Translate.vc / español → turco / Quería
Quería traducir turco
126,912 traducción paralela
Fue alguien que quería iniciar este conflicto. - Y lo lograron.
Bu çatışmayı başlatmak isteyen biriydi ve başardılar.
Porque no sabía que fuera a funcionar. Y no quería entusiasmar a nadie.
Çünki işe yaradığını bilmiyordum ve kimseyi umutlandırmak istemedim.
Quería que hiciera mi hogar aquí.
Benden burayı evim haline getirmemi istedi.
No quería decir nada delante de los demás.
Diğerlerinin önünde bir şey söylemek istemedim.
Quería algo que incorporara los dos mundos que personifico... Humanidad e instrumentalidad, funcionalidad y sexualidad, nano-fibras recubiertas de polímero y... tetas.
İki dünyanın somutlaştırdığım şeylerini birleştiren bir şey istedim insanlık ve cihazlık, işlevsellik ve cinsellik polimer kaplı nano elyaf ve göğüsler.
Quería un auto familiar, pero Toby pensó que era sensacional.
Bir aile arabası istiyorum, ama Toby bunun çok doğuk olacağını düşünüyor.
¡ No quería hacerlo!
Bunu yapmak istememiştim!
No quería quitarte la esperanza.
Umudunu kesmek istemedim.
¿ De verdad crees que eso es buena idea? - Quería asegurarme de que no sobrevivía a este mundo. - ¿ El qué?
Sence bu cidden iyi bir fikir mi?
Supongo que quería averiguar si podría reconstruirme incluso encontrar alguna redención.
Sanırım kendimi yeniden iyileştirip bir çeşit kefaret bulup bulamayacağımı görmek istedim.
Quería estar afuera, solo por un rato.
Yalnızca kısa bir süre tek başıma dışarıda olmak istedim.
No quería estar aquí.
Burada olmayı istemedi.
Le quería de verdad.
Onu seviyordum.
Quería creer que podíamos detener esto.
Onu durdurabileceğimize inanmak istedim.
Y me dijo que mamá pasaba por un momento difícil y que... estaba tan triste que quería escapar de todo.
Ve bana annemin zor zamanlardan geçtiğini söyledi. ve sonra... çok üzgünmüş, her şeyden kaçmak istemiş.
Eso quería conseguir.
Elde etmek istediğim şey buydu.
Mi padre solía preparar khorovats seguido porque quería que la gente nos visitara.
Babam sık sık khorovats yapardı, çünkü hep misafirimiz olurdu.
Hay varios en mi familia. Quería especializarme en ortopedia.
Ailemde birçok doktor var, ben de ortopedist olmak istiyordum.
Eres el único hombre que sabía lo que quería sin tener que decírselo tres veces y después rendirse.
Ne istediğimi bilen tek erkeksin... üç kere söylememe rağmen... sonunda vaz geçmeyen.
No. Quería regresar.
O çocuklar bizden de ailelerinden de daha iyi bir hayat sürerler.
Pudo haberle dado la secretaría a la chica él mismo pero quería que lo hicieras por él para demostrarle que cuando fueras gobernador, lo recordarías.
Kıza katipliği kendisi ayarlayabilirdi ama sadakatini göstermen için bunu senin yapmanı istedi. Valiyken onu hatırlayacağını göstermeni istedi.
Lo que quería era que le chupara las pelotas.
Önünde diz çökmemi istedi asıl.
No quería que recayera por mi culpa.
Benim yüzümden eski hâline dönsün istemedim.
Entonces, obtuvo lo que quería.
İstediğiniz şeyi aldınız.
No, él quería que nada le impidiera hacer algo ilegal y así es actualmente.
Yasa dışı aktivitelerinde hiçbir engel olmamasını istedi ve şu an istediğine sahip.
Ella rechazó la invitación y solo quería asegurarme de que supiera que tanto Bobby como yo estaríamos encantados si viniera.
Hayır demiş ama Bobby ile benim onu evimizde görmekten mutluluk duyacağımızı bildiğine emin olmak istedim.
Tu esposa me invitó, dijo que quería que asistiera.
Karın gelmemi istemiş. Senin beni orada istediğini söylemiş.
Te lo dije, quería negociar un trato con Dante.
Sana söyledim, Dante ile bir anlaşma yapmak istedim.
No quería hacerlo, ¿ no?
Bakmak istemedi, değil mi?
Malditamente exhausta de poner hielo a la cara de su madre. De quitarle las suturas porque su mamá no quería regresar a la sala de emergencias.
Annesinin yüzüne buz koymaktan... dikişlerini çıkarmaktan yorulmuştu.
¿ Y le pregunto si quería casarse con él?
Ona benimle evlenirmisin diye sormuş.
¡ Iván era muy pequeño, y yo no quería rendirme!
Ivan çok küçüktü Ben vazgeçmek istemezdim!
No quería que vinieras conmigo aquí.
Benimle gelmeni istedim.
- Trató de evadir el racionamiento y solo comerse lo que quería.
- Rasyonları atlayıp ne isterse yemeye çalıştı.
Es lo último que quería para Jay.
Bu Jay için istediğim son şeydi.
Me cargué a un sujeto que quería matarme, así que supongo que no debería regresar por ahora.
Eğer beni öldürmek isteyen birilerini bulduysam sanırım oraya geri dönmemeliyim.
Pensó que te quería, estoy seguro.
Seni sevdiğini düşünüyordu, buna eminim.
¡ Me quería!
O beni seviyordu!
No quería estar solo.
Ben sadece yalnız olmak istemedim.
Era Kevin el que quería ir allá.
Oraya gitmek isteyen Kevin'dı.
Quería hacerlo, así que fui a tu oficina a hablar contigo.
İstedim bu yüzden seninle konuşmak için ofisine geldim.
Sólo quería que bloquearán el sitio de Fantasía.
Ben sadece fantazi oyununun engellenmesini istedim.
No planeaba matarla, pero le pilló en el acto y decidió que no quería volver a la cárcel, aunque Roxanne Greer tuviera que morir.
Onu öldürmeyi planlamamıştın ama seni yakaladı ve sen de Roxanne Greer'i öldürmek zorunda olduğun anlamına gelmesine rağmen hapse geri dönemeyeceğine karar verdin.
Después iré al bar a brindar por Otis, ese hijo de perra arrogante que nadie quería.
Sonra bara gelip kimsenin sevmediği piç Otis için kadeh kaldıracağım.
Solo quería asegurarme.
Sadece emin olmak istedim.
Cuando era un niño, todo lo que quería era entrar en las Badlands y convertirme en Barón.
Çocukken tek istediğim Çorak Topraklar'a gidip baron olmaktı.
Quería tener más, pero el parto fue tan difícil... que no pudimos.
Daha fazlasını istedim. Ama doğum çok zor olduğundan yapamadık.
Sólo quería decirle cuando admiraba a Sunny.
Yalnızca Sunny'e olan hayranlığımı sana söylemek istedim.
Quería que te sintieras cómoda.
İçini rahatlatmaya çalıştım.
Solo quería un poco de compañía.
Galiba bana eşlik edecek birini aradım.
Quería que le informaran cuando él llegara,
Sadece bir telefon görüşmesi ile sana para bulabilirim.