Translate.vc / español → turco / Remo
Remo traducir turco
540 traducción paralela
¡ El remo es ineficaz!
Dümen kararlılığı düşüyor!
- Baja ese remo.
— Bırak şu küreği.
Por supuesto, si pierde un remo, será más.
Tabi kürek falan kaybederseniz onlar da esktra.
Coge este remo.
Acele et! Al şu küreği.
¡ Dame un remo!
Çabuk, çabuk, bir kürek ver.
¿ Cómo puedes remar hora tras hora cuando nosotros apenas podemos levantar un remo?
Biz bir küreği bile kaldıramazken sen nasıl saatlerce kürek çekebiliyorsun Willy?
Cuidado con ese remo.
Küreği dikkatli kullan.
- Hey, Remo, ven aquí - ¿ Qué pasa?
- Remo, buraya gel. - Ne oldu?
Hemos avanzado a vapor, a remo, y hasta hemos empujado este viejo barco con un gancho. Lo único que nos falta es bajarnos y arrastrarlo.
Buharla geldik kürek kullandık, bu eski tekneyi sürükleyip durduk yapmadığımız tek şey kaldı inip sırtımızda taşımak.
Ella estaba indefensa, usted cogió el remo y le golpeó la cabeza.
Savunmasızdı. Küreği böyle eline aldın ve bu şekilde kafasında parçaladın!
¡ Paul, el remo!
Paul, küreği al!
- Deja el remo.
- Küreği bırak. - Neden?
Que dejes el remo.
Sana küreği bırakmanı söyledim.
- Y Remo, ¿ dónde ha ido?
- Remo nerede?
¡ Empuja ese remo más fuerte!
Daha kuvvetli kürek çek.
- Déme un remo.
- Pekâlâ, bana da şu küreklerden birini verin.
Échame una mano con esto, amigo. Coge el remo.
Şu halatı yakala dostum.
Coge ese remo. Girémoslo.
Ters çevirmemiz gerekecek.
- ¿ Por qué no vamos a San Remo? - ¿ San Remo?
Neden San Remo'ya gitmiyoruz?
Helen, Ricky, lei remo!
Helen, Ricky, kürek!
iOlvidaron el remo!
Küreği unuttunuz!
- Mi hijo olvidó el remo.
- Oğlum küreğini unuttu.
Se le olvidó el remo.
Küreğinizi unuttunuz.
¿ Sabía yo que Ricky olvidó el remo?
Ricky'nin küreğini unuttuğunu biliyor muydum?
El remo de Ricky.
Ricky'nin küreği.
El remo, eso es.
Kürek, evet işte.
Tengo que enviar el remo.
Küreği yollamam gerek.
El pequeño Ricky está en el lago sin un remo.
Küçük Ricky, oradaki gölde küreksiz.
Envuelve el remo y envíalo en la mañana.
Küreği paketle ve sabah ilk iş yolla.
Recibirá su remo.
Küreğini alacak.
¿ Y cómo se envuelve un remo?
Bir küreği nasıl paketlersin ki?
Necesito un papel con forma de remo.
Kürek seklinde bir kâğıda ihtiyacım var.
Diles que pasaste la noche envolviendo un remo.
Bütün geceyi bir küreği paketlemekle geçirdiğini anlat.
Yo estaba envolviendo el remo.
Ben küreği sarıyordum.
Al menos ten la decencia de no meter el remo de un niño en este sórdido lío.
Hiç olmazsa, bir çocuğun küreğini, bu alçak pisliğe karıştırma.
- Me envió por el remo.
- Beni kürek için yolladı.
Sólo quiere el remo de Ricky.
Tek istediği, Ricky'nin küreği!
- ¿ El remo de Ricky?
- Ricky'nin küreği mi?
iY tú no le envías su remo!
Çünkü küreğini yollamıyorsun!
Si alguien va a llevarle el remo a Ricky yo se lo llevaré.
Eğer birisi Ricky'nin küreğini ona götürecekse o kişi ben olacağım.
- Vino por el remo de Ricky.
- Ricky'nin küreği için gelmiş.
¿ Por qué este aferrarse al remo y al arpón?
Kollarını kırasıya kürek çekmeler, zıpkın ve mızrak atmalar neden?
- Falta un remo.
- Kürekler kayıp.
¿ Por qué no coges un remo también?
Neden bir küreği de sen çekmiyorsun?
Empujo desde un remo.
Bir kürek ile iteceğim.
Ahora desde el otro remo...
Diğer kürekten...
- Tomad un remo y bogad.
Bir kürek al ve çek.
- Tomad un remo y bogad.
Bir kürek al ve çek. Ama, yapamam.
Y si no, te hundirás con este barco encadenado a tu remo.
Kaybedersek, küreğine zincirli olarak bu gemiyle batarsın.
No puedo creer que Dios me haya dejado vivir tres años para morir encadenado a un remo.
Tanrı beni üç yıldır, böyle ölmem için yaşatmamıştır.
Vuelve a tu remo, 41.
Küreğine geri dön, 41.