Translate.vc / español → turco / Principal
Principal traducir turco
15,106 traducción paralela
¿ Los huevos rellenos como plato principal?
Ara sıcak olarak yediğin yumurta dolmasının mı?
Lo principal es que lo logres que lo supere.
Önemli olan atı buraya getirmen.
Estoy tratando con Auschwitz porque es el sitio principal... de toda la campaña del Holocausto.
Auschwitz ile ilgileniyorum çünkü bütün bu soykırım kampanyasının temeli orasıdır.
Richard será tu abogado principal.
Richard senin ana avukatın olacak.
Bueno, la razón principal se puede expresar... en una palabra, Leuchter.
Temel neden bir kelimeyle özetlenebilir,... Leuchter.
Lo que creo es interesante es que, primero y principal... el tiene, si retrocedemos... el nombre de tu padre, y así, no hace falta agregar más...
Bana asıl ilginç gelen şey, ilk doğan çocuğun kendisinden bir önceki kişinin ismini alması. Babanın ismi mesela. Söylememe gerek yok ki...
Denle la bienvenida a la estrella principal, Usain Bolt.
Ana konuğumuzu selamlayın. Usain Bolt.
Quiero llegar a que les quedan dos, quizá tres años más de prostituirse antes de que entre una camada de putas más jóvenes y bonitas por la puerta principal.
Demek istediğim, şu kapıdan içeri sizden daha genç ve güzel yeni bir grup fahişe girip de kıçınıza tekme vurulmadan önce 2 bilemedin 3 seneniz var.
¿ Y quién es el luchador principal?
Bilin bakalım kim güreşiyor?
¡ Sí, y ahora te necesitan en el escenario principal!
Evet ve ana sahnede sana ihtiyaçları var.
Y él es un benefactor principal de nuestra universidad.
Kendisi üniversitemizin en çok alacaklısı.
¿ Quién es esa chica que vive en la casa principal?
Şu ana binada oturan piliç kim?
Si fuera Amy, ¿ acaso no vendría a la puerta principal?
Şayet Amy olsaydı, ön kapıdan gelmez miydi?
Consiguió el papel principal en la obra y era importante porque nadie de primero había conseguido nunca ese papel. Y el cabrón... se volvió un creído.
Her neyse, bir oyunda başrolü kaptı ve büyük bir mesele vardı, çünkü birinci sınıflar başrol olamıyordu....... ve onun burnu çok havadaydı.
El actor principal que te gustaba, que salía en "Fiebre salvaje", su nombre rima con Leslie...
"Jungle Fever" filminde bunu aşık olduğu için kullanıyordu....... Leslie'yle birlikte onun adını söylüyordu...
Soy el músico principal.
- Bu pislik hapsi boylayacak.
- ¿ En la entrada principal?
- Ana girişin mi? - Evet. Ön taraftaki.
De todas formas, la principal preocupación es la hipotermia.
Yine de asıl endişemiz hipodermi.
El trabajo principal del señor Garvin es descartar los falsos positivos de ruidos fuertes como los escapes de los autos, antes de enviarlo a la policía.
Bay Garvin'in görevi, araçlardaki erken ateşleme gibi polisleri olay yerine gereksiz yere gönderebilecek yanlış pozitifleri elemek.
PRINCIPAL POSIBLE AGENTE
Patron. Potansiyel kaynak.
- PRINCIPAL
Patron.
- PRINCIPAL
Potansiyel kaynak.
"Transmisiones misteriosas" patrocinado por el Grupo de Hoteles Coronet, tu destino principal para hoteles de lujo...
Coronet Otel Grupları'nın sunduğu Gizemli İletişimler...
MAX GREENE EJERCITÓ EL LIBRE ALBEDRÍO. MAX GREENE EJERCITÓ EL LIBRE ALBEDRÍO. LA MISIÓN PRINCIPAL FUE UN ÉXITO.
Esas görev başarıyla tamamlandı.
Han comprimido la máquina a su código principal, escondiéndola en alguna parte.
Makine'yi çekirdek kodlarına kadar sıkıştırıp bir yere sakladılar.
MISIÓN PRINCIPAL COMPLETA MISIÓN SECUNDARIA COMPLETA
Testi geçti. Ana görev : Tamamlandı.
Los tipos del corredor principal tienen labios más flojos que mi primera esposa luego del segundo hijo.
Bizim aracıdaki herifler karımın 2.doğumdan sonraki vajinasından daha gevşek ağızlı.
Comunícame con el maldito corredor principal ahora mismo.
Aracı şirketi arasana hemen.
Pasaste muchos años siendo mi principal corredor especial.
Baş aracım olmak için yıllarını harcadın.
Tu principal preocupación ahora mismo deberían ser las elecciones al Senado.
Senatörlüğe odaklanmalısın artık.
Encontrar hechos no siempre es su principal prioridad.
Gerçekleri bulup göstermek öncelikleri arasında sayılmaz.
Si solo pudiera indicarnos cómo volver a la carretera principal.
- Ana yolu gösterirseniz bize...
Su principal preocupación está ayudando a su cuenta bancaria
Senin derdin banka hesabını şişmanlatmak.
No me dirán. Seguro un personaje principal.
Onu söylemeyecekler ama ana karakterlerden biri olduğu kesin.
¿ Un personaje principal?
- Ana karakter mi? - Evet. Kurgu bile olabilir.
El principal de ellos... sanador.
Bunların arasında liderlik var...
Es el nombre y número de la C.E.O. de Internet principal proveedor en Croacia.
Hırvatisdandaki ana internet sağlayıcısının yönetici numarası bu
El papel principal, me voy de gira.
Başroldeyim, turneye çıkıyorum.
Nuestra suerte está cambiando vamos a lograr regresar a la isla principal, después de todo.
Şansımız dönüyor. Asıl adaya gidebileceğiz.
Encuéntrenme ese aperitivo antes de pasar a la isla principal.
Ana adaya geçmeden önce aparatif göster bana.
Todo el personal de seguridad de Arkadia, preséntese en la puerta principal.
Tüm Arkadya güvenlik personeli ana kapıya lütfen.
Todo el personal de seguridad, preséntese en la puerta principal.
Tüm Arkadya güvenlik personeli ana kapıya lütfen.
Vamos a caminar por la puerta principal.
- Ön kapıdan gireceğiz.
Pero el problema principal es que no recibimos buenas llamadas de nuestros oyentes.
Ama temel sorun dinleyicilerden iyi telefonlar gelmemesi.
No lo sé, pero debe haber una lista en el edificio principal.
Bilmiyorum, ama ana binada bir şema vardı.
Recientemente, ha sido rediseñada para ser la calle principal de Witchita.
Son olarak da Witchita dizisindeki ana cadde olarak yenilendi.
¿ Pueden enviar seguridad a la puerta principal?
Ön kapıya güvenlik gelebilir mi lütfen?
No, yo soy el principal experto.
Hayır. Bu alandaki tek uzmanıyım.
¿ Eres principal o extra?
Ana oyuncu musun figüran mısın yani?
Creo que soy principal.
- Ana oyuncuyum sanırım.
Ubica al agente principal.
Ana kaynağın yerini tespit et.