Translate.vc / español → turco / Precisé
Precisé traducir turco
42 traducción paralela
Les conté toda la historia, y no precisé la nota.
Ama annem kütük gibi sarhoştu ve farkında değildi.
Precisé el GPS hasta su última ubicación.
Bulduğum son yeri işaretledim.
Y lo más importante, ha sido mi amigo cuando más lo precisé.
Ve de en önemlisi, en çok ihtiyaç duyduğum dönemde bana arkadaşlık etti.
Si acaba de volver de África, puede que precise 2 baños.
Afrika'dan yeni döndüğüne göre, iki banyo kullanması gerekebilir.
Hasta que usted se mejore y pueda cuidarla sola... mi criada se ocupará de que tenga todo lo que precise.
Daha iyi hissedip de, ona bakabilecek duruma gelene kadar hizmetçim, her konuda ona yardım edecek.
Vamos, Pasteur, precise su pensamiento.
Sadede gel Pasteur. Tam olarak ne kastettiğini söyle.
Huglin le conseguirá lo que precise.
Binbaşı Huglin ne isterseniz temin edecek.
Pídame lo que precise. ¿ Cree que lo lograremos?
Nelere ihtiyacın olduğunu söyle, temin edelim.
Le conseguiré cuantos negros precise, grandes, los más fuertes del país, por 2 dólares diarios.
Ben size günde 2 dolara bu ülkedeki en büyük, en güçlü ve sağlam görünümlü delikanlıları bulabilirim.
¿ No resulta obvio que alguien que habitualmente vive en un estado de sufrimiento precise otra clase de religión que una persona habituada a un estado de bienestar?
Acı çekerek yaşamaya mahkum birisinin ; ... refah içinde yaşamayı adet edinmiş başka birisinden farklı bir çeşit dine gereksinim duyduğu gerçeği, pek kesin değildir?
Espacio, toda la potencia eléctrica necesaria, y todos los trabajadores que precise.
Geniş alan, istediğiniz kadar elektrik ve istediğiniz kadar işçi.
Se le dará todo el dinero que precise y completa autonomía.
Haydut, istediği kadar para ve tam bağımsızlık alıyor.
Bueno, no creo que precise esto, pero, uh, gracias igual.
"Babaların babası" Buna gerek olmaz ama yine de teşekkür.
El tamaño del robo muestra la urgencia de esta situación... y torna inevitable que precise involucrarse personalmente.
Payın büyüklüğü, artı durumun aciliyeti sizleri arayıp işe dahil olduğumu söylemeyi kaçınılmaz kılıyor.
Lo que precise, llámeme.
Ne istersen sadece söyle.
Es mejor que te quedes ahí en caso de que te precise rápido.
Orda kalsan iyi olur sana acilen ihtiyacım olabilir.
Pensé que nos daría la oportunidad... de ver cómo estamos. En caso de que alguno precise ayuda.
Birimizin özel yardıma ihtiyacı olup olmadığını... anlamamıza yardım edebilir.
Voy a dejar el teatro. Después del tiempo que precise para encontrarme un sustituto.
Ama benimle konuşmayıp yüzüme bakmasanız da, her akşam birlikte oynuyoruz.
A menos que conozcas a alguien que precise protección.
Korunmaya ihtiyacı olan biri olabilir. Evet, biliyorum.
- Para lo que precise.
- Elimden geleni yapacağım.
Something more precise maybe whimsical.
Eksantrik gibi ama daha kesin bir şey. Garip denebilir mi?
El César hará todo lo que Roma precise.
Sezar, Roma'nın taleplerini karşılayacaktır.
¡ Somos ustedes y yo, voy a estar encima de ustedes mientras precise!
- Avukat yok. Sadece sen ve ben varız. Bu süre içinde her şeyin benim.
No es que se precise excusas para eso.
Aslında herhangi bir bahaneye ihtiyaçları yok.
Si nuestra época ha alcanzado una interminable fuerza de destrucción... hay que hacer la revolución que cree... una indeterminable fuerza de creación... que fortalezca los recuerdos, que precise los sueños... que corporice las imágenes.
Eğer günümüz sonu gelmez bir yıkım gücüne ulaştıysa, imgeleri maddeleştiren, rüyaları açığa çıkaran, anıları güçlendiren, sonu gelmez yaratma gücü yaratan bir devrim yapmak zorundayız.
"Si nuestra época ha alcanzado una interminable fuerza de destrucción... hay que hacer la revolución que cree... una indeterminable fuerza de creación... que fortalezca los recuerdos, que precise los sueños... que corporice las imágenes."
"Eğer günümüz sonu gelmez bir yıkım gücüne ulaştıysa, imgeleri maddeleştiren, rüyaları açığa çıkaran, anıları güçlendiren, sonu gelmez yaratma gücü yaratan bir devrim yapmak zorundayız".
Tal vez precise estar solo un tiempo.
Belki biraz yalnız kalmaya ihtiyacı vardır.
Usted va a prestar el aula y ayudar al Sr. Dawkins en lo que el precise!
Siz sınıfta oturup Bay Dawkins'e yardım edeceksiniz!
Sube la dosis según precise la arritmia.
Ektopi olunca gerektikçe artır.
Yo no tengo nada malo que precise medicación. No.
İlaç almamı gerektirecek hiçbir sorunum yok.
Pero, sabes, puede que precise de tu ayuda.
Yardımınıza ihtiyacım olabilir.
Y no creo que la presidenta esté de acuerdo en hacer lo que se precise al final.
Ayrıca Başkanın, son aşamaya gelindiğinde gerekenleri yapmaya gönüllü olacağını sanmıyorum.
Pero, lo que se precise hasta llegar a la nueva Sra. Bryant.
Ama yeni Bayan Bryant'ı bulmak için ne gerekiyorsa yapalım.
Sí, bueno, puedo dejarle mi tarjeta oficial en caso de que usted precise que dispersemos a los adictos o lo que sea.
Bağımlıları falan kovmamız gerekirse diye kartımı bırakabilirim.
Sí, lo que se precise.
Ne istersen.
Y quieres que precise si es mentalmente apto para ser juzgado por segunda vez.
Sen de benden mahkemeye çıkabilir mi, onu belirlememi istiyorsun.
- Lo que precise.
- Elbette.
Que le den todo el apoyo que precise.
Ne desteğe ihtiyacı varsa verin ona.
Por supuesto, es posible que precise un poco de...
Elbette, biraz tuz...
Pero quizá precise ayuda para hallar escuela si la Srta. Summers no acepta a Frederica.
eğer Miss Somers Frederica'yı geri kabul etmezse bir okul bulma konusunda senden yardım isteyebilirim.
Está siempre a la expectativa de lo que ella precise.
Kadının tüm emirlerine biat ediyor.
Cualquier declaración que precise de nosotros, hable con Bruce Lipshitz de Green, Greene Gruene.
Bizden isteyeceğiniz bütün ifadeler için, Green, Greene ve Gruene'den, Bruce Lipshitz ile konuşun.