Translate.vc / español → turco / Pare
Pare traducir turco
6,172 traducción paralela
Le aconsejo que pare, Sr. Nordling.
- Buna bir son vermenizi tavsiye ederim.
solo quiero que pare.
Bunun önüne geçmek istiyorum.
- ¡ Enciende el motor... para que no se pare en la cima de la colina!
Motoru ısıt da tepede yolda kalmayalım. - Ayrıca radyoya dokunma.
Haz que pare.
Durdurun onu.
¡ Eh, pare!
Hey, dur.
Señor, DI Denton ha pedido que no se pare la cinta.
Efendim, Komiser Denton kayıt cihazını kapatmamanızı istedi.
Conductor, pare.
Şoför, dur.
Pare ahí.
Dur orada.
¿ Puedes hacer que pare?
Susturamıyor musun şunu?
¡ Eh! ¡ Oiga, pare!
Dur!
Maldición, es un híbrido, así que aunque queramos no podemos esperar a que se pare.
Bir melez olduğu için durmasını bekleyemeyiz.
¡ Oiga, pare!
Dur!
Dejaré de cocinar pare esos dos.
Bu ikisi için yemek pişirmekten vazgeçeceğim.
Haced que pare.
Durdur şunu.
¡ Haced que pare!
Durdur şunu!
¿ Me vas a decir que pare? No.
- Yapma falan mı diyeceksin?
Entonces vamos a reparar el agujero y reinflar el pulmón luego de que el sangrado pare.
Kanama durunca deliği düzeltip ciğeri tekrar şişireceğiz.
No, no, no. Pare. Pare.
Dur, dur!
- Pare. Pare.
- Dur artık, dur!
Siempre y cuando Seamus no pare a echar una meada.
Sea Biscuit'in tuvaleti gelmezse tabii.
Por favor, haga que pare.
Lütfen bunu durdurun.
No, no pare.
Durmak zorunda değilsin.
Cuando pare el coche te enviaré un mensaje con la dirección.
Arabası durunca tam adresi sana yollarım.
Pare ya.
Şimdi durdurun.
¡ Danny, pare! ¡ Danny!
Danny, dur!
¡ Pare!
Danny!
- ¡ Danny, pare!
- Danny dur!
¡ Pare!
Dur!
No se pare, no paso a mí
- Gülümsemeyi öğrendim. Üstüme gelme, üstüme gelme.
pare, pare, pare, pare!
dur! dur! dur!
¡ Pare el taxi!
Arabayı durdur.
Entre y pare esto.
İçeri gir ve bunu durdur.
Si sales cuando pare sin un elemental, enfermarás y morirás.
Yanında bir elementsel olmadan inersen metafiziksel bir hastalığa kapılır ve ölürsün.
Para que me pare en ese podio, necesito saber lo que no tengo que decir
Bana verilen görev kürsüye çıkıp dikilmem, ne söylemeyeceğimi bilmem gerek.
- Gordon, ¡ pare!
- Gordon, kes şunu!
¿ Como para leer límites de velocidad, cruces escolares y señales de pare?
Hız limitini, okul geçidini, yol ver işaretini okumak gibi mi?
Pero mañana debería estar tranquilo, una vez que pare la lluvia. Temperaturas más frías...
Yarın yağmurun dinmesiyle denizin sakinleşeceği, sıcaklıkların düşeceği...
Caballero, pare!
- Beyler, durun.
¡ Hagan que pare!
Durdurun!
Ahora... Desea que pare.
Şimdi... benim durmamı dile.
HAZ QUE PARE, DUELE JODIDAMENTE MAL.
Durdur şunu. Çok fena canım yanıyor lan!
HARÉ QUE PARE.
- Durduracağım tamam.
- ¡ Pare!
- Dur!
Haz que pare.
- Durdur şunu.
Pare.
Dur.
Tienes el poder de hacer que todo esto pare.
- Bunu durduracak güç sende var.
Pare, justo ahí!
Kalbinizin içindeki duygularınızı gizleyin.
Paré a donar sangre.
Kan vermek için durdum.
Padre, pare.
Baba, yapma.
No me paré a leer los documentos antes de quemarlos.
"Gitmesi gereken her şey." Yakmadan önce belgelere bakmak için zaman kaybetmedim.
Le paré.
Onu durdurdum.