English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Plummer

Plummer traducir turco

183 traducción paralela
Creo que Kid intentará vengarse de los Plummer.
Bence Kid, Plummer'larla ödeşmek peşinde.
Yo lo que digo es que es mejor que se mantenga alejado de Luke Plummer.
Bence Luke Plummer'dan uzak dursun.
- ¿ Viste a Luke Plummer en Lordsburg?
- Luke Plummer'ı Lordsburg'de mi gördün? - Evet, efendim!
- A Luke Plummer y el Kid.
- Luke Plummer ve Kid'in.
Habría más paz en este territorio si ese Luke Plummer estuviera tan lleno de plomo que no pudiera retener el licor.
Eğer birisi Luke Plummer'ın karnını kurşunla doldursa bir beladan daha kurtulmuş olurduk!
- ¿ Te refieres a Luke Plummer?
- Luke Plummer'ı mı kastediyorsun?
Los hermanos Plummer asesinaron a mi padre y mi hermano.
Babamı ve ağabeyimi Plummerlar vurdu.
Eran tres contra uno cuando los Plummer juraron que Ud. mató a su capataz. Y lo encerraron.
Plummerlar liderlerini öldürdüğüne yemin edip de seni içeri tıktırdıklarında üçe karşı birdi.
¿ Seríamos más felices si Luke Plummer muriese?
Eğer Luke Plummer ölürse daha mı mutlu olacağız?
¡ Olvide a los Plummer!
Plummerlar'ı unut!
Señor Giffin, representante de Texas. El general Finney el general McAndrew y el coronel Plummer.
Teksas'tan Bay Giffin, General Finney, General McAndrew, Albay Plummer.
- Ya se : ... el general Finney, el general McAndrew y usted, coronel Plummer.
General Finney, General McAndrew ve Albay Plummer.
Encantador el Congreso enviándonos una Representante femenina ¿ verdad, Plummer?
Meclis'in değişiklik olsun diye bayan milletvekili göndermesi çok hoş. Çok hoş.
Coronel Plummer, en su elocuente discurso que ya habrá pronunciado cincuenta veces ha dicho : "algunos de nosotros perdemos la cabeza con frecuencia".
Albay Plummer, şu çok etkileyici konuşmanızda ki, bu konuşmayı eminim 50 kez yapmışsınızdır "Bizim çocuklardan bazıları, ara sıra çizgiyi aşabilir." dediniz.
Esto es muy violento, coronel Plummer.
- Bu çok can sıkıcı, Albay. - Devam edin, Bayan Frost.
Coronel Plummer, yo no me dejo engañar, con que no intente callarme.
Albay, at gözlüğüne rest çekmişim, bir de ağzıma gem vurmaya çalışmayın.
- Ese coronel Plummer.
- Şu, Albay Plummer. - Rufus J. Plummer.
Rufus J. Plummer.
- J neyin kısaltılmışı?
No, no. Plummer no, se lo juro.
- Ama Plummer değil, yemin ederim.
Mire usted, puedo explicarlo fácilmente pero no creo que sea usted el más indicado para tirar la primera piedra, coronel Plummer.
Bu kolayca açıklanabilir. Taşı ilk atacak kişi olduğunuzu hiç sanmıyorum Albay Plummer! - Çok özür dilerim.
- No. Coronel Plummer, sería buena idea mandar llamar a su esposa.
Eşinizi buraya çağırtsanız iyi edersiniz belki de.
Francamente, Coronel, debería usted poner líquido a los frenos.
Gerçekten, Albay Plummer, frenlerinizi elden geçirtmeliydiniz.
- El coronel Plummer.
- Kimin?
No hay ningún informe, coronel Plummer.
Rapor falan yok, Albay Plummer.
Coronel Plummer está aclarando, despegaremos en unos veinte minutos.
Albay Plummer, hava açıyor. 20 dakika içinde havalanmamız gerek.
Dígame, Coronel ¿ es usted el maravilloso coronel Plummer?
Söylesene Albay, sen şu olağanüstü Albay Plummer misin?
Irv y Sally Plummer darán una cena mañana por la noche.
Irv ve Sally Plummer mı? Yarın akşam yemek yiyeceğiz.
Fueron al parque Plummer.
Plummer Park'a gittiler.
Tienes una cita a las 2 : 30 con Charles Plummer.
Bu öğleden sonra Charles Plummer'la 2 : 30 oturumumuz var.
Tte.Jurgensen, Plummer, vayan al hospital Saint John por si llegaran peatones heridos.
Teğmen Jergensen, sen, Palmer St. John'daki acile gidin. Bu durumda o caddeki herkesi toplamanız gerekiyor.
Bill Plummer y Joan Warren.
Bill Plummer ve Joan Warren.
Plummer, Idaho.
Plummer-ldaho.
¿ Recuerdas cuando éramos niños... y vivíamos en el refugio de la calle Plummer?
Çocukluğumuzdaki Plummer Caddesi'ndeki barınağı hatırlıyor musun?
Sra. Plummer, alguien está matando gente.
Bayan Plummer, biri insanları öldürüyor.
Sra. Plummer, podemos acusarla de obstrucción y no queremos hacerlo.
Sizi adaleti engellemekle suçlayabiliriz ama bunu istemiyoruz.
¿ Hay algo que indique que la Sra. Plummer llamó a su ex marido? Seguimos buscando.
Bayan Plummer'ın eski kocasını aradığına dair bir ipucu var mı?
Si Plummer trabaja en el laboratorio, tiene acceso al cloruro de potasio. Y al bromuro de pancuronio.
Plummer laboratuarda çalışıyorsa, potasyum klorid bulabilirdi.
Si Plummer trabaja ahí, procuren que no se de cuenta.
Laboratuarda çalışanlara bakın. Bay Plummer orada çalışıyorsa, fazla sıkıştırmayın.
No, aquí no trabaja ningún Eric Plummer.
Eric Plummer diye biri çalışmıyor.
Sr. Plummer, gracias por venir. Pase por aquí.
Bay Plummer, geldiğiniz için teşekkürler.
Confirmaremos su inocencia y el Sr. Plummer podrá irse.
Onu temize çıkarır çıkarmaz Bay Plummer bu olanları unutabilir.
Investiguen su estadía en Sing Sing.
Plummer'ın cezaevi dosyasına bakın.
La víctima de la violación identificó a Plummer.
Tecavüz kurbanı sıralamada Plummer'ı teşhis etti.
El sistema ya le cobró la deuda a Eric Plummer.
Sistem Eric Plummer'ı hakladı.
Plummer me está acechando.
Plummer gizlice beni izliyor.
Cualquier abogado defensor dirá que Plummer estaba en la zona haciendo trámites que fue una coincidencia.
Her savunma avukatı Bay Plummer'ın o bölgede işleri olduğunu, bunun tesadüf olduğunu söyleyecektir.
- Vi a Plummer.
- Plummer'ı gördüm.
El alcaide dice que iniciaba peleas.
Müdür Plummer'ın birçok kavga başlattığını söylüyor.
¿ Quién?
- Albay Plummer.
¿ Su compañero de celda?
Plummer'ın hücre arkadaşı kimmiş?
HOGAR DE ERIC PLUMMER CALLE 87 OESTE 274
Eric Plummer'ın Evi 2 Mart Cuma

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]