Translate.vc / español → turco / Prospero
Prospero traducir turco
219 traducción paralela
Es un placer ver que todo es tan prospero aqui.
Sizin için her şeyin yolunda gittiğini görmek güzel.
¡ Hagan campo para el Príncipe Próspero!
Prens Prospero'ya yol açın!
Quizás pienses que impresionaste al Príncipe Próspero pero no cuentes con mi ayuda.
Prens Prospero'yu etkilediğini sanıyor olabilirsin ama benden fazla yardım bekleme.
Pero si los matan yo moriré, al igual que el Príncipe Próspero.
Ama ölecek olurlarsa ben de öleceğim. Ve Prens Prospero da.
Pueden considerarse afortunados de estar aquí en este castillo bajo la protección del Príncipe Próspero.
Yani, bu şatoda, Prens Prospero'nun koruması altında olduğunuz için kendinizi şanslı sayabilirsiniz.
¿ Quién desea entrar en el castillo del Príncipe Próspero?
Prens Prospero'nun şatosuna girmek isteyen kimdir?
Los invitados de Próspero.
Prospero'nun davetli misafirleri.
Príncipe Próspero, te lo ruego, albérganos.
Prens Prospero, size yalvarıyorum, bize barınak sağlayın.
¿ Como un perro mascota de Próspero?
Prospero'nun köpeklerinden biri gibi?
Mátame y Próspero se asegurará de que mueras por estropear su entretenimiento.
Beni öldürürsen, eğlencesini mahvettiğin için Prospero da seni öldürecektir.
Mi Señor Próspero me provee con compañía de vez en cuando.
Efendim Prospero zaman zaman bana refakatçiler sağlıyor.
¿ Querrías abandonar el servicio a Próspero?
Prospero'ya hizmeti bırakmak mı istiyorsun?
¿ Le hablaste a Próspero de esta novedad?
Prospero'ya bu yenilikten bahsettin mi?
Otro juguete con el que el Príncipe Próspero ya no se molesta.
Prens Prospero'nun artık ilgi duymadığı oyuncaklardan bir tanesi.
¿ Prospero te hizo eso?
Bunu sana Prospero mu yaptı?
Pronto toda la inocencia desaparecerá y yo seré inmortal y tendré a Próspero.
Yakında masumiyet yok olacak o zaman ölümsüzlüğe kavuşacağım ve Prospero benim olacak.
Príncipe Próspero, déjame ir con él.
Prens Prospero, izin verin ben de onunla gideyim.
Próspero.
Prospero.
¿ Qué arma puedo usar contra Próspero?
Prospero'ya karşı hangi silahı kullanabilirim?
Temo a Próspero en su castillo.
Şatosundaki Prospero'dan korkuyorum.
¿ Próspero?
Prospero?
Rogamos la piedad del Señor Príncipe Próspero.
Prens Prospero'dan merhamet dilemeye geldik.
Tú no has visto los calabozos de Próspero.
Siz de Prospero'nun zindanlarını görmemişsiniz.
Teme a Próspero más que a la Muerte Roja.
Prospero'dan, Kızıl Ölüm'den daha çok korkuyor.
¿ De verdad, Próspero, no me reconoces?
Gerçekten Prospero, beni tanımadın mı?
Sí, Próspero.
- Evet Prospero.
Algo raro para ti, Próspero.
Hiç sana göre değil Prospero. Burçlara git.
Tu infierno, Príncipe Próspero y el momento de tu muerte.
Senin cehennemin, Prens Prospero ve ölüm anın.
Empecé en la vida como un prospero cazador de pieles, bien parecido.
Bu hayata yakışıklı, zengin bir avcı olarak başladım.
Aqui, el viejo demonio, El SIGUIO EL ECLIPSE POR LA RIQUEZA Y LA FAMA y si el prospero, tu haras lo mismo.
İşte, yaşlı şeytan, zenginlikler ve ün için tutulmayı izledi ve başarılı olursa, sen de öyle yap.
El SIGUIO EL ECLIPSE POR LA RIQUEZA Y LA FAMA y si el prospero, tu haras lo mismo.
Zenginlik ve ün için tutulmayı takip etti ve eğer ilerleyeceksen sen de aynını yap.
- Prospero.
- Prospero.
Diga al Prospero que estoy a bordo y que me encontraré con ellos.
Prospero'ya geleceğimi bildirin.
Creo que no comprendo plenamente el personaje de Próspero.
Şu Prospero karakterini tam olarak anladığımı sanmıyorum.
Próspero se encuentra en un mundo donde sus poderes ya no son requeridos.
Prospero kendisini, artık güçlerine ihtiyaç olmayan bir dünyada bulur.
¿ Pero por qué apareció en la isla de Próspero?
Ama Prospero'nun adasında ne işi vardı?
El escudo meteorológico del Programa Próspero falló.
Prospero Programının iklim kalkanı çalışmıyor.
Supe del incidente de Próspero.
Prospero olayını biliyorum.
Si usted no hizo volar Próspero, descubra quién fue.
Eğer Prospero'yu yok etmediyseniz, kimin yaptığını bulun.
Babbington, jefe de investigación de Próspero.
Babbington, Prospero Projesinin başıydı.
Alguien está reclutando científicos de Próspero usando una organización de tapadera.
Diyordum ki birisi sizin Prospero'da çalışan bilimadamlarınızı... gizli bir örgütte topluyor.
Quiero saber algo más sobre el Programa Próspero.
Prospero Projesi hakkında... daha fazla şey öğrenmek istiyorum.
Penrose director de fisión de antimateria en Próspero.
Penrose... Prospero'da, antimaddenin parçalanması... işinin başındaydı.
Hola, Próspero.
Hey Prospero!
¡ Prospero!
Prospero!
Diriges un prospero negocio de bodas.
Düğün hazırlamanın hiçbir zorluğu yoktur.
Y no solo que existiera, sino que fuera prospero,
Üstelik sadece yaşamıyor, gelişiyorlardı.
"El Conde Próspero B. no podía ser considerado un caballero napolitano corriente."
"... Kont Prospero B. Normal bir Napoli centilmeni sayıImazdı. "
Príncipe Próspero.
Prens Prospero.
¡ Próspero!
- Prospero!
Dra. Emma Peel, ex directora del Programa Próspero
Prospero Projesinin Eski Başkanı