English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Porter

Porter traducir turco

2,505 traducción paralela
Le pagué $ 200 a Porter, e investigó un poco.
Porter'a 200 dolar ödedim. ... o da bazı araştırmalar yaptı.
Vamos, Porter. ¡ Levántate!
Hadi, Porter. Gidelim. Kalk ayağa!
Y si hubiera estado con Hemingway, Fitzgerald y Cole Porter
Hemingway, Fitzgerald ve Cole Porter ile vakit geçirdiysem...
¿ Le gusta Cole Porter?
Cole Porter'ı sever misiniz?
¿ Tiene algo de Cole Porter?
Elinizde hiç Cole Porter var mı?
¿ Cole Porter? Sí.
Cole Porter mı?
Porque mi jefe recibió otro album de Cole Porter.
Çünkü patronum Cole Porter'ın başka bir albümünü daha aldı.
Porter, es tu turno.
Tamam, Porter, sıra sende.
Intenté hablar con el Padre Porter pero...
Şu papazla konuşmaya çalıştım. Peder Porter'la, ama...
Pero ya estamos pasando Porter Square.
Şimdi Porter Meydanı'nı geçiyoruz.
Hola, soy Christine Porter.
Merhaba. Ben, Christine Porter.
- Me alegro de verte, Henry. Muy bien, Porter.
Seni görmek harikaydı, Harry.
Nos vemos el viernes, tio.
- Cuma günü görüşürüz, Porter.
Oh, es es la forma de verlo medio vacio, Sr. Porter.
Bardağın boş yarısına bakıyorsunuz, Bay Porter.
Usted debe ser Jesse Porter.
Jesse Porter olmalısın.
No se preocupe, Sr. Porter.
Endişelenmeyin, Bay Porter.
Soy Jesse Porter. Trabajo para el Sr Forte
Adım Jesse Porter, Bay Forte için çalışıyorum.
No, este es el show del sr. Porter.
Hayır, bu Bay Porter'ın işi.
Estare en el convoy, y el Sr. Porter vendra conmigo.
Kasaya refakat edeceğim. Bay Porter da yanımda gelecek.
¿ De quién es esta habitación?
Michael Porter.
Dejaste el paquete que Michael Porter entregó en la oficina de Julia.
Julia'nın ofisine götürsün diye paketi Michael Porter'a bıraktın.
Evan Porter no pagó por sexo.
Evan Porter seks için para ödemedi.
Sr. Porter, quiero que mire a mi cliente a los ojos. ¿ está ahora, o ha estado alguna vez enamorado de Annie Benton? Y quiero que responda...
Bay Porter, müvekkilimin gözlerine bakmanızı ve cevap vermenizi istiyorum.
Greg, te presento a Dennis Porter, nuestro nuevo gerente de financiamiento.
Greg bu Dennis Porter, Yeni finans müdürümüz.
- Dennis Porter.
- Dennis Porter.
¿ El día que me enteré que estabas embarazada de Porter y Preston?
Porter ve Preston'a hamile olduğunu anladığım gün mü?
Eso es Porter y Preston.
Porter ve Preston.
Porter, vamos. ¿ Tomarás estos tragos conmigo o qué?
Porter, haydi, dostum. Benimle shot atacak mısın atmayacak mısın?
- ¿ Viste The Night Porter?
Gece Bekçisi'ni izledin mi?
Porter nos ha pedido ayuda.
Porter içeri çağırmış bizi.
Porter quiere verte.
Porter seni görmek istiyor.
Sólo espero que Porter sepa lo que está haciendo.
Umarım Porter ne yaptığını biliyordur.
Porter está aquí.
Porter geldi.
Él vino aquí hoy con el coronel Porter.
Bugün buraya Albay Porter'la gelen doktor.
¿ Has hablado con el portero?
Porter'ın adamla konuştun mu?
¿ Coronel Porter?
Albay Porter?
Porter quiere que me quede un tiempo más y que haga un estudio más completo de nuestros conquistadores.
Porter biraz daha buralarda takılmamı ve fatihlerimiz hakkında tam bir rapor vermemi istedi.
Porter dice que intentemos comunicarnos con esta cosa.
Porter bununla iletişim kurmaya çalışmamız gerektiğini söylüyor.
Porter nos dio permiso.
Porter bize izin verdi.
Pero las órdenes de Porter fueron claras.
Ama Porter'ın emirleri gayet açıktı.
Manda un mensajero a Porter.
Porter'a bir haberci gönderin.
Porter no querría eso.
Porter bunu istemez.
Restablecimos contacto con Porter la semana pasada.
Geçen hafta Porter'la yeniden irtibat kurmuştuk.
Porter les ha ordenado que se unan con vosotros.
Porter onlara size katılmalarını emretti.
Sí, Porter también lo ve así.
Evet, Porter da öyle diyor.
Weaver se ha regido siempre por las reglas por lo que las órdenes del Coronel Porter fueron suficiente para él.
Weaver hep kuralcı biri olmuştur. O yüzden de Albay Porter'dan gelen emir ona yetti.
Sé que no hablaste con Porter porque yo lo hice, y viene en camino.
Porter ile konuşmadığını biliyorum çünkü ben konuştum ve şu an yolda.
El Coronel Porter está aquí.
Albay Porter geldi.
Me llamo Pope. Usted debe ser Porter.
Adım Pope.
De Michael Porter.
Julia Holden'ın asistanı.
Así que, la 3ra de Massachusetts, en camino las órdenes de Porter.
Yani 3. Bölük... Kaçmaları...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]