English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Pony

Pony traducir turco

1,096 traducción paralela
Lisa, has pedido eso los últimos tres años... y te sigo diciendo que Papá Noel no puede traer un pony en su trineo.
Oh, Lisa, son üç yıldır bunu istiyorsun ve ben de sana Noel Baba'nın kızağına bir midilli atının binemeyeceğini söylüyorum.
Pero de veras quiero un pony y he sido una niña muy, muy buena este año.
Ama ben o midilli atını gerçekten istiyorum, - ve bu sene çok iyi bir kız oldum.
Diane Court es un pony de exposición.
Diane Court gösteri midillisi.
Yankee Doodle fue a Londres A pasear en un pony
Yankee Doodle Londra'ya gitmiş Ve orada ata binmiş
A los 11 años sorprendi a mi padre con el pony Shetland que me regalo.
11 yaşındayken, babama ve midilliye biniyordum.
Vender cosas inservibles se llama a dog and pony show.
Böyle sıradan stok araba satışları sirk gösterilerini hatırlatıyor bana.
Montando un pony.
Atın üzerinde.
- Cómprale un pony.
- Ona bir tay al. - Susan'dan söz ediyorum.
- Quiero montar en pony.
- Midilli'ye binmek istiyorum.
- ¡ Pony!
- Midilli!
- ¡ A un paseo en pony!
- midilli sürmeye gidebiliriz? - hayır
Tal vez no seas más que una universitaria que quiere vengarse de su papá... por no haberle comprado un pony cuando cumplió 16 años.
Belki de on altıncı yaşgününde babası midilli almadığı için çok bozulmuş kız toplantılarında kurumuş karının tekisin.
Al oeste de la casa apenas pasando el castaño en el cercado donde sabía estar el pony.
, evin batı yakasında, , midilliye bindiğimiz çayırda, , kestane ağacının biraz ötesinde.
¿ Qué fue del pony?
Midilli nerede şimdi?
¿ El pony?
Midilli mi?
Mientras usted espera pongale una ciruela al pony para que coma.
Arka tarafta beklerken atıştırabileceğin bir midillim var.
Y adivina qué, te alquilamos un pony.
Ve tahmin et bakalım! Sana Midilli kiralayacağız.
Así es que oí que tienes un pony Y un payaso.
Sana bir palyaço bir de midilli geliyormuş diye duydum.
Y Milton, Federal Express, no Pony Express.
Ve Milton, Federal Express ile, Pony Express ile değil.
¿ Puedo montar en su pony?
Can I have a ride on your pony?
Parece que Chuck va a dar un paseo en el pony salvaje.
Galiba Chuck azgın midillisine bir binici buldu.
Lo odio, Pony. Realmente lo odio.
Ondan nefret ediyorum Pony, gerçekten.
Bueno, podría, pero no podemos permitirnos más paseos en pony.
Tamam olabilirdi ama bir daha midilliye binmek zorlaşırdı.
Tu hijo, Bart, pudo ser devorado por ese pony.
Küçük oğlun Bart, o midilli tarafından yenebilirdi!
¿ Qué-qué soy, un pony?
Bir şey yapmama izin vermeyecekseniz beni neden bu programa aldınız?
Ven aqui con ese pony.
- Midilliyi buraya getir.
Pony flojo.
Uyuşuk midilli!
Odie decirle adios a aquel valiente pequeño pony.
O cesur yürekli küçük midilliye veda etmek bana çok zor geldi.
Sí, ha sido como andar en pony.
Evet, bayağı olaylıydı.
- Lleva 40 años ahí. - Lo dudo. Ya derribaron la primera oficina postal de Seattle para construir este lugar.
Hayır.Seattle'ın ilk Pony Express * * binası da yıktılar bunu yapmak için.
Te entregarías por un helado y un paseo en pony.
- Evet biliyorum. Vücudunu bir dondurma ve bir midilliye binmek için satardın.
Pony, estamos listos para partir.
Pony, gitmeye hazırız ahbap. Ne diyorsun, fırlamaya hazır mıyız?
Engañamos a ese idiota de Pony.
Şu geri zekalı Pony'i iyi üç kağıda getirdik!
Este barco es de Nueva Orleans. Va de regreso a casa.
Şu Pony, zaten New Orleans'lı eve dönüyordu.
Entonces, quieren jugar con Pony?
Pony'le oynamak ister misin?
Hey, Pony!
Pony!
No quiero montar un pony.
Ben midilliye binmek istemiyorum.
Quiero montar en el pony.
Midilliye binmek istiyorum.
- Pony islandés.
İzlanda midillisi.
Odio a cualquiera que haya tenido un pony cuando niño.
Aslında çocukluğunda midillisi olan herkesten nefret ederim.
Yo tuve un pony.
Benim midillim vardı.
Cuando era niña, en Polonia todos teníamos un pony.
Polonya'dayken hepimizin midillisi vardı.
Era un pony hermoso y yo lo amaba.
Çok güzel bir midilliydi. Onu çok severdim.
¿ Quién no querría a una persona que tuvo un pony?
Midillisi olan birini kim sevmez ki?
No sabía que había tenido un pony.
Midillisi olduğunu bilmiyordum.
En las fotos de los barcos de inmigrantes llegando a NY jamás vi a ninguno sentado sobre un pony.
New York limanına teknelerle gelen göçmenlerin fotoğraflarını gördüm Hiçbiri bir midillinin üstünde oturmuyordu.
¿ Para qué venir aquí si tenían un pony?
Midillisi olan biri neden buraya gelsin ki?
¿ Qué dijo? ¿ Vendrá Pony?
Pony'nin geleceğinden bahsetmişti.
"Un juego de escritorio de 6 piezas en piel sintética de Pony"
Altı parça kürk masa takımı.
- Pero puedes comprarme un pony. - ¡ Tienes razón! La llamaré Princesa.
- ama bana bir midilli alabilirsin - haklısın ismini Prenses koyacağım hayır, yoksul halk konusunda haklısın biraz yürüyüş yapmam gerek
¿ Pony?
- Pony mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]