Translate.vc / español → turco / Philips
Philips traducir turco
283 traducción paralela
Por ahí viene la tía Philips como alma que lleva el diablo
Philips teyze geliyor.
¡ Tía Philips!
Philips teyze!
¿ Y quién es el otro señor, tía Philips?
Peki diğer beyefendi kim teyze?
Buenos días, Sra. Philips.
Günaydın Bayan Philips.
¿ Cuando ocurrió, Tía Philips?
Philips teyze, bu olay ne zaman oldu?
Ningún lapso de tiempo.
Zaman bile, Bayan Philips.
Vaya con Phillips a los pantanos.
Philips'i al ve bataklığın çevresini arayın.
Ya he arreglado lo del donativo para los niños.
Doktor Philips'le birlikte çocuklar için küçük hatırayı ayarladım.
Quiero ver al teniente Philips, por favor.
Eğer içeri girebilirsem, Komiser Phillips'i görmek istiyorum,
Teníamos órdenes de cerrar la misión e ir a Fiji... pero el padre Phillips no quería irse sin el padreJohn Ryan... que estaba solo aquí, en Tuasiva.
Bize, görevimizi bırakıp Fiji'ye gitme talimatı verilmişti.. Ama Peder Philips, Peder John Ryan'ı.. .. burada, Tuasiva'da bırakıp gidemezdi.
- ¿ Trabajas? Trabajo en Philips.
Philips'de çalışıyorum.
- Sí, yo trabajo en Philips.
- Evet, Phillips'de çalışıyorum.
Te había dicho que no usaras mi Philips... te has depilado los muslos y las piernas.
Sana söyledim benim Philips'ı kullanma. Bacakların için kullanmışsın.
Está el de Phillips pero no sé si querrá recibirnos.
Philips'in laboratuarı var ama bizimle konuşacağından emin değilim.
- Vayamos por la casa de Phillips.
- Philips'in yerine gidelim.
Phillips no estaba en contacto con el pueblo.
Philips'in köyle bağlantısı yoktu.
¿ Por qué no estudiamos las anotaciones de Phillips?
Neden Philips'in notlarına bir göz atmıyoruz?
Debe de estar en casa de Phillips, según esta nota.
Bu nota göre Philips'in yerine gitmişler.
- Ha ido a buscarle a casa de Phillips para llevarle a mis tierras y que viera a mis caballos.
- Philips'in yerinde sizinle buluşacaktı. Arazime, atıma bakmaya gitti.
- Ha ido a casa de Phillips. Uno de mis caballos ha muerto y fue a buscarle a Ud.
- Philips'in oraya gidecekti ama atımın öldüğünü söyledim ve önce ona bakmaya gitti.
Harris fue a buscarle a casa de Phillips.
Harris Philips'in yerine gitmiş.
- Tenemos que ir a casa de Phillips.
- Philips'in yerine gitmeliyiz.
No lo sabemos pero creemos que vienen de los experimentos del Dr. Phillips.
Emin değiliz ama Dr. Philips'in deneyleri ile ilgili olduğunu düşünüyoruz.
Hemos estudiado las notas del Dr. Phillips y creemos que nos enfrentamos a una situación peligrosa. ¿ Dr. Stanley?
Dr. Philips'in notlarına çalışmayı bitirdik ve tehlikeli bir durumda olduğumuza dair sizi uyarmalıyım. Dr. Stanley?
Según las notas del Dr. Phillips y nuestra experiencia, sabemos que se dividen en dos cada seis horas.
Dr. Philips'in notları ve kendi deneyimlerimize göre bu yaratıklar altı saatte bir bölünüyorlar.
Hay algo más, ese gran Danés de Phillips está medio comido, junto a él.
Bir şey daha - Philips'in büyük danuası da oralarda. Yarısı yenilmiş.
¡ El perro de Phillips!
Philips'in köpeği!
Phillips almacenó isótopos.
Philips'in izotop deposu vardı.
El Dr. Stanley y yo iremos a casa de Phillips.
Biz de Dr. Stanley ile birlikte Philips'in yerine gidelim.
Phillips nunca debió montar esto.
Philips'in bunu hiç başlatmamış olmasını dilerdim.
Leon Pelli, mudanzas, transporte y excursiones. Calle Joubert Philips Nº 108, cerca del cementerio. Teléfono 284.
Leon Pelli, evden eve nakliyat, taşımacılık, seyahat 108. kavşak, mezarlık bölümü, Joubert Philips.
Es Philip! rápido, es a cobrar!
Philips telefonda, acele et.
Y tú, Phillips, deja de mariconear.
Ve sen, Philips, kıvırtmayı bırak.
Gracias, Phillips.
Teşekkürler, Philips.
Tú y tu Bobby Phillips nos enloquecerán de celos.
Bobby Philips, sen ve o tatlı şehvetin hepimizi kıskançlıktan çılgına çeviriyor.
"¿ Por qué no nos mandas a Phillips de sirviente alguna noche?" "Y nosotros enviamos a Taylor".
Dedi ki "Şu sizin Bobby Philips'i, bize bir geceliğine yollarsanız biz de karşılığında size Taylor'u veririz."
- ¡ Phillips!
- Philips!
Phillips, te buscan.
Philips. Philips, seni çağırıyorlar.
Sí, vete, Phillips.
Hadi, git bakalım, Philips.
Más esfuerzo, Phillips.
Biraz daha çaba Çabala, Philips. Hadi.
Vamos, Phillips.
Hop, hop, hop, hop. Hadi, Philips!
El director de la compañía Philips también tiene razones para recordar.
Philips şirketinin müdürünün de hatırlamak için gerekçeleri var.
Siempre saldrá de Peugeot y de la Philips.
Bu, Mazda için çok önemli bir şey olacaktır!
- Hola, Sra. Phillips.
- Merhaba, Bayan Philips.
La Sra. Phillips te espera abajo.
Bayan Philips arka tarafta sizi bekliyor.
Se trata de Emily Phillips y corre una boutique de la ciudad.
Bu, Emily Philips, çarşıda küçük bir butiği var.
PHILLIPS. Esta bien.
- Philips olsun!
- Philips, tienes una emergencia en tus manos.
- Philips, elimizde acil bir durum var.
- ¿ Debo llamar a la policía, el señor Philips? - Eso no será necesario, gracias.
- Bay Philips, Polisi çağırayım mı?
Señora Philips.
Bayan Philips.
- Señorito Phillips, la espalda.
- Bay Philips! Sırt verin!