Translate.vc / español → turco / Pinot
Pinot traducir turco
339 traducción paralela
Pinot Grand Fenwick.
Pinot Büyük Fenwick.
Pero en 1959, un cosechero de California embotelló una imitación del Pinot Grand Fenwick y lo llamó "Pinot Grand Enwick".
Ancak, 1959'da bir California şarapçısı Pinot Büyük Fenwick'in bir taklidini üreterek "Pinot Büyük Enwick" adını verdi.
Respaldado por una amplia campaña y por su bajo precio esta imitación eliminó al Pinot Fenwick del mercado americano.
Geniş reklam kampanyası ve daha ucuz fiyatıyla bu taklit, Pinot Fenwick'i Amerikan pazarından sildi.
Queremos que invente un chicle con sabor a Pinot.
Ondan şarap aromalı bir sakız geliştirmesini istiyoruz.
Pinot Noir.
Pinot Noir.
Recuerden, que al que suscribe, Domingo Pautasso... hijo de Pinot, pueden decirle adiós.
Aklınızda bulunsun, haçla imza atmış olan Pinot oğlu Pautasso Domenico'yu bu son görüşünüz.
Bueno, es un Burguiñón.
Şey, bu bir Burgundy. Pinot Noir ya da
No estoy seguro si es un Pinot o un Gamay.
Gamay mı pek emin değilim.
Es, en efecto, un Pinot Noir.
Aslında, o bir Pinot Noir.
Sé que Carsini hace sólo tres vinos tintos dos Burguiñón, Pinot Noir y Gamay y un clarete, Cabernet Sauvignon.
Carsini'nin sadece üç kırmızı şarap ürettiğini biliyorum, iki Burgundy, Pinot Noir ve Gamay ve bir bordo şarabı, Cabernet Sauvignon.
Por tanto un Pinot Noir o bien un Gamay.
Ya Pinot Noir ya da Gamay'dı.
El perro se come la comida. El pianista es invasivo. El piano no es amable...
Bak Niles, köpek yemeği yiyordu, piyanist rahatsız edici, Pinot Noir fazla yapmacık.
Creo que un vino tinto irá perfecto.
Pinot Noir hoş olur diye düşünüyorum.
¿ Tú crees que Debby sea un Pinot Noir seductivo, o un Cabernet?
- Evet? Debby baştan çıkarıcı bir Pinot mu, yoksa çılgın bir Cabernet mi, ne dersin?
- Hacen un buen Pinot Noir.
- Bence tadı oldukça lezzetli.
- ¿ Un buen nacional Pinot Noir?
- Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?
Después de unas horas y unas botellas de vino y de haber renovado la amistad estábamos en camino a la puerta cuando...
Birkaç saat ve birkaç şişe Pinot Grigio'dan ve arkadaşlık yeminlerimiz yenilendikten sonra, kapıdan çıkmak üzereydik ki...
Me compró unas botellas de pinot noir.
Benden pinot noir alırdı.
Oye, ¿ por qué no...? ¿ Por qué no pones a enfriar el Pinot Grigio?
Neden şarabı soğutmuyorsun?
Una copa de Pinot Grigio pre-Pulso curara todos tus males.
Bir bardak Pinot Gris şarabı bizi rahatlatır.
"Estaba sola en un café, cuando el mesero trajo una botella de vino que enviaba un hombre guapo', dijo la novia, a quien le brillaban los ojos".
"Bir kafede yalnız başıma oturuyordum ki, garson bir şişe Pinot Noir getirip bardaki yakışıklı adamdan olduğunu söyledi", dedi gelin, gözleri parlayarak.
Uvas pinot maduras, balanceadas con verdadero tártaro.
Olgun siyah üzümden. içine gerçek terroir katılmış.
Carne asada, papas al horno broccoli orgánico, Acacia Pinot Noir.
Rosto, fırında patates, organik brokoli. Yanında da Acacia Pinot Noir.
Y este es un Pinot Noir del 74.
- Bu bir 74 Pinot Noir.
Llego nuestro invitado y nos trajo una botella de Louis Jadot Pinot Noir.
İşte misafirimiz... ... ve bize bir sise Louis Jadot Pinot Noir getirmiş.
¿ Pinot noir, Comandante?
Kırmızı şarap, Kumandan?
El Pinot noir me parece perfecto.
Kırmızı şarap mükemmel gider.
California Pinot.
California Pinot.
Pinot'93.
93 Pinot.
Pedía Pinot'93 de Russian River Valley.
Russion River Valley'den 93 Pinot sipariş ediyordu.
Pinot grigio, a lo mejor.
Pinot Grigio olur. Ya da...
Oh, uh, sí, lo hacen, pero, uh, no con Pinot Noir. Toma, cariño, uh... ¿ Sólo un bocado?
Yemeklerimizi test etmeyi kabul ettiğiniz için teşekkürler.
Cien por cien Pinot Noir.
Yüzde yüz Pinot Noir.
¿ Pinot Noir?
Pinot Noir mı?
Hacen un Pinot y un Chardonnay excelentes.
Pinot ve chardonnay'leri ünlü.
Verás, la razón por la que esta zona es tan buena para el Pinot... es que el aire frío del Pacífico entra por la noche y enfría los granos.
Bu bölgede iyi Pinot yetişmesinin sebebi Pasifik'ten gelen soğuk havanın üzüm tanelerini serinletmesi.
La Pinot es una uva de piel delgada.
Pinot çok ince kabuklu bir üzümdür.
- Le gusta el Pinot.
- Pinot'yu sever.
Sólo un poco de Pinot.
Yalnızca biraz Pinot içtim.
Sí. A Steph le gustan los Pinot y los Syrah.
Steph'de güzel Pinot'lar ve syrah'lar vardır.
¿ Por qué te gusta tanto el Pinot?
Pinot'yu neden bu kadar seviyorsun?
No, la Pinot necesita cuidados y atención constantes.
Hayır, Pinot sürekli bakım ve ilgi ister.
Sólo alguien que se toma el tiempo para entender el potencial del Pinot puede convencerlo para que se desarrolle al máximo.
Sadece Pinot'nun potansiyelini gerçekten anlamayı çalışan biri onu tam verim vermeye ikna edebilir.
Oye, me gustan otros vinos aparte del Pinot.
Aslında Pinot dışında başka şarapları da severim.
Stephanie me ha llevado a los campos de Pinot, Miles.
Stephanie beni Pinot bağlarına götürdü Miles.
Y comimos uvas Pinot directamente de la parra.
Sonra dalından Pinot üzümü yedik.
La uva Pinot Noir se ha cultivado quizás desde la antigüedad en Borgoña, y es precisamente este antiguo e imprescindible... conocimiento de cómo hacer vino lo que ha contribuido...
Pinot Noir üzümü klasik dönemlerden beri Burgundy'de yetişir ve işte bu eski şarapçılık bilgisinin katkısıdır ki...
Tienen un Pinot reserva.
Reserve Pinot'ları var.
La licorería cierra a las 5 : 00 y me están guardando una caja de Pinot Noir.
İçki dükkanı 5 : 00'de kapanıyor, benim için bir kasa Pinot Noir ayırmışlardı.
- De acuerdo.
Pinot Hollywood'dayım.
- Estoy en Pinot Hollywood. ¿ Sabes llegar?
Yerini biliyor musun?