Translate.vc / español → turco / Raylan
Raylan traducir turco
1,054 traducción paralela
No te preocupó tanto el procedimiento cuando te salvó tu trasero.
Raylan seni kurtarırken, kuralları çok da önemsemiyordun.
Es porque Raylan estuvo aquí.
Sorun Raylan'ın burada olması.
Creo que Raylan quería hablarte antes de que te fueras.
Sanırım bir yere ayrılmadan önce Raylan seninle görüşmek ister.
Lo que sea que venga a decirme, ya lo escuché antes.
Raylan'ın bana söyleyeceklerini daha önce de duymuştum.
- Eres un cabrón miserable, Raylan.
Zavallı, aşağılık herifin tekisin, Raylan.
- Es Raylan.
- Hayır. Raylan.
Muy bien. Adiós, Raylan.
Tamam, görüşürüz, Raylan.
Sí, es algo difícil seguir molesta con Raylan.
Evet, Raylan'a uzun süre kızgın kalmak kolay değil..
- ¿ Raylan no te está protegiendo?
Raylan seni korumuyor mu?
- Tiene sus ojos en otras cuestiones.
Raylan'ın şu anda başka işleri var.
Creí que tal vez viniste a mí esperando que le contara a Raylan.
Ben de belki Raylan'a söylerim diye geldiğini düşünmüştüm.
- Estuve allí, Raylan.
Oradaydım, Raylan.
Yo sólo soy la chica campestre, Raylan, para bien o para mal.
İyisiyle kötüsüyle, Raylan, sadece Holler'lı bir kızım.
¿ Cómo puedo ayudarte, Raylan?
Nasıl yardım edebilirim Raylan?
¿ Quieres que arregle lo de la menta en tu almohada? Lo único que quiero que hagas es que pienses en tu alma inmortal. No, Raylan.
Nane şekerini ayarlamamı ister misin?
¿ Cómo crees que será tu suerte en ese glorioso, glorioso día, Raylan Givens?
O muhteşem gün ile nasıl başa çıkacaksın?
Raylan.
Raylan.
Raylan, cariño, te hice café.
Sana kahve yaptım tatlım.
Raylan, posiblemente ya no recuerdas el alivio que se siente caminar por ahí cada día y sólo ver extraños.
Her gün etrafta dolaşıp da tanıdık bir yüz görmemenin ne kadar rahatlatıcı olduğunu unutmuşsun Raylan.
Raylan, en aras de la claridad seré lo más franco sobre esto como sea posible.
Gizli saklı olmasın diye olabildiğince açık şekilde soracağım.
- Sra. Carnes soy el Marshal de los Estados Unidos Raylan Givens.
Ben Federal Şerif Raylan Givens.
- Hola, Raylan.
- Selam Raylan.
Raylan, no te lo pediría si no fuera realmente importante.
Çok önemli olmasa bunu senden istemezdim Raylan.
No te gustan los ricos, ¿ cierto, Raylan?
Zenginlerden hoşlanmıyorsun demek Raylan?
Hola, Raylan.
Selam Raylan.
No te dejé, Raylan.
Seni terk etmedim Raylan.
¿ Qué sucede contigo, Raylan?
N'oluyor sana Raylan?
¿ Viste dentro del alma de Raylan Givens?
Raylan Givens'ın ruhuna baktın mı?
¿ Y por qué, Raylan?
Niye Raylan?
Eso era lo que quería oírte decir, Raylan Givens.
Söylemeni istediğim şey tam olarak da buydu Raylan Givens.
Sí, Raylan.
Evet Raylan.
Oye, dale mis saludos a Raylan.
Raylan'a selamımı söyle.
- ¿ Raylan?
Raylan?
¡ Oigan! Raylan Givens está en la casa.
Raylan Givens gelmiş.
El viejo Raylan lo hirió.
Raylan adamı vurmuş.
¡ Dios, Raylan!
Raylan!
Es decir, maldición, Raylan.
Yapma ama Raylan.
¿ Qué parte de estar bajo investigación te confundió, Raylan?
Soruşturma altında olmanın neresi kafanı karıştırdı Raylan?
¿ Qué demonios esperas que haga, Raylan?
Şimdi ne yapmamı istersin Raylan?
Soy la ex esposa de Raylan.
Ben Raylan'ın eski karısıyım.
¿ Conociste a Raylan cuando crecía en Harlan?
Raylan'ın Harlan'da büyüdüğünü biliyor muydun?
- Hablando de eso, hablé con Raylan.
Konusu açılmışken Raylan'la konuştum şimdi.
Lamento hacerte esperar, Raylan, pero sabes cómo son estos lugares.
Beklettiğim için üzgünüm Raylan ama böyle yerleri bilirsin.
Sí, la prisión es mi casa. Si eso preguntas, Raylan.
Bilmek istediğin buysa hapis benim evim Raylan.
- ¿ Y qué puedo hacer por ti?
Senin için ne yapabilirim Raylan?
Me decepcionaste mucho, Raylan.
Büyük hayalkırıklığına uğradım Raylan.
No tiene ninguna razón para mentirme, Raylan.
Bana yalan söylemek için bir nedeni yok Raylan.
- ¿ La acompañabas, Raylan?
O "biri" sen miydin Raylan?
Sólo sé que, si hubiera hecho lo que se le ordenó habrían partes de Raylan Givens en cinco condados.
Kendisine söyleneni yapmış olsaydı Raylan'ın parçaları beş ile dağılmış olurdu.
Raylan también lo buscaba.
Raylan da peşindeydi. Tahmin et n'oldu?
Si lo veo, se lo diré.
Raylan'ı görürsem, söylerim.