Translate.vc / español → turco / Poof
Poof traducir turco
95 traducción paralela
Puf!
Poof!
¡ En la guía telefónica de Nimes, hay un tio llamado Poof!
Nimes telefon rehberinde Puf soyadlı bir adam var! Bay Puf!
Quiero decir, un minuto, tienes una salud perfecta, Entonces, al siguiente minuto, poof! Al está muerto.
Yani, bir dakika önce sağlığı yerinde iken,....... bir dakika sonra Al, ölebilir!
ya saben, sentarse y cenar con 300 De mis amigos más cercanos en Cafe Poof donde el invitado de honor, moi consigue comer huevos revueltos Fuera de los pechos de stripers varones.
En yakın 300 arkadaşımla Cafe Poof'ta yemek yemiştik. Şeref konuğu olarak, egzotik erkek dansçıların göğsünden omlet yeme ayrıcalığına sahip olmuştum.
¡ Poof!
Puff!
Es increíble, puede bombear mas de 6000 litros cada día pero la mas mínima cosa en una pequeña arteria y poof te vas.
İnsan kalbi inanılmaz. Her gün 6750 litre kan pompalıyor ama incecik bir damarda incecik bir yırtık oluşuyor ve yoksun.
Cuando el fuego llegó a tanto alcohol...
O kadar alkole ateş gelince... poof!
Creo que es parte de un Cheesy Poof.
- Sanırım peynirli kraker parçası.
Puedes mostrarme el pequeño Poof, el que sale todo el tiempo en las noticias.
Haberlerde çıkan o Püfürük balığını gösterebilirsin.
Desaparecieron, señor.
Demek istediğim... Poof! gibi, efendim.
Bueno Cheesy Poofs está buscando a un niño para que cante la canción de Cheesy Poof.
Peynirli Puflar, neşeli Peynirli Puflar şarkısını söyleyecek bir çocuk arıyor.
¡ Yo puedo cantar la canción de cheesy poof!
Ben Neşeli Pufları söyleyebilirim!
Si ganas, puedes ser seleccionado para salir en el siguiente comercial de Cheesy Poof!
Eğer kazanırsanız, yeni Peynirli Puflar reklâmında oynayacaksınız.
- Vamos por todo el país buscando al niño. que pueda cantar la canción de Cheesy Poof mejor que cualquier otro.
Tüm ülkeyi dolaşıp, Peynirli Puflar şarkısını herkesten daha iyi söyleyebilen çocuğu arıyoruz.
¡ Puedo cantar la canción de cheesy poof con mis dos manos atadas a la espalda!
Ben Peynirli Puflar şarkısını iki elim arkamda bağlıyken bile söylerim!
¡ Pero tengo que cantar la canción de cheesy poof para ese furgón de talentos!
Ama şu minibüse gidip Peynirli Puflar şarkısını söylemem lazım!
¡ Pero realmente quiero cantar la canción de cheesy poof!
Gel bakalım. Ama Peynirli Puflar reklâmında şarkı söylemek istiyorum!
- ¿ Cuanto tiempo estará el furgón de Cheesy Poof afuera?
Efendim, küçük çocuk? O Peynirli Puflar minibüsü daha ne kadar duracak?
- ¡ Fui a cantar la canción de cheesy poof!
Neyi? — Peynirli Puf şarkısı için çağırılacağım!
- Bueno, podría haber respondido a la llamada de Cheesy Poof, ¡ Ganando el campeonato regional!
Peynirli Puflar elemelerinde olabilirdim, bölge şampiyonu olmuş olabilirdim.
- ¿ Quiere decir que estarás en el comercial de Cheesy Poof?
Bu Peynirli Puflar reklâmında oynayacağın demek mi oluyor?
Y todos los hispanos regresan a México.
Poof... ve tüm Latinler Meksika'ya gitmiş
Y el genio hace, ¡ puf!
Cin yine bir poof!
Puf.
Poof.
Cuando llegó el invierno... y las noches fueron más largas... la ciudad entera desapareció. Cada poste, cada clavo, poof. Se desvanecieron en el aire... y nunca fueron vistos otra vez.
Kış geldiğinde ve geceler uzadığında, tüm kasaba yok olmuş, tüm direkler, çiviler- - yok oluvermiş ve bir daha hiç kimse görmemiş.
¡ Pum!
Poof!
En un par de horas...
Bir kaç saat sonra, poof!
de acuerdo... tu, tu tienes razón... no, no Chi... poof!
Tamam... pekala... sen... haklısın hayır, hayır Chi... nonoş
Poof, Puff como el Dragón Mágico, solo se fue...
Puf diye yok oldu öylece gitti öyle mi?
Poof, adiós?
Puf, bye-bye?
- ¿ Qué? - Whiffenpoofs
- Poof'larla.
Como a los vampiros normales.
Zing! Poof! Aynı normal vampirler gibi.
¿ Ya viste la nueva Poof? .
Yeni Poof'u gördün mü?
Me refería a la revista Poof, la revista para los magos.
Her neyse, ben Poof Dergisi'nden bahsediyorum, sihirbazlar için olan dergi.
¡ Yo debería estar en este Poof!
Poof'un içinde ben olmalıydım!
- ¿ Lo haces por salir en Poof?
- Bunların hepsi Poof'a girmek için mi?
y Gob finalmente logra salir en la portada de Poof.
Gob sonunda Poof'un kapağına çıkar.
POOF EL TONTO DEL AÑO
Poof Yılın Ahmağı
Mira, es el Sr. Cacahuate, los duendes de Koobler... chillido, tronido y reventón
Bak! Bu Bay Kaju. The Koobler Dwarfs, Snip, Crinkle ve Poof...
Entonces, hace tres años, desapareciste... ¡ poof!
Ee, üç yıl önce, ortadan kayboldun Poof.
Poof.
Nonoş.
Y de repente, poof, se rompe el encanto.
Sonra aniden, büyü bozuluverir.
Poof. Se fueron.
Gitmişler.
Destruyan todo, hagan polvo todo. ¡ Poof!
Her şeyi yok ediyor. Her şey toz duman.
- Quieres decir... - Poof! Qué?
- Kimse nerede olduğunu bilmiyor.
Ser un mago no significa que pueda chasquear los dedos y "poof" lo sé todo.
Büyücü olmak demek parmağını şıklatınca herşeyi bilmek değildir.
El sórdido negocio entero ha terminado, hecho, poof.
Bu mesele tamamen kapandı, bitti.
5 hombres de la nada.
Gringo, yaşa, yaşa ve poof!
Cuando haga ese comercial de Cheesy Poof,
— Benimki de öyle.
- Ok, grabemos el comercial, ¿ Donde está nuestro talento de cheesy poof?
Gidelim. Tamam. Reklâmı çekelim.
¿ Me escuchas, PooF!
Beni duyabiliyor m...?