Translate.vc / español → turco / Pen
Pen traducir turco
617 traducción paralela
- Lillian Penrose.
Lillian Pen...
Yo fuí ayudante de cajero de la compañía "La estilográfica eterna".
Eternal Fountain Pen şirketinde veznedardım.
El 28 tienes que ir al Pen club.
Ayın yirmi sekizinde Yazarlar Birliği toplantısı varmış.
Pero nunca he recibido órdenes de nadie que diga que me va a pen...
Kimseye, "Korktu ve gitti" dedirtmem, kalıyorum.
No olvides que fue el aya de tu madre y de tu tía Pen. - Lo sé.
Unutma, bir zamanlar annenin ve teyzenin de dadısıydı.
Por nosotras, y tú lo sabes, Pen.
Bizim yüzümüzden. Bunu biliyorsun Pen.
- ¿ Te quedas a cenar?
- Pen, yemeğe kalacak mısın?
¿ Está enferma la tía Pen? Sí.
Pen teyze hasta mı?
Es muy amable de su parte, Srta. Pen.
Çok anlayışlısınız Bayan Pen.
- Hola, tía Pen.
- Selam Pen teyze.
Es algo entre el señorito Joey y yo, Srta. Pen.
Küçük Bey'le benim aramdaki bir konu, Bayan Pen.
No importa, Srta. Pen.
Sorun değil Bayan Pen.
Sí, Srta. Pen.
Peki Bayan Pen.
Srta. Pen.
Bayan Pen.
En casa sólo está la tía Pen, y no me cree.
Pen teyze dışında kimse yok aşağıda, o ise bana inanmıyor.
Ya has oído a la tía Pen.
Pen teyzeni duydun.
Lo siento, Srta. Pen, de veras.
Özür dilerim Bayan Pen. Gerçekten özür dilerim.
- Quiero ayudarla, Srta. Pen.
- Yardım etmek istiyorum Bayan Pen.
Buenas noches, Srta. Pen.
İyi geceler, Bayan Pen.
El señorito Joey ya no es un bebé.
Küçük Bey bebek değil, Bayan Pen.
- Srta. Pen...
- Bayan Pen...
Pero Srta. Pen.
Bayan Pen.
¿ Ve lo que se ha hecho, Srta. Pen?
Bakın, ne yaptınız kendinize Bayan Pen!
Lo siento mucho, Srta. Pen, pero no puedo.
Çok üzgünüm Bayan Pen, ama yapamam, değil mi?
¿ Sabe, Srta. Pen?
Biliyor musunuz Bayan Pen...
Verá, Srta. Pen, ser aya se basa en la confianza.
Demek istediğim Bayan Pen, dadılık güvene dayanır.
Sé que usted lo habría comprendido, Srta. Pen.
Anlardınız Bayan Pen. Biliyorum, anlardınız.
Penelope no conocía la costa, se la estoy enseñando.
Pen buraları pek bilmiyor, o yüzden ona etrafı gezdiririm. Bir tane alabilir miyim?
¿ Vienes, Pen?
Geliyor musun, Pen? Birazdan.
Pen, pórtate bien.
Görüşürüz, Pen. Kendine iyi bak.
Cuidado, creo que Penelope nos mira por la ventana.
- Dur. Pen her an bizi görebilir
Ven a bailar, Penelope.
Pen, gel ve benimle danset.
¿ Es por ella?
Pen yüzünden mi?
- Adiós, Pen. - Adiós.
Hoşçakal.
¡ Cuatro pen ¡ ques!
Dört peni.
Te colgarán cabeza abajo y habrás muerto en menos de media hora.
daha sonra Baş aşağı asıp Acı içinde ölmeni bekleyecekler Buna'Pen Diao'denir
¿ Me torturaréis usando el Pen Diao o el Tu Bu Dai?
Bana "Pen Diao" mi yoksa "Tu Bu Dai" mi yapacaksınız?
¿ Cómo le vais a llamar, "Pennito"?
Adı ne, "küçük pen" mi?
Pato, ¿ qué dices si cambiamos su nombre de "Máquina de Amar"... a "Chiquero" en este viaje. Cambio.
Hey Duck, şu Love Machine'in adını Pig Pen olarak değiştirsek mi, ne dersin?
No me interesa cuánto tiempo te llevó, Chiquero.
Ne kadar uğraştığın umurumda değil, Pig Pen.
Pues a mí no me pasarás pronto, Chiquero.
Beni arkana alamazsın, Pig Pen.
Tendrás que pagarme el almuerzo, Chiquero.
Benim yemeğimi sen ısmarlıyorsun, Pig Pen.
Señorita, su nombre es Chiquero.
Bayan, adı Pig Pen.
Disculpa, Máquina de Amar.
- Oh Pig Pen, affedersin Love Machine.
- Hola, Pen.
- Selam Pen.
"The pen is blue."
- Dolma kalem, mavi.
The pen is blue.
- Dolma kalem, mavi.
Pen, ¿ estás bien?
Ama hemen kaynaşırız.
Sí.
- Merhaba Pen, Nasılsın?
Yo te quiero, cariño.
Pen, tatlım...
Buenas noches, Pen.
İyi geceler, Pen.