Translate.vc / español → turco / Papâ
Papâ traducir turco
70 traducción paralela
Papâ!
Baba!
Me estás lastimando, Papâ!
Canımı yakıyorsun, baba!
- Papâ, déjalo que venga.
Ona izin vermelisin.
Papâ McCord estaba todo comido por dentro.
Koca McCord, tamamen tükenmişti.
tranquilo, Papâ!
Sakince yat, baba!
¡ Papâ, están quemando nuestro carromato!
Baba, arabamızı yakıyorlar!
Papâ.
Baba.
Papâ, vienen unos jinetes.
Baba, atlılar geliyor.
¿ Dônde está tu papâ?
Baban nerede?
Cuando le llega el momento Papâ la lleva a la colina en la noche con el cerdo del Sr. Tompkins.
Zamanı geldiğinde babam geceleri onu tepelere götürüyor ve Mr. Towkins'in yaşlı domuzuyla çiftleştiriyor.
Papâ, ¿ qué haremos ahora?
Şimdi ne yapacağız baba?
Papâ, eso fue la liga infantil.
Baba, o küçükler ligiydi.
- Papâ, antes piloteabas aviones 747.
- Baba, sen 747'ler uçuruyordun.
- Papâ, ¿ estás ahí?
- Baba? Orada mısın?
Papâ, ¿ estás ahí?
Baba, oradamsın?
Papâ voló por eso fiordo y es allá adonde debemos ir.
Babamız ilerdeki dağda ve oraya gitmemiz gerekiyor.
Papâ no hubiera volado por ahí.
Babam o yönden uçmazdı.
- ¡ Papâ!
- Baba!
Papâ, iré por ti.
Baba, seni almaya geliyorum.
- ¡ Papâ, te voy a sacar de aquí!
Baba, seni buradan çıkaracağım!
¿ Estâ tu papâ por aquí?
Baban buralarda mı?
" Papâ.
" Baba.
- Papâ ". - " ¿ Qué?
- Baba. "-" ne var?
Papâ me decía,'Ya basta "'.
Babam bana döner ve,'lastiklerimi taklit etmeyi bırak.'" derdi
Papâ frenaba y yo rebotaba por el auto como en un juego de flipper.
Babam frene basınca, tilt makinesindeki top gibi oluyorduk
Si el teléfono celular de tu papâ no se parece a un teléfono puedes ser un montañés.
eğer babanızın cep numarası telefonla alakasızsa bir köylü olabilirsiniz.
Papâ, me compensarâs cuando estemos en Praga.
Baba. Biz Prag'dayken benimle barışmanı sağlayacak bir şeyler yapabilirsin.
- ¿ Papâ?
- Baba?
- Papâ.
- Baba.
¡ Papâ!
Baba.
Papâ Henry está tocando el tambor otra vez. Ven acá.
Büyükbabam yine davul çalıyor.
¿ Vamos a convertir a Papâ Henry en una momia cuando se muera?
Büyükbabamı öldüğünde mumyalayacak mıyız?
¿ Papâ?
Baba?
¿ No te da gusto que tu papâ ya no esté muerto?
Baban artık ölü olmadığı için mutlu musun?
¿ Papâ? ¿ Por qué el abuelo Turner tuvo que dormir en otro lado anoche?
Baba, dün gece büyükbabam neden başka bir yerde kaldı?
- ¡ Oye, es tu papâ!
- Dostum, baban.
- Papâ...
- Baba, ben...
No es gran cosa. ¡ Papâ, no es nada!
- Baba birşey yok.
Papâ no sé qué decir.
Baba... ne diyeceğimi bilemiyorum.
Papâ es incorregible.
Annem babamın akıllanmaz olduğunu söylüyor.
Es una parte normal de la vida que tu papâ tenga una amiga a estas alturas.
Babanın şimdiye kadar... Bir bayan arkadaşım olmalı. Bu hayatın doğal akışı.
Papâ, por favor.
Baba, lütfen.
Sí, pero no es tu papâ, lo cual es un gran paso para ti.
Evet, ama senin baban değil. Bu senin için büyük bir adım.
Papâ, estábamos sentados. La gente se sienta.
Baba, normal insan gibi oturuyoruz.
- Papâ. Vamos abajo.
Biz alt kata iniyoruz.
Siento que conozco a tu papâ.
Babanı tanıyor gibiyim.
Papâ, olvídalo.
Baba. Baba, bırak konuşsun, tamam mı?
- ¡ Papâ!
- Baba.
Gracias.
Mi papâ trabaja en la casa, y êl juega conmigo mucho. Sağ ol.
¡ Papâ!
Baba!
Papâ, ¿ eres tú?
Baba sen misin?