Translate.vc / español → turco / Prometi
Prometi traducir turco
148 traducción paralela
Prometi ir a por David.
David'i gidip alacağıma söz verdim.
Prometi que lo enterraria y quiero cumplir con mi palabra.
Jennifer'a gömeceğimize dair söz verdim. Sözümü tutmuş olmak için gömülü kalmalı.
Ahora, está mal.Prometi mantenerlos lejos.
Şu anda o kötü bir durumda. Sizi uzak tutacağıma söz verdim.
Le prometi a mi esposa...
Karıma söz verdim...
Maggie, por favor. necesitamos esos fondos. en esta participacion, y le prometi al obispo que la obtendria.
Maggie, lütfen, bu yolda kuruluşun katılımına ihtiyacımız var, ve ben piskopos'a bunu alacağıma söz verdim.
Prometi llevar a la Srta. Sherman a comer.
Profesör, Bayan Sherman'ı Tivoli'de öğle yemeğine götürmeye söz verdim.
Prometi que la visitaria, pero mi alemán no es tan bueno como su inglés.
Onu ziyaret edeceğime söz vermiştim. Zor oldu, çünkü Almancam sizin İngilizceniz kadar iyi değil.
Te lo diria, pero le prometi que no lo haria, asi que no puedo hacerlo.
Ona kimseye söylemeyeceğim dedim, o yüzden söyleyemem.
Escucha, Se que prometi que no te llamaria pero esto es importante.
Seni aramayacağıma söz verdim biliyorum, ama bu önemli.
Hay dos cosas que prometi no hacer jamas :
Asla yapmayacağıma söz verdiğim iki şey var.
Se lo prometi a mis padres.
Anne babama söz verdim.
Le prometi a jack que no lo mandarian a Texas en una bolsa de plastico.
Onu Teksas'a ceset torbasında göndermeyeceğime söz vermiştim.
Prometi que jamás dejaria de amarte.
Senden sonra başkasıyla olmayacağıma yemin ettim.
Yo le prometi a mis padres que estaria en el the Vineyard mañana en la noche
Aileme yarın akşama kadar Vineyard'da olacağıma söz verdim.
Le prometi mostrarle la galaxia.
Ona, galaksiyi göstereceğime söz verdim.
Y Ie prometi a Jo que te mostraria.
Seni göstereceğime söz verdim
Son las bebidas que os prometi cuando llegasteis.
İlk geldiğiniz zaman söz verdiğim içecekler.
Se que prometi no tocar este asunto, durante el viaje.
Bu gezide bunlardan bahsetmemeye söz vermiştim.
Le estreche las manos y le prometi salir en 10 dias
Adamla el sıkıştım ve 10 gün içinde evden çıkmaya söz verdim.
Eso es lo que estoy haciendo ahora Estoy haciendo lo que prometi. Preservar, protejer y defender.
Hâlâ bize inanan idealist bir aptal.
Mis amigos, hace un tiempo atrás, les prometi a todos... que cambiariamos el mundo.
Dostlarım! Kısa bir süre önce hepinize söz vermiştim dünyayı değiştireceğimizi söylemiştim.
Prometi obsequiártelo, Molari pero si no obtengo ningún gemido de él, tendrá que morir.
Onu sana hediye ettiğimi biliyorum, Mollari ama bir çığlık bile alamazsam öldürmek zorunda kalacağım.
Y como le prometi hace tanto tiempo lo veré otra vez en una parte donde no caigan Sombras.
Uzun zaman önce onunla, hiçbir Gölge'nin düşmediği yerde tekrar görüşeceğimize söz vermiştim.
Prometi a Nicki que iba a pasear a su perro.
Nicki'ye, köpeğini dışarı çıkaracağıma dair söz verdim.
Yo le prometi algo a este muchacho.
Bu genç adama bir söz vermiştim, değil mi?
Le prometi que estaria aqui con la flota al final.
Ivanova'ya işini bitirdikten sonra filoya katılacağına dair söz verdim.
Prometi liberar Narn si ayudabas, pude cambiar de opinion ¡ pero mantuve mi promesa!
İşbirliğin karşısında Narn'ın bağımsızlığını teklif etmiştim. Fikrimi değiştirebilirdim ama sözümü tuttum.
Mi padre no me deja quedarme en operaciones y prometi un informe de primera mano sobre la batalla.
Hem babam komutada olmamı istemiyor. Federasyon Haber Servisi'ne ilk elden savaş haberi için söz verdim. Sözünü tutacaksın.
Le prometi a Molly que hoy pintaria con ella.
Molly'e söz verdim Onunla öğleden sonra biraz boyama yapacağım.
lo siento. se lo prometi.
Üzgünüm. Adama söz vermiştim.
Y les prometi a mis amigos que no llegaria tarde.
Ve arkadaşlarıma geç kalmayacağıma dair söz verdim.
Les prometi a Victor, Toby, Daniel, Patrick, Patrick Jr. y Roy que nos encontrariamos a tomar algo en el Boy Bar.
Victor, Toby, Daniel, Patrick, Little Patrick ve Roy'a Boy Barda bir şeyler içeceğimize söz verdim.
Adem + ás me prometi + ¦ que ser + ía para siempre.
Sonsuza dek olduğuna yemin etti.
De modo que sentado en aquel vestuario, muy decepcionado, me prometi a mi mismo... que al año siguiente estaria listo para este deporte.
Ve soyunma odasında oturdum, hayal kırıklığına uğramıştım... kendime söz verdim... gelecek yıI tam anlamıyla hazır olacaktım.
Ah, y te voy a conseguir la literatura que te prometi.
Ve sana o söz verdiğim yayınları bulacağım.
Anoche, prometi a mi jefe, Keith Conway, los números del SAS, pero tuve una série de reuniones. Y sabe como es el.
Patronum Keith Conway'a SAS bağlantı erişim numaralarını bulacağıma söz verdim, ama toplantılara takılıp kaldım, nasıl olduğunu bilirsin.
Le prometi que iba a... que iba a acostarme con él después del baile.
Şunu yapacağıma söz vermiştim... balodan sonra onunla yatacaktım.
Hay demasiado polen y le prometi a la abuela...
Dışarıda çok polen var ve Gran'e söz verdim...
" Lo siento... estoy teniendo relaciones con la chica de la loteria y se lo prometi primero.''
"Üzgünüm, piyango kızıyla yatıyorum ve önce ona söz verdim" mi?
Prometi a nuestra Señora amarte a partir de ahora.
Bundan böyle yalnız seni seveceğime o andan beri söz verdim.
Le prometi a Lane que volveria enseguida.
Lane'e hemen döneceğime dair söz verdim. Peki.
- Prometi que te escuchariamos.
- Seni dinleyeceğimize söz verdim.
Cariño, hace mucho me prometi a mi misma... que mantendria este tipo de cosas alejadas de ti.
Hayatım, uzun zaman önce bütün bunları senden ayrı tutacağıma kendime söz verdim.
- Sí A propósito, le prometi a Kelly la revancha en nuestra casa el próximo viernes.
Bu arada Kelly'ye Cuma günü rövanş sözü verdim.
Le prometi que volveria ¡ Dejadme ir!
Söz veriyorum geri döneceğim! Bırakın gideyim!
Me prometi, Que visitarla este lugar otra vez, pero no como partizano.
Kendime söz verdim... tekrar burayı ziyaret edeceğim ama bir patizan olarak değil.
se lo prometi a su madre.
Annesine söz verdim.
- Le prometi a mi niña que la veria.
- Kızımla görüşeceğime söz verdim.
Said, le prometi al alcalde que no habria ningun problema entre nosotros.
Said, müdüre aramızda bir olay çıkmayacağına dair söz verdim.
Afortunadamente, Gareth no presentará cargos, pero le prometi tomar medidas para solucionar la situación.
Allahtan, Gareth dava açmayacak. Ama durumunu iyileştirecek adımların atılacağına söz verdim.
Mire, les prometi una capilla.
Kilise için söz verdin ama hiçbir şeyleri olmayacak.