Translate.vc / español → turco / Pop
Pop traducir turco
2,886 traducción paralela
Jiffy Pop para un niño.
- Jiffy Pop. Erkek olursa Jiffy Pop.
¿ POP qué no?
Neden?
¿ POP qué no?
- Peki neden?
- La liga Pop Rec Warner.
- Pop Rec Warner Ligi için.
"Donde la música pop vive siempre."
"Pop müziğin her zaman yaşadığı yer."
Tío, ¿ qué es todo este pop-country?
Kardeşim, tüm bu Country Pop da neyin nesi?
A mediados de los 70, si ingresabas al azar en un hogar blanco, progresista, de clase media... que tuviera tocadiscos, y una pila de discos de música pop, en esa pila ibas a encontrar invariablemente Abbey Road, de los Beatles,
70'lerin ortasında, bir pikabı ve pop albümleri olan beyaz, liberal ve orta sınıf bir ailenin evine girerseniz,... ve plakları çevirirken, mutlak suretle Beatles'ın Abbey Road albümünü görürdünüz.
Si hubo alguna vez un artista pop rodeado de enigma y misterio, esa figura se llama Rodriguez.
Şayet bir pop sanatçısı etrafında bir entrika ve gizem esintisi varsa,... bu Rodriguez olarak bilinen sanatçının etrafındadır.
Pop, pop, capitán.
Hop hop Kaptan.
En Ucrania hay canciones pop sobre ellos.
Ukrayna'da bununla ilgili pop şarkıları dahi var.
Oye Guitar Face la nueva sensación en pop alternativo.
Guitar Face, Kansas'ın en yeni alternatif pop grubu.
Ustedes no son indie rock. Como mucho son garage pop.
Beyler siz bağımsız rock falan değil, en iyisinden garaj pop yapıyorsunuz.
Nos estamos acercando a dónde arrojamos las cenizas de Pop.
Babamın küllerini attığımız yere yaklaşıyoruz.
Hola, él es Aaron.
Hey, Pop. Hey, bu Aaron.
Por cierto, es mi cuerpo, y le puedo decir a quién quiera...
bu arada, Benim vucudum ve her kime ne istersem söylerim Pop. Pop, Pop, Pop.
Hace tres semanas un hombre desconocido atropelló a Verónica Pope en lo que creemos que era un ataque a Laroy Wayne.
Üç hafta önce, kimliğini belirlenememiş bir kişi Laroy Wayne'e kast edildiğini düşündüğümüz bir olayda Veronica Pop'u ezdi.
Es una ejemplo excepcional del pop de los 80's.
80ler popunun öncü örneklerinden.
- Que es de cierta manera una salida de la música mediocre pop. - Si.
Söylediğin şey başka vasat pop müziklere açılan bir kapı.
Vas a escuchar un pequeño pop cuando la aguja tome la muestra.
Mm. Sen duyacak mıyız gibi küçük bir pop İğne örnek kaldırır.
Esta es de una cantante popular llamada la Srta. Britney Spears una de las mejores cantantes de la historia y el ángel más maravilloso en esta Tierra.
Bu şarkı Bayan Britney Spears adı ile tanınan ufak bir pop şarkıcısının. Tüm zamanların en iyi şarkıcılarından biri ve de dünyaya gelmişler ise o meleklerden bir tanesi.
- Cultura pop, cultura pop.
- Popüler kültür, popüler kültür.
Tengo una pop-tart en el tostador.
Isıtıcıya pop-tart koydum.
Como escuchar a Ken bruce, maestro del pop, o hablar por teléfono.
Ken Bruce'un albümünü dinlemek ya da telefonla konuşmak gibi.
Ni siquiera puedes cocinar un pop-tart, tío.
Sandviç bile yapamazsın sen.
La Pequeña Miss Pop Diva se ha emancipado a los 15 años de edad.
15 yaşındaki olgun, küçük pop divası kendini azat etti.
Limpiar la casa de una estrella de pop paranoica que la acusó de vender sus trapos sucios.
Pop yıldızlarına hizmet veren bir temizlik şirketi. Ünlü birinin hikayesini paparazzilere satmakla suçlanmış.
Para tu información, The Spinners fueron una de las bandas de pop de referencia de su época.
Bilgin olsun, The Spinners zamanının dönüm noktası olan pop gruplarından biriydi.
- Lo normal, pastel y refrescos.
- Alışıldık şekilde pasta ve pop mu olacak?
- Pescado y refrescos.
- Balık ve pop.
Es una chica normal que se convirtio en una estrella del pop
O sanki büyük bir pop star, olan kız gibi.
Katy Perry acaba de hacer historia en la musica pop, al lograr que The Beatles, Elvis, ni siquiera Madonna ha logrado
Katy Perry pop müzik endüstrisinde, The Beatles'ın yapamadığını, Elvis'in yapamadığını, Madonna'nın bile yapamadığını yaparak,
La primera mujer en la historia de la musica pop en tener 5 canciones de un álbum en el No. 1 de la cartelera.
Pop müzik tarihindeki ilk kadın olarak listelerde bir albümden beş bir numara tekli çıkararak başardı bunu.
Una estrella de pop no puede ser más grande que la brillante Katy Perry.
Pop yıldızları görkemli Katy Perry'den daha da büyük olamıyorlar.
Katy Perry es la mayor estrella pop del mundo ahora mismo.
Katy Perry şu an dünyanın en ünlü pop yıldızı.
La estrella del pop Katy Perry y el comediante Russell Brand anunciaron que habían terminado.
Bu sabah, pop yıldızı Katy Perry ve komedyen Russell Brand, bittiğini ilan etti.
Para mi no es una celebridad, o una estrella pop, es mi hermana.
Benim için o bir ünlü ya da pop yıldızı değil. O benim kızkardeşim.
¿ Cuál de ellos eres, Snap, Crackle o Pop?
Sen hangi cinsin? Snap mi Crackle mı Pop mu?
Yo una vez escuché un sonido sordo y luego un ¡ pop! Pero era le gato del vecino.
Önce bir ezilme sesi duydum ve sonra gitti ama komşunun kedisiymiş.
¿ Escuchabas al grupo pop islandés de chicas BABBA?
İzlandalı kız pop grubu Babba'yı mı dinliyordun sen?
¿ Escuchas el grupo pop islandés Babba?
Icelandic pop grubu Babba'yı mı dinliyorsun?
Así que tal vez no tenga músculos o pelo en ciertos lugares, pero si sale una canción pop de chicas en la radio, a veces la escucho, porque rayos, el top de las 40 mejores canciones están en el top 40 por una razón,
Yani belki kaslarım veya belli bölgelerimde kıl olmayabilir. Ve tabi ki, ne zaman radyoda bir kız şarkısı başlasa, Onu açık bırakıyorum çünkü, lanet olsun evet,
En serio, soy la pepita de chocolate del centro del chupa-chups.
Bu Tootsie Pop'un ortasındaki çikolata benim.
¿ Qué, la famosa cantante de pop?
Ne, ünlü pop şarkıcısı mı?
Cuando canto canciones de teatro musical, inmediatamente entiendo el estilo. Con música pop, haciéndolo teatral... No lo se, me pone un poco nerviosa.
Müzikal parçalara nasıl sahnesellik katacağımı biliyorum ama bir pop parçasını sahneselleştirmek beni biraz geriyor.
Soy fanática de su música. Pero no pienso en ella como un ícono del pop.
Büyük hayranıyım, ama belirgin bir özelliği olduğunu düşünmüyorum.
Es.... es un desafío. Es el Rey del Pop.
Sonuçta popun kralından bahsediyoruz.
Ella quiere "pop redonda".
- "Ziyaret etmek" istiyormuş.
Nos vemos, Pop.
Sonra görüşürüz ihtiyar.
He traído mis genuinas Pop-Tarts, no esas de imitación.
Hakiki Pop-Tart'ımı getirdim ben ; sahte değil.
Con impresión, por favor.
POP STAR, 10.
ESTRELLA DEL POP ES EL DÉCIMO TESTIGO
TANIK!