo en orden, Sr. Osprey, perdone por las molestias.
Bir sıkıntı yokmuş Bay Osprey. Beklettiğim için kusura bakmayın.
D.C., Nadia, trabajen desde el Osprey.
D.C., Nadia, siz Osprey'den çalışın.