English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Rc

Rc traducir turco

3,149 traducción paralela
Bueno, entonces definitivamente... yo elegiría los rizos.
Ben olsam kesin kıvırcığı seçerdim.
Este del pelo rizado es la captura del mes.
Bu kıvırcık saçlı, ayın avı.
- Se terminó. ¡ Come lechuga!
Pekala, bu kadar yeter. Al biraz kıvırcık ye!
¿ Alguna vez has ido a cazar codornices, Hardison?
Hiç bıldırcın avına çıktın mı, Hardison?
- ¿ Te parece que voy a cazar codornices?
- Bıldırcın avlar gibi bir tipim mi var?
- Pregúntale algo como, ¿ alguna vez has jugado a un videojuego donde hayas ido a cazar codornices?
- Ona şey diye soracaksın : "Hiç bıldırcın avlamalı bir bilgisayar oyunu oynadın mı?"
- A cazar codornices.
- Nereye? - Bıldırcın avına.
Ve a una tienda de lencería, compra algo muy sexy que lo excite.
Bir iç çamaşırcıya git onu baştan çıkaracak çok seksi bir şey al.
Empiezan a llegar algunos comentarios.
Bazı dırdırcılar gelmeye başladı.
¿ Alguna vez has cazado codornices, Hardison?
Hiç bıldırcın avına çıktın mı, Hardison?
- ¿ Parece qué cazo codornices?
- Bıldırcın avlar gibi bir tipim mi var?
- Pregúntale algo como, ¿ has jugado en vídeo algo en donde cazas codornices?
- Ona şey diye soracaksın : "Hiç bıldırcın avlamalı bir bilgisayar oyunu oynadın mı?"
Obviamente.
- Bıldırcın avına. - Yani...
Buenas tardes, Sr. South.
Herkese merhaba RC South Lisesi!
Sofisticados fraudes financieros.
Karmaşık mali dolandırcılıklar.
- Veo a tu ex tomando tragos con cierto actor de cabello rizado.
- Eski nişanlın ile kıvırcık saçlı o aktör içkilerini yudumluyorlar.
Debo decir, tu cabello es un poco lanoso para mi gusto, pero esos hermosos ojos azules son una buena señal.
Saçınızın benim zevkime göre biraz fazla kıvırcık olduğunu söylemeliyim ama güzel mavi gözleriniz iyiye işaret. Schuester, Alman ismi, değil mi?
¿ La rezongona con mala actitud?
Kötü davranışlı o dırdırcıya mı?
Uno de ellos tiene el pelo rizado y una voz increíblemente aguda.
Bir tanesi kıvırcık saçlı ve inanılmaz yüksek sesli.
Podemos llamarlo El Charlatán de Chatswin.
Chatswin Dırdırcısı adını koyalım.
Charlatán no es una palabra.
Dırdırcısı bir kelime değil.
Al día siguiente, El Charlatan de Chatswin debutó con éxito.
Ertesi gün "Chatswin Dırdırcısı" herkesin elindeydi.
¡ La portada de " The Chatterer, perras!
Dırdırcının manşeti. Sürtük.
No puedo, simplemente no puedo, es como... retorcido, enroscado... como la pata de una cucaracha...
Hatırlayamıyorum, sanki... Kıvırcık ve sert bir şey. Böcek bacağı gibi bir şey.
Shirley "Curly Top" estaba vistiendo un vestido de puntos rojos de mangas cortas.
Kıvırcık Shirley kısa kollu kırmızı puantiyeli elbise giyiyordu. O parlak göz kimdi?
¡ Arráncale la cabeza!
Yar şunun kara kıvırcık kafasını!
Planos de la casa : comprobado, sonido de grillos en el patio : comprobado, piedra quiche en la cocina : comprobado.
Yani, metrekaresi ; tamam. Bahçede cırcırböceği sesi ; tamam. Mutfakta kiş fırını ;
¿ El tipo que una vez se encontró un grillo en la boca?
Bir keresinde ağzında cırcırböceği bulan adam mı?
El, uh, individuo de cabello más rizado.
Ah, kıvırcık saçlı kişi.
"Yo creo que es tolón."
"Bence daha çok tangırcıtı."
¡ Eres tan campanilla!
Tam bir tangırcısın!
Nadie me llama campanilla.
Hiç kimse bana tangırcı diyemez!
¿ Te gusta su bonito pelo rizado?
Sevimli kıvırcık saçını beğendin mi?
¿ Te has dado cuenta de cuántos grillos quedan?
Cırcır böceklerinin gittiğini fark ettin mi?
Su pelo era tan encrespado.
Saçları çok kıvırcıktı.
Entonces preferiría un uzura.
Onun yerine bıldırcın yumurtasını tercih ederim.
A mí me gustan por igual el uzura y la tira de carne.
Bıldırcın yumurtasını sığır etinden daha çok seviyorum.
¡ A Mayushii también le gusta el uzura!
Mayushii de bıldırcın yumurtasını çok seviyor.
Tiene cosas rizadas y un largo... ven aquí.
Onun kıvırcık şeyleri var ve daha uzun- - Gel buraya. ?
Y lobo pasota aquí, atiborrándose de cortezas para el niño.
Çocuklar için etin şeklini değiştirebilen kıvırcık saçlı kurdumuz da mevcut.
Jabbar me dijo que pasó todo el día jugando a los camiones con el Dr. Joe.
Jabbar bana tüm günü Dr. Joe ile tırcılık oynayarak geçirdiğini söyledi.
Un grillo.
Cırcırböceği!
Me encantan los grillos.
Cırcırböceklerine bayılırım!
No hay razón para irritarse.
Böyle hırçın olmanın anlamı yok.
- Nadie esta irritado.
- Kimse hırçın değil.
* No quiero ser un tigre * * porque los tigres juegan demasiado duro *
Kaplan olmak istemem Kaplanlar hırçın olur çünkü
Sí, era un par de años más joven que tu padre y que yo, y muy dulce, con algunos problemas. Tenía ese lado salvaje.
Hırçın bir karakteri vardı.
Así se pasan grillando los grillos en la feliz tierra de Oz.
Bunu cırcır böcekleri nasıl yapar? Hem de bütün gün.
La fierecilla domada.
Hırçın Kız eserinden.
Mi pequeño volcán.
Benim minik hırçınım.
Estoy notando un leve grado de gente trabajadora malhumorada.
Uysal insanların hırçın olmasına neden oluyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]