English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Pega

Pega traducir turco

2,278 traducción paralela
Tu padre siempre nos pega la bulla.
Baban bizi sürekli rahatsız ediyor.
No me jodas, amigo, cada una te pega tan fuerte... ¿ Municiones?
Lanet olsun dostum, bunun her biri camı tuzla buz etmişsin gibi dağıtır ortalığı.
¡ Romero Díaz tira, pega en el travesaño!
O da Roberto Diaz'a. Diaz soluyla vuruyor.
Entonces pega.
O zaman yap.
Además te pega, ¿ eh?
Tam sana göre, değil mi?
- Pega tu chicle ahí.
Sakızını şuraya yapıştır.
- Sí, y también me pega.
- Evet, ayrıca ben dövüyor, da.
- Realmente no te pega, ¿ verdad?
- Aslında seni dövmüyor, değil mi?
¿ Te pega?
Sana hiç vurdu mu?
Dicen que pega cualquier cosa.
Saydıkları her şeyi yapıştırıyor.
A mí nadie me pega en la cabeza con una piedra.
Kimse benim kafama taşla vurmadı..
Si cambias de opinión, sólo pega un grito.
Fikrini değiştirirsen, sadece bana seslen.
Pero... Hay un cliente habitual, un soldado, que pega a las chicas y las amenaza con sacarles las tripas.
Fakat kızları öldürmekle tehdit eden ve onları döven bir asker var.
El chip es automatico y busca el nervio. Es subcutaneo y se pega al nervio utiliza.. Aja!
Çip arar ve otomatik olarak siniri bulur hızlıca yerine yerleşir!
Un pequeño truco que me gusta llamar... Pega.
Yapışkan denilen maddeyle ufak bir numara yaptım.
La mujer que se dice su prometida... se pega así a él, ¿ y a ti no te importa?
Şu nişanlı kız. Joonpyo sunbae'nin peşinde dolaşması sorun değil mi?
Siento mucho haberle pega -
Çok üzgünüm.
El polvo se pega.
Toz yapışıyor.
Haz ruido, jovencito. ¡ Pega fuerte, campeón!
- Haykır, genç adam. -
¡ Pega fuerte, campeón!
- Oyala onu, Şampiyon. -
Me da igual quién seas. No puedes seguir encajando golpes así... de alguien que pega tan fuerte como yo, o de cualquier otro peso pesado... sin que te afecte a la larga.
Kim olursanız olun böyle yumrukları benim gibi ya da bir başkası gibi sert bir ağırsıkletten bu şekilde almaya devam edemezsiniz ve uzun bir süre etkileri anlaşılamaz.
Si este tipo le pega a un cura, no vamos a agarrarlo fácilmente.
Eğer bu adam bir rahip dövüyorsa ona kolayca yaklaşamayız.
La princesa de la que hablas... no te pega para nada.
Shinichi'nin bahsettiği prenses bana benzemiyor.
¿ El portero que pega los mensajes en el templo?
Mesajları tapınaktaki panoya yapıştıran hademe mi?
¿ Pega las ordenes él mismo?
Emirleri kendisi mi veriyor?
No te dejaré regresar con alguien que te pega.
Seni döven birine geri dönmene izin vermiyorum.
Oye, cariño, ¿ cuál de estas corbatas pega mejor con la camisa?
Hey hayatım, hangi kravat gömleğime daha iyi gidiyor?
- Le pega mucho.
- Tam ona göre bir iş.
¡ Y ahora Kazuma me pega!
Şimdi de Kazuma bana vuruyor.
Entonces, pega esa bola borrosa allí, moviéndola...
İçine sok ve bir güzel yağla...
Eso, pega aquí.
- Pekâlâ. Görüşürüz.
Técnicamente, mi barra superior se pega, así que solamente tendrías que empujar un poco la puerta y entonces... difícil.
Teknik olarak, üst kilidim bozuk yani açmak için kapıyı biraz kurcalayıp sertçe itmelisin.
Le pega con un xilofón y yo le había enseñado la maniobra de los dos dedos en la garganta, ¿ no?
Ksilofanla geçirmiş çocuğa ve ben ona klasik boğaza iki parmak olayını göstermiştim, tamam mı?
El Oso siempre le pega a Salazar en la cabeza con una escalera y otras cosas.
El Oso daima Salazar'ın kafasına bir şeylerle vurmaya çalışıyor.
Nadie pega más fuerte que Buddy Garrity.
Sana söyleyeyim, Buddy Garrity kadar kimse sert vuramaz.
La única pega, y ya sé que me lo has explicado antes pero me da la impresión de que podría afectar lo nuestro el hecho de que te cases - ¿ Tú crees?
Tek kötü yanı, biliyorum daha önce açıkladın ama bir başkasıyla evlenmen neredeyse ilişkimizi etkiliyor... -... gibi geliyor bana. - Öyle mi diyorsun?
¿ Qué tal que pega a su mujer?
Karısını dövmeye ne dersin?
Es arriesgado. ¿ Qué pasa si ella le pega un tiro a Neal?
Çok riskli. Ya Neal'ı vurmaya çalışırsa?
Al que entre la miel anda, algo se le pega.
Körle yatan şaşı kalkar derler.
Me pega con la mano izquierda, considera en mi mejilla izquierda..
Daha çok bilgi istiyormusun? Auro.
Disculpa. Como te dije, el heroe siempre pega una mirada.
Önceden de söylediğim gibi ; bir kahraman her zaman dikizler.
Las esparciré acá donde les pega el sol.
Şunu açıklığa kavuşturalım.
Pega fuerte, ¿ eh?
- Fazla hasar görmüş, ha? - Evet.
Oh, por Dios, Eric, esa camisa no pega no pega para nada.
- Tanrım Eric, üstündeki gömlek çok ama çok kötü. - Teşekkürler.
Pega. golpea.
İndir. Patakla.
Pega.
İndir.
Pega.
Tokatla.
- Mi puta pega más fuerte que tú.
- Kaltak karım daha sert vurur.
Yo tengo tres deseos y uno es por los pasaportes, o si no, me pega.
Sonra Negar'la her yere konsere gitmek isterim.
¿ Por qué se pega a nosotros?
Neden peşimizi bırakmıyor?
Pega.
Salla.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]