English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Presion

Presion traducir turco

268 traducción paralela
Mantén la presion.
Basıncı yükselt!
Caideras a maxima presion.
Kazanlarin isiklarini söndürün.
La presion, marcada por ia curva isobarica, esta llevando bajas presiones ai este.
Basinç burada izobarik egimle ifade ediliyor, bu da doguya dogru basinç yapiyor.
Pero nunca podria sobrevivir a la presion.
Ama basınçtan asla sağ çıkamazsın.
Oye, mano, es demasiada presion.
- Kabloya geri dönmeliyiz.
Parece que no puede aguantar la presion.
Vay, vay. Galiba ısıya dayanamıyormuş.
Mi microondas, la olla a presion automatica, mi grill... ¡ Putos pendejos!
Mikrodalgam, ısıtıcım, ızgaram sizi Allahın belaları, geri zekalılar, lanet olsun!
Estoy perdiendo presion.
Basınç kaybediyorum.
Estas poniendo demasiada presion en la boquilla.
Ağızlığa çok fazla baskı uyguluyorsun.
¡ Checa el nivel de aceite, checa la presion del aceite!
Yağ basıncını kontrol et. Yağ basıncını kontrol et.
Eh hombre! Eso es presion de verdad.
Oh adamım, bu gerçekten büyük bir baskı.
Aunque tecnicamente estoy casada no ha sido un matrimonio desde que el Sr. Krabappel se mudó. Esta profesion pone presion en un matrimonio. He estado buscando un substituto que me enseñe la leccion que necesito.
teknik olarak evli biriyim ancak bay Krabappel gittiğinden beri durum değişti bu meslek, evliliği biraz zorlaştırabiliyor bana bir ders vermesi için bir vekil bekliyordum bayan Krabappel, beni baştan çıkarmaya çalışıyorsunuz belki üzgünüm. çok hoş bir bayansınız, ancak ben sada çocuklara aşığım
Y pon un poco de presion en la bola de tu pie.
Ayaklarının yuvarlaklarına biraz baskını ver.
- Dick ha estado bajo presion.
Dick son zamanlarda çok baskı altındaydı.
Ohhhh... siento como si mi presion sanguinea fuera a explotar!
Hayal etmek bile kan basıncımı yükseltiyor!
Estas familiarizado con todos tus puntos de presion como el de tu espalda?
Arkandaki nokta gibi tüm basınç noktalarının farkında mısın?
Todos estan bajo presion.
Herkes sıkıntı çekiyor.
La presion es fuerte para que el Team U.S.A. voltee el partido.
Izlandanın sert oyunu devam ediyor ve böyle giderse... Amerika'nın oyunu çevirmesi bir hayli zor
- Cual es su presion?
FERİBOT - Tansiyonu kaç?
Tacometro sinus 120.presion 144-94 5 de Versad, 100 de Fentanyl Y 120 de Lido.
- Sinüs ölçeği 120. Tansiyon 144'e 94. - 5 Versad, 100 Fentanil ve 120 Lido.
Ha sido preparado? Vamos a aliviar la presion.
Ameliyata hazırladılar mı?
Ahora, podrias sentir una pequeña... presion.
Şimdi birazcık baskı hissedebilirsin.
Ahora, podrias sentir una pequeña presion.
Şimdi, biraz baskı hissedebilirsin.
Dame la informacion de los sensores de presion de las bahias de parqueo B-8 y B-7.
Şimdi de garajdaki B-8 ve B-7 yerlerinin basınç algılayıcılarının kayıtlarına geç.
Ah.Revisaste los sensores de presion en el parqueadero, cierto?
Garajdaki basınç algılayıcılarını kontrol ettin değil mi?
Que tal mas presion?
- Tam basınca ne dersin?
¡ Hablo de mi presion!
Heryerden sıkıştırıyorlar!
Me preocupa tu presion. No comas esas porquerias grasientas.
Senin bu kadar stres yapmana endişeleniyorum.
Tenemos, uh, un cuarto de querosen en una botella a presion.
Elimizde, plastik şişede bir litre kerosen.
Bien. Me encanta la presion.
Stresi çok severim.
Amo la presion.
Strese bayılırım.
Demasiada presion para tan tierna cosa.
Öyle duyarlı bir şeye sen çok ağır gelirsin.
Su sistema no puede resistir ese tipo de presion.
Vücut sistemin üzerine bindirdiğin yükü kaldıramaz.
Prueba eso en un dia donde haya menos presion.
Daha az baskısı olan bir günde dene bunu.
Esta bajo mucha presion, estrella de la pelicula y todo eso.
Bütün bu film yıldızlığı olaylarından dolayı çok baskı altında.
Solo sé que le agobiaba la presion del cargo.
Başkan, son zamanlarda ofis stresini her zamankinden çok hissediyordu.
Una presion, un golpe, aun un estornudo violento podría desalojarlo.
Basınç, güçlü bir nefes hatta şiddetli bir aksırık onu yerinden çıkarabilir.
Se Ie esta bajando Ia presion. Joder.
- Çünkü kan basıncı düşüyor.
No tiene Ia presion para atravesar el cuarto.
Adamın yürüyecek kadar bile kan basıncı yok.
Hay entrada de aire independiente, por si un ataque... -... altera la presion.
Kubbeye bir saldırı yapılması ve hava basıncının düşmesi halinde kullanmak için kendi hava kaynakları var.
Michael, hemos tenido mucha presion estos dias.
Michael, son zamanlarda hepimiz büyük bir baskı altındayız.
El Sr. Allan está bajo mucha presion.
Bay Allan büyük stres altında.
Una ligera presion o golpe, y saltan. Entendido?
Sıkarsan ya da vurursan patlarlar, anladın mı?
A partir de ahora, proseguiremos sin la presion del publico.
Bundan sonra duruşmalar kamu baskısından uzak, özel yapılacak.
Esa es la presion arterial cuando...
Tansiyon falan gibi mi? Hani şey yapıyorlar ya...
Tiene alta la presion.
Tansiyonunuz yüksek.
Quieren hablar de presion? Estos chicos la tienen.
Bu çocuklar gerçekten amigo ruhunu taşıyor.
No se por que sera, pero la presion por ganar, les asusta y las pone neuroticas.
Neden korktuğunu anlamıyorum. Nevrotik amigolardan mı yoksa kazanma baskısı mı?
No sentiamos que la presion la tuvieramos nosotros, pero el reto estaba ahi, sobre todo para mi.
Eğer Michael NBA'in en büyük süperstarı unvanını alacaksa... bunu yapmanın tam zamanıydı... ve tüm spor dünyası izleyecekti. Üzerimizdeki baskının farkında değildik, ancak bu bir sınavdı... özellikle de benim için.
PRESION AMBI ENTAL - 1 kg / cm
ÇEVRE BASINCI - 6psi
Pon algo de presion sobre eso QB. Tiene todo el dia para tirar, entrenador.
SU QUARTERBACKE BASKI YAPIN.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]